๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 05 Nisan 2011, 20:47:21



Konu Başlığı: Kavalalı Mehmed Ali paşa istanbulda
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 05 Nisan 2011, 20:47:21
Kavalalı Mehmed Ali Paşa İstanbul'da



1262/1846'da yılın en önemli olayını isyankâr vali Kavalali Mehmed Ali Paşanın Dersaadet'e gelmesi teşkil etti. Pasa> Feriye sarayında misafir edildi. Bu senenin diğer mühim ır günü, Büyük Mustafa Reşid Paşanın makam-ı sadarete getirilmesidir. Bu tâyinle yaşiı Rauf Paşanın adetâ tasfiyesi maktaydı. Hariciye nâzırlığıda Mehmed Emin Âlî Paşaya verilmişti. Böylece tanzimatın devlet adamları selahiyetle gö­revlere gelmeye başlamıştı.

Ayasofya yakınında bulunan eski mehterhane mevkii ile Sultan sarayı arsası üzerine ilk defa olmak üzere bir Dar'ülfünûn yâni üniversite binası inşaatına başlandı. Fakat bu inşa­atın uzun zaman sürmesine tepki olarak, bazı mütalaa serd edenlerin arasında yer alan üstadımız Ahmed Rasim bey şöyle yazmaktadır: ".Bu inşaat senelerce sürdü. Hâttâ o ka­dar uzadı ki, avrtıpadan konrat yapılarak, getirtilmiş bulu­nan mimarına ödenen para ile yekun edersek, bir kaç tane bina yapmak mümkün olurdu. Nihayet tamamlanan  bu bi­na üniversite hariç bir çok işlere tahsis olunduysada sadece ismi Dar'ülfünün olarak kabul edildi. Hatta daha sonra bir ara çıkarılmış bulunan ue adına kaime denilen kâğıd parala­rın tasfiyesi bu binadan yönetildiğinden kaimeyi kaldıran kaideye Darülfünun kaidesi adı verilmiştir." Demektedir. Şu halde üniversite yapmak üzere yaptırılan bina, yüksek tahsil müessesine tahsis olunma, şerefini kazanamamış.

Bu sıralarda Musul vilâyetinde kazalardan biri olan Ciz­re'de Bedirhan bey'in Cizre mü tesellimine yapmakta olduğu sıkıştırma ve tazyiğini önleme için Anadolu ordusu müşiri Osman Paşaya özel emirler verildi. Osman Paşa, Bedirhar Beyi Orak Kalesinde sıkıştırdı. Sonunda aman dilemeleri üzerine iki oğlu ile birlikte İstanbul'a gönderildiler.

Bu arada da Mustafa Reşid Paşanın sadaretten infisalî vu­ku bulup yerine Sârim Paşa getirildi. Alî Paşada Reşid Paşa ile birlikte hâriciye nazırlığından alınınca, tanzimatçılann ra­kipleri karşısında bir raund kaybettikleri düşünülebilir. Çün­kü; eski ve yeni kavgası devam etmekte padişah ise ağırlığı­nı hangi tarafın lehinde istimal ederse o tarafın mevkii iktida­ra geldiğini herhalde söylemeğe gerek yok değilmi efendim?

Âlî Paşa'dan, boşalan hâriciye nazırlığına mâliye nazırlığında istihdam olunan Rıfat Bey getirildiysede, bu değişiklik fazla devam etmedi, infisal edenler eski vazifelerine pek geçme­den avdet ettiler. Bu senenin mühim vakalarından birinide Cezayir Kahramanı Emir Abdülkadir'in Fransızlar ile müca­delesini aman dilemek suretiyle bitirmesi teşkil etti.