๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 25 Nisan 2011, 15:30:03



Konu Başlığı: Padişahın tahtı bırakması ve sebebleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Nisan 2011, 15:30:03
Padişahın Tahtı Bırakması Ve Sebebleri
 
 





Sultan İkinci Murad, arka arkaya muvaffakiyetsiz seferler yapan kumandanlarının, İslam askerinin perişan olmasına sebeb olacak hatalarla malûl olduğunu görünce, Osmanlının o güne kadar tatbik etmediği bir siyâsi manevrayı yaptı. Bu siyasî manevra şuydu. Arka arkaya alınan mağlubiyetler, bu İşin arkasında bir bozukluk olduğunu gösteriyordu. Bu bo­zukluk tedavi edilmeden, yeni savaşlar galibiyet getirmez, aksine çok şeyler götürdü. Ecdadının şimdiye kadar kat'iy-yen tenezzül edemediği, mağlubken sulh isteme siyasetini seçti. Buna dervişane sabrıyla katlanabildi. Bu sulh isteme zamanını çok iyi ayarladığı galib düşman Jan Hünyad'ın te­reddütsüz kabul etmesinden hemen anlaşılır.

Çünkü Jan Hünyad Avrupalıların «uzun sefer» adını verdik­leri bu seferde şüphesiz ki çok yıpranmıştı. Ordusu ise, artık itaatsizliğe başlamıştı. Jan Hünyad, biliyordu ki, bu sulh tek­lifini red etse, padişah kuvvetlerini toplayıp mukavemet edecek, bu mukavemet kuvvetle muhtemeldi ki, Jan Hünyad'ı perişan edebilirdi. Demek ki her iki taraf menfaatini iyi he-sablamış ve sulh akdetmesini bilmişlerdi. Sultan Murad'ın büyüklüğü burada bir defa daha meydana çıkıyordu. Bütün mes'uliyeti omuzlarına alarak menfaati Devlet-i Osmaniyye icabı sulh adımını, herkes ne der diyerek, düşünmemiş at­maktan çekinmemişti. Sulhun yapılmasından sonra acı bir haber yetişti; Sultan Murad'ın büyük şehzadesi Amasya Vali­si Alaaddin Sultan vefat etmişti.

Bu habere çok üzülen Sultan Murad, büyük ümitlerle ye­tiştirdiği oğlunun vefatının akabinde Jan Hünyad ve ordusu­nun ne büyük ganimetlerle Osmanlı yurdundan çekildiğini öğrenince, çok daha üzüntüye kapıldı. Başta zikrettiğimiz bozuklukların sebebini de araştırdığında, bunların az şey olmadiğini gördü. Çünkü Şahabeddin Paşa zihniyetli kumandanlar çoğalmış, irtikâb ve suistimal artmıştı. Bunları ancak kılıç düzeltirdi. Kılıç girdiği yerden kan çıkarır. Sultan Murad, babası gibi gayet merhametli ve kan dökmekten hoşlanmaz bir padişah-i cihan idi.

Bu kadar sebebin biraraya geldiği zaman, Sultan İkinci Murad, Osmanlı Tahtını Manisa Valisi Şehzade Mehmed Sul-tan'a devrederken, belki de çağların şahid olmadığı, Efendi­miz Peygamberimiz (s.a.v.)'den sonra en büyük kumandanının padişahlık stajını yaptırıyordu.