Said Paşa'nın Hapisten Kurtuluşu
Sultan 2. Abdülhamid Han, Said Paşa'dan aldığı mühr-ü hümayunu Ahmed Vefik Paşa'ya başvekil unvanıyla birlikte vermişti. Bu sırada eski sadnazam Said Paşa kendi elleriyle hapsettiği odada mahpusluğu yaşamaya devam etmekteydi. Bu müddet 18 saati bulmuş ve Said Paşa bu müddet sonunda evine dönme imkânı bulabilmişse de bunu İngiliz Elçisine medyundur. Said Paşa evdekilere bir gün mabeyn'de tevkif olunacak olursa, İngiltere sefiri Lord Pofrin'e haber verilmesini tenbih etmiştir. Saray'da hapsolunduğu haberi hanesine ulaştığında hemen büyükelçi, durumundan haberdar olunmuştur. Bu husus da Said Paşa hatıratında şunları söylemektedir: "Nâmı ve mesair-i insaniy yeti madamül hayat hatıraj ihtiramımda caygir olan Lord, nezdi saltanatda teşebbüsat ve ihtarât-ı lâzirneyi baliyan mübalağa icra eylemesiyle müdehale-i vakıa-i muhikka, mededres oldu. "
Görülüyor ki, sadaret makamına yükselen bir zat, hayatını koruma altına almak için siyaseten belki olmayabilir ama, esas da İslâm Milletinin ve onun temsilcisi olan Osmanlı devletinin ve halifesinin, gerçek ve baş düşmanı İngiltere'den istianede, yâni yardım talebinde bulunuyor. Hemde bu talep peşin peşin yapılıyor. HeyhatIYalnız Said Paşa bu hususda birîr değil Abdülaziz devrinde Midhat Paşa bu işe öncülük anlardandır. Kıbrıslı Mehmed Kâmil Paşa'da buna tenez-... etmişlerdendir. Ne çaresizliktir ki bu ademler bu ahvalleden sonra yine sadaret koltuğunda istihdam olunmuşlar isede bunu ifade ettikten sonra Abdülhamid hân'ın bu iki numaraları göreve getirmesini akıl biraz zor tartıyor acaba isin açıklanmamış bir başka tarafı varmı sorusu insanın zihnini kurcalıyor! Tabi iki devletin sırlarının bâzıları bilenler tarafından mezara götürülür.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın