> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Klasik Tarih Eserleri > Büyük Osmanlı Tarihi > Sadrazamın idamı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sadrazamın idamı  (Okunma Sayısı 979 defa)
16 Nisan 2011, 16:04:40
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Nisan 2011, 16:04:40 »



Sadrıazamın İdamı




Sadrazam Kemankeş Kara Mustafa Paşa, gerek eski silah-dar'ın gerekse Hüseyin Paşanın ortadan kaldırılmasında ba­şarılı oldu İsede o nisbettede düşman kazanmaya başlamıştı. Bu düşman kazanılmada dürüst idaresinin rolü varsada biraz da, ölçüyü kaçıran konuşmalarının rolü olduğunu duyurmak lâzımdır. Merhum tarihçi İsmail Hakkı Üzunçarşılı muazzam nefasetteki eserindede şunu bizlere duyuruyor, nakledelim: "Veziriazam bir gün divan'a başkanlık ederken padişahdan gelen bir haber <Divanı boz ve gel> çaresiz Paşa padişahın yanına gider, yer öpüp el bağlar. Padişah sorar: Kethüda Hatun'a ferman ettiğim odun, bu vaktedek niçin verilmedi? Veziriazam: Padişahım; derhal tenbih edelim verilsin! De­dikten sonra hiddetli bir sesle: Padişahım, ben senin veziri­nim. Böyle ufak bir iş için neden divan'ı bozdurursun? Siz bana asayişten, hazineden, serhatlerden niçin sormazsınız? Diye ilave etmiştir. Sadrazamın padişahın yüzüne karşı söy­lenenleri duyan Şeyhülislâm Yahya efendi: "Bre zinhar sa­kınsın. Padişahlara böyle söz söylenmez" şeklinde haber göndermiştir veziriazama. Böyle sorumsuz konuşmalar, aşa­ğıda vereceğimiz olayla birleşince haliyle akıbet sadrazamı buldu. Bunun izahı için birazda gerilere gitmek icab edecek­tir. Daha evvel belirttiğimiz gibi, hayatının en önemii yıllarını ölüm korkusu içinde geçiren padişarrkuvvetü bir eğitim görmediği gibi sinirlerinin zayıflamasından dolayı da çok fevri hareket eder, acele verilmiş kararların pek isabetli olmadığı bilinir. Bazen; makbul ve matlub olmayan emirler verirdi. Bu arazı atlatmak için mânevi bir teselliye ihtiyaç vardı. Bu te­selliyi her şeyin dermanı olan Kur'anı Kerim'in âyetlerinin, hayırlı ağızlardan okunması idi. Sultan İbrahim, Allah (c.c) ve Resulüne olan sevgisiyle şifayı; hakikati Kur'aniyye'de arardı. Nitekim bir şeyh oğlu olan Hüseyin Efendi; bu şifayı sunmakda bir vasıta oldu. Tarihlerimizse bu şahsı, Cinci Ho­ca diye isimlendirirken aşağılayıcı bir tavır takınırlar. Cinci Hocayı vede Sultan İbrahim'i beraber zikrederler. Halbuki ta­rih kaynaklarımızda önemli biri olan "Evliya Çelebi Seyahat­namesi" ve müellifi Evliya Çelebi merhum, bu Hüseyin Efen­diden pek sitayişle bahseder. Öte yandan şunu da belirtmeyi lüzumlu gördük: bir Allah Dostuna sormuşlar: "Ayetle, dua İle hastalık şifa bulurmu? Cevap şahane: "Tabii bulur, Hz. Ömer'in (r.a) gibi ağzı olanı bulununca" hakikatten Bizans imparatorunun başının ağrısını yazdığı bir besmele ile şifaya vasıta olan, Hz. Ömer'in nurlu elleri değjimiydi? İşte Şeyhzâde Hüseyin efendi, okuduğu âyeti kerimelerle, izniilâhi ile pa­dişahın arazlarını gidermiş, bundan dolayıda kendisini pek sevdirmişti. Biran düşünelim; maruz kaldığımız bir hastalığı­mızın tesbit ve tedavisinde başarılı olan doktorlara ne kadar minettar olarak, çeşitli yollarla teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ki bu doktor, mason bile olsa o tarafını pas geçiyoruz, gazete ilanlarıyla da teşekkürlerimizi duyurup, hastasının çoğalma­sına yardımcı oluyoruz. Bu ölçü içinde baktığımızda, görereceğimiz odur ki, Sultanı rahatlatması ve bu rahatlamaya va­sıta olması münasebetiyle, padişahında bu sevgisini göster­mesine nasıl kayıt koyabiliriz. Belki hiç hakketmediği ma­kam ve mertebelere götürmesi, her husustaki tavsiyelerini alması hatalarından sayılabilir. Sultan İbrahim; oğabeyimin silahdarı vardı. Benim niye olmasın> diyerek asıl adı Jozef Markoviç olan, Dalmaçya doğumlu bilahire yeniçeri seçile­rek devşirilmiş, yüzünün temizliği ve zekâ fışkıran gözlerin­den yüksek kabiliyeti hemen de anlaşılmış saraya alınmış, çeşitli kademelerdeki vazife İçinde pişirilmiş ve padişahın silahdarlığına tâyin edilince Paşa rütbesi verilmiş böylece orta­ya bir Yusuf Paşa çıkmıştı. Gerek Cinci Hoca, gerekse Siİahdar Yusuf Paşa padişahın makbullerinden olduğundan, aracı­lıkları pek iş görmekteydi. Bunların delaletiyle gelen, tâiebler ve memuriyet istekleri yerini bulurken, devlet gemisini yürüt­meğe çalışan sadrazamın plân ve programlan alt üst olmak­taydı, buna da bağlı olarak devlet mekanizması aksamak­taydı. Doğru sözlü ve çalışkan sadrazam Kemankeş Kare Mustafa Paşanın bu vaziyetten şikâyetçi olması tabii oiducu gibi her an patlaması beklenmekteydi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sadrazamın idamı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 08:04:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sadrazamın idamı rüya tabiri,Sadrazamın idamı mekke canlı, Sadrazamın idamı kabe canlı yayın, Sadrazamın idamı Üç boyutlu kuran oku Sadrazamın idamı kuran ı kerim, Sadrazamın idamı peygamber kıssaları,Sadrazamın idamı ilitam ders soruları, Sadrazamın idamıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes