> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı  > Akla Uygunluk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Akla Uygunluk  (Okunma Sayısı 2343 defa)
15 Eylül 2011, 14:09:21
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 15 Eylül 2011, 14:09:21 »



2- Akla Uygunluk


 

Sahabe döneminde, bazı hadis rivayetlerinin onlar tarafından, aklî de­ğerlendirmeye tabi tutulduğu bilinmektedir. Daha sonra da temas edeceği­miz gibi, İbn Abbas'ın ve özellikle Hz.Aişe'nin, Ebu Hureyre ile diğer bazı sahabilerin birtakım rivayetlerine itirazları bu kabildendir.[433] Mesela Hz. Aişe, Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği, "Sizden biriniz uykusundan uyandığı zaman elini üç kere yıkamadan kaba daldırmasın" [434] hadisini duyunca:

"Ey Ebu Hureyre, "mihras"[435] la biz bunu nasıl yaparız" diyerek itirazda bulun­muştur.[436]

Yine Ebu Hureyre'nin rivayeti olan, "veled-i zina üç şerlinin en şerlisidir"[437] hadisi İbn Abbas'a ulaşınca o:

"Eğer veled-i zina üç'ün en şerlisi olsay­dı, annesinin recm edilmesi için çocuğunu doğurması beklenmezdi" demiştir.[438] Görüldüğü gibi bu şekildeki itirazlar, makul olan'a kıyasla yapılan aklî değerlendirmelerdir.

 Ebu Hanife'nin hadisleri değerlendirmede böyle bir kıstası dikkate al­dığını gösteren, kendisinden menkul sarih bir haber yoktur. Ancak fıkhî me­selelerde delil olarak kabul ettiği hadisler ve bunların yorumları, bu konuda gerekli ipuçlarını vermektedir.

1- Ebu Hanife, "boş bir araziyi ihya ve imar eden kimse, ancak Sulta­nın izniyle o mülke sahip olur" görüşündedir. Halbuki hadiste Sultanın izni söz konusu olmaksızın, "her kim boş bir araziyi ihya ederse o, onun olur"[439] şeklinde geçmektedir. Ebu Yusuf ta bu hadise uyarak sultanın iznini şart görmez. Ebu Yusuf a, Ebu Hanife'nin bu konudaki delili nedir diye so­rulunca o şöyle demiştir:

"Bu hususta delil olarak şöyle der: İhya ancak sul­tanın izniyle olur. Başka türlüsü tartışmaya sebep olur. Nasılki iki adamdan herbiri aynı yeri seçseler ve herbiri diğerine mani olsa hangisi daha haklı sa­yılır? Bir kimse diğerinin evi etrafındaki boş bir araziyi imar etmek istese, arazi sahibi de:

"Onu ihya etme, çünkü o benim arazimdir, senin yaptığın iş bana zarar verir" dese, bu durumda ne olacak?

"Ebu Hanife burada sultanın iznini, insanlar arasında çıkabilecek çe­kişmeyi önlemek için şart koşmuştur. Boş araziyi ihya için sultan kime izin verirse o ihya eder. Bu izin caiz ve doğrudur. Sultan bir kimseyi ihyadan menederse bu da muteberdir. Sultanın izni veya men'i, insanların bir arazi üzerinde çekişmelerini ve zarara uğramalarını önler. Ebu Hanife böyle de­mekle hadisi red etmiş olmaz. Şayet "sultanın izniyle ihya ederse onun mül­kü olmaz" demiş olsaydı, o zaman hadisi reddetmiş olurdu. İhya ettiği yer onundur demek hadise tabi olmaktır. Ancak sultanın iznini şart koşmak in­sanlar arasındaki çekişmeyi kaldırmak ve birbirlerine zarar vermeyi önle­mek içindir.

Ben (Ebu Yusuf) ise şuna kaniim ki, bir kimseye zarar vermiyorsa, hu­sumet te yoksa Resulullah'ın izni kıyamete kadar geçerlidir. Zarar varsa o da, "başkasının arazisini haksız ekip dikenin o toprakta hakkı yoktur" hadi­si ile menolunur".[440]

Ebu Yusuf, hocasından farklı bir görüşe sahip olmasına rağmen, onun hadise getirdiği akılcı ve maslahata uygun bir yorumu, makul bulmakta ve bunda hadise aykırı bir husus olmadığını belirtmektedir. Bu konuda İmam Muhammed de, Ebu Hanife ile aynı görüştedir.[441]

2- İmam Muhammed, bir hadise istinaden, Allah yolunda cihad edenin aynı zamanda oruçlu olması halinde cihadının efdal olduğunu söylüyor. Çünkü Peygamber (s.a.v.):

"Amellerin en faziletlisi en güç olanıdır" [442] buyurmuştur. Fakat Ebu Hanife, makul bir yaklaşımla Hac yolcusunun bile oruç tutmasını hoş karşılamamıştır. Çünkü bu, Hac'da arkadaşlarıyla kav­gaya yol açabilir ki bu yasaklanmıştır.[443]

3-  Hz.Peygamber (s.a.v.)'e, Bidâa kuyusunun suyu ile hanımların cünüplükten temizlenmek için yıkandıkları suyun kullanılıp kullanılamayaca­ğı sorulduğunda, Peygamber (s.a.v.)'in:

"Su temizdir, onu hiçbir şey pis yapmaz" [444]ve "Su cünüp olmaz" buyurduğu, ayrıca "iki külle [445]olan suyun pislik tutmayacağını" söylediği rivayet edilmiştir.[446]

Ebu Hanife'nin görüşü ise suyun pislik tutacağı şeklindedir.[447]

Bu hadisler sened itibariyle tenkid edilmekle beraber[448] burada önemli olan, suyun pislenip pislenmeyeceği hususudur. Akarsu dahi olsa su­yun çeşitli sebeplerle kirlendiği bilinmektedir. Hz.Peygamber'in bu hadisleri sabitse, bu, muhtemelen Arabistan gibi su kaynakları kıt olan bir mekanda ihtiyaca binaen, suyun mümkün olduğu kadar israf edilmeden kullanılması­nı sağlamak içindir. Şayet hadisler sabit değilse -ki bu da mümkündür-bu du­rumda hadise muhalefet söz konusu değildir. Ebu Hanife'nin yaşadığı bölge olan Irak'taki bol su kaynakları göz önüne alınınca, onun yukarıdaki rivayet­lere aykırı hüküm vermesi ve küçük ve durgun bir suyun pislik tutacağını söylemesi makul bir yaklaşımdır. Ayrıca suyun pis olup olmadığı tecrübe ile bilinebilecek bir husustur. Maksat temiz su kullanmak olduğuna göre, Ebu Hanife'nin görüşü, Hz.Peygamber'in maksadına ve sünnetine uygundur. Nitekim "suyun renginin, kokusunun ve tadının değişmesi halinde pis ola­cağı" rivayeti, hadisçiler tarafından kabul edilmemekle beraber Şafif nin be­lirttiğine göre, fukaha arasında genel kabul görmüştür.[449] Denizlerin bile içine girilemiyecek kadar pislendiği ve üç özelliği (tadı, rengi ve kokusu) değişmediği halde, suyun zaman zaman insanı öldürebilecek kadar kirlendi­ği (mesela radyasyonla) düşünülürse, Ebu Hanife'nin "su pislik tutar" görü­şü, son derece makul, Hz. Peygamber'in fiilî sünnetine, dolayısıyla İslâm’ın temizlik anlayışına da uygundur.

4- Hz.Peygamber'den rivayet edilen bazı hadislerde, koyunların yattığı yerde namaz kılınabileceği, fakat develerin yattığı yerde kılınamıyacağı, çünkü develerin şeytandan yaratıldığı belirtilmektedir. Yine rivayete göre,

koyun etini yedikten sonra abdeste gerek olmadığı, fakat deve etini yedikten sonra abdest gerekeceği bildirilmektedir.[450]

Ebu Hanife'ye göre ise, bu durumda hiçbir şey gerekmez, yani bunlar­da bir beis yoktur.[451]

Görüldüğü gibi hadisin manası bu haliyle pek açık değildir. Nitekim Tahâvî şöyle der:

"Bu hadislerin manası tartışmalıdır. Bundan dolayı, bazı­ları develerin yattığı yerde namaz kılmanın mekruh olduğunu, hatta bazıları namazın fasid olacağını söylediler. Bunun yorumu iki türlü yapılabilir:

a) Deve sahiplerinin adetlerindendir ki, onlar develerini siper edinerek, büyük ve küçük abdestlerini bozarlar. Böylece develerin yattığı yerler pis­lenmiş olur. Halbuki koyun sahipleri böyle yapmadıkları için koyunların yattıkları yerler temiz kalır. Bu yorum Kadı Şerik b. Abdillah'tan nakledil­miştir.

b)  Yahya b. Adem'in izahı ise şöyledir:

"Develerin insanlara sıçrama­sından ve atlamasından korkulur. Koyunlar böyle değildir. Develerin yattığı yerde namaz kılmanın nehyedilmesi bunun içindir, yoksa pis olduğu için de­ğildir".[452]

"Hz. Peygamber'in, ganimet malı develerden birine karşı namaz kıldır­dığı bildirilmektedir. Dolayısıyla illet develerin yattığı yer değil, necasettir. Temiz olduğu lakdirde kılmabilir. Necasetin deveden veya koyundan olması farkelmez. İkisinin de idrarları ve pislikleri aynı derecede necistir. Koyun eti ile deve eti temizlik bakımından aynı hükümdedirler. (Dolayısıyla deve etinden dolayı abdest almak gerekmez".[453]

Kevserî, hadiste geçen abdest, (vudû) kelimesini el yıkamak şeklinde tefsir ederek, et yemekle abdest alma arasında görülen ilgi kopukluğunu gi­dermiş olmakta ise de [454] deve etini yedikten sonra el yıkandığı halde, koyun etini yedikten sonra el yıkanmamasının sebebini açıklamamaktadır.

Ebu Hanife'nin, bu hadisle niçin amel etmediğini gösteren, kendinden menkul bir sebep bilmiyoruz. Ancak yukarıdaki açıklamalardan anladığımı­za göre, neye delâlet ettiği kesin olarak bilinmeyen böyle bir rivayeti, makul sebeplerle terk ederek ve "bana yeryüzü temiz bir mescid kılındı" [455] gibi hadislere ittibaen, temiz olduğu takdirde her yerde namaz kılınabileceği görüşünü benimsemiş olmalıdır. Ayrıca hadiste "develerin şeytandan yaratıl­dığı" gibi aklen izahı hayli güç olan bir ibarenin de yer aldığını gözden uzak tutmamak gerekir.

5- Daha sonra da temas edeceğimiz, "zekere (veya ferce) dokunmakla abdestin bozulup bozulmayacağı" konusunda İmam Muhammed'in yürüttü­ğü aklî muhakeme şöyledir:

Ebu Hanife, avret yerine (zeker, ferc) dokunmanın abdesti bozmayaca­ğını, Medine ehli ise bu durumda yeniden abdest almak gerekeceğini belirti­yorlar. Ancak elin içiyle dokunulursa bozulur, dışıyla dokunulursa bozul­maz diyorlar. İmam Muhammed onlara şu soruları yöneltir:

"Şayet dokunmakla ab­dest bozuluyorsa, elin içiyle dışı nasıl ayrılır? Bu durumda elin dışıyla dokunulsa bozulmaz mı?" İmam Muhammed daha sonra Medinelilere "Dünüre ve göbeğe dokunulsa da abdest bozulur mu?" diye sormuş, onlar da:

"Bun­larla ferc aynıdır, çünkü Hz.Peygamber:

“Sizden birisi zekerine dokunursa abdest alsın” [456]buyuruyor demişlerdir.

İmam Muhammed der ki: "Onlara şöyle denilir: Resulullah’tan bu konu sorulduğunda:

"O, cesedinden bir parça değil mi?" [457]buyurduğu ve abdesti ge­rekli görmediği bize ulaşmıştır".[458]

Görüldüğü gibi İmam Muhammed, Medine ehlinin görüşünü önce akılcı bir değerlendirmeyle tenkid etmekte, daha sonra kendi görüşlerini destekleyen hadisi zikretmek suretiyle bu konuda hadise tabi olduklarına işaret etmektedir.

6-  Rivayete göre Hz.Peygamber, üzerinde zil veya çan bulunan bir bi­nek hayvanını görünce

"Bu, şeytanın bineğidir" demiş,[459] başka bir hadi­sinde de "İçinde zil bulunan kafileyle meleklerin bir arada bulunmayacağını"[460] ifade etmiştir.

İmam Muha...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Akla Uygunluk
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:40:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Akla Uygunluk rüya tabiri,Akla Uygunluk mekke canlı, Akla Uygunluk kabe canlı yayın, Akla Uygunluk Üç boyutlu kuran oku Akla Uygunluk kuran ı kerim, Akla Uygunluk peygamber kıssaları,Akla Uygunluk ilitam ders soruları, Akla Uygunlukönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes