๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 30 Nisan 2011, 16:23:03



Konu Başlığı: Hüdavendigâr sultan Muradın bir kerameti
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Nisan 2011, 16:23:03
Hüdavendigâr Sultan Murad'ın Bir Kerameti


H. 774/M. 1372 yılında Bizans Kayseri, Vize üzerine asker gönderip orayı tazyik etmeye başladı. Vize Muhafızı «Şir Mert Bey» durumu Sultan'a'bildirdi. Sultan buna çok hiddetlendi. Derhal Rumeli yakasına geçti. Lala Şahin Paşa ile Evranos Bey'i yanına çağırdı. Şahin Paşa'yı kâfi miktarda askerle Firecik'i almaya gönderdi. Kendisi de İstanbul üzerine yürüdü. İstanbul'a 10 saat mesafede olan İnceğiz Kalesini üç günde fethetti. Oradan Çatalca'ya yürüyen Sultan Muiad eman di­leyene kılıç kalkmaz fetvasına uyarak, eman dileyen Çatalca'yı bir hoşça aldı. Çatalca'nın almışından hemen sonra Firecik'in Lala Şahin Paşa tarafından alındığı haberi geldi.

Allah için cihad edenlere Cenab-ı Mevla, zafer ve nusret kapılarını ardına kadar açık tutuyor, İslâm'a zaferin gül yüzü­nü daima lütfediyordu. İ'lâyı Kelimetullah sancağı, bütün bayrakları alt ediyor, şehidlere cennet, gazilere mertebeler ihsan ediyordu. Sultan Murad-ı Hüdavendigâr'ın kalp gözünün açık olması, kerametiyle zahire çıkıyoru. Şöyle ki; İslâm Mücahidleri Karaburun, Kilyos ve Belgrad Ormanı Köyünde boy gösterdikleri zaman, civar kasabaların ahalisi mallarını Kayzer'in yazlığı olan Apalonya Kalesine götürdüler. Sultan Hazretleri bu kaleyi sardı. Kale kuvveti 15 gün dayandı. Sultan hazretleri gazaba gelerek «Bu yıkılacak yerde beklemek, bizim hedeflerimize varmamızı geciktiriyor ola ki, bunu Allah yıka» diyerek ordugahtan uzaklaşıp bir kavağın altına gitti oturdu. Çok az bir vakit geçti ki, müjdeciler geldiler ve kale­nin bir tarafı kendiliğinden yıkıldı, gaziler oradan kaieye gir­diler diye müjdelediler. Sultanın duası kabul olmuş, Cenab-ı Mevla velisine ihsanını lütfeylemişti. O günden sonra oraya «Tanrının Yıktığı», sultanın altında oturduğu kavağa da «Devlet-i Kavak» denir.

Bu olayı duyan Bizans Kayseri, anlaşma teklifini ileri sür­dü. Sultan, bu teklifi olumlu karşıladı. Kışı Edirne'de geçir­mek üzere yola çıktı H. 775/M. 1373 senesinde sadrazam Halil Hayreddin Paşa'yi, Rumeli'nin batı taraflarına gönderdi. Bu belge ve arazileri iyi tanıyan Gazi Evranos Bey'i de yanı­na verdi. Gümülcine'ye kadar beraber gittiler. Hayreddin Pa­şa, Evranos Bey'i İleri yürüyüşe gönderdi. Evranos Bey, Yorlu ve İskete kalelerini kolaylıkla aldı. Maruiya adlı bir kadının elinde bulunan Avrathisarı'na sıra gelmişti. Avrathisarı'nı sa­ran Evranos Bey, bir mukavemetle karşılaştı. Bu mukaveme­tin, sonu, Balaban'ın Serez Kalesini muhusaraya almış olma­sı, Maruiya tarafından haber alınınca hemen geliverdi. Bu arada Lala Şahin Paşa Kavala'yı serdengeçtilerin başanh bir sızma hareketi sayesinde ele geçirmişti.

Müslümanların kendiliğinden teslim olan yerlere karşi ta­kındıkları güze! muamele; Drama, Zihne ve Karaferya Ahali­sini kendiliklerinden eman dileyip, kalelerini teslime yetti...


Konu Başlığı: Ynt: Hüdavendigâr sultan Muradın bir kerameti
Gönderen: Pelinay üzerinde 10 Aralık 2015, 19:36:38
Allah için cihad edenlere Cenab-ı Mevla, zafer ve nusret kapılarını ardına kadar açık tutuyor, İslâm'a zaferin gül yüzü­nü daima lütfediyordu.

Öyle gerçektende.Bunu gerek Efendimizin döneminde,Gerekse Osmanlıda bir çok kez gördük.
Rabbimiz kullarını yalnız ve yardımsız bırakmıyor...