๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 13 Nisan 2011, 16:34:19



Konu Başlığı: Girid meselesinin hali
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Nisan 2011, 16:34:19
Girid Meselesinin Hali



Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa, Avusturya seferinden dö­ner dönmez, 1055/1645'de açılmış olan Girid seferi bunca zaman devam etmekte ve nice memleket evlâdının şehadet şerbetini içmesine sebeb olan savaşa son noktayı koyma ha­zırlığına girişmişti. Bu yirmi sene zarfında Girid'in bir çok bölgesi devletin eline geçmişti amma pek muhkem ve meta­netle savunulan Kandiye ele geçirilememişti. Burası müca­hidlerin yed'ine geçmeden, Ada'nında fethi gerçekleşmiş sa­yılamazdı. Bu büyük gaileyi ortadan çıkarmak için gerek de­niz kuvveti,  gerekse kara birlikleri hazırlıklarına  girişti.

1076/1665 senesi ortalarında Edirne'den yola çıktı. 1077/1666'da Hanya'ya geldi. Kandiye'yi muhasaraya aldı. Ancak bu muhasara iki sene, sürdüğü halde başarıya ulaşı­lamadı. Sebebse, donanmanın pek kuvvetli olmamasından ve yeterli muaveneti gösterememesinden kaynaklanmıştı. Ancak düşman bu kuşatmaya 2 sene mukavemet edebildi­ler. Çünkü şehirde yiyecek azalmış, çarpışanların sabrı tü­kenmişti. Şehrin muhafızı sadrazamın son hücumundan son­ra bir murahhas yollayarak, Venediklilere üç iskele bırakıl­masını taleb eder. Bu iskeleler Suda, Ispiralunga, Garabiye'dir. Osmanlılara gelecek her hangi bir zarardan Venedik sorumlu tutulacak, bu hususta Galata'da bulunan Venedik Balyozuna müracaat mahalli sayılacaktır. Bu şartlar altında Kandiye kalesini teslim edebileceklerini söylediler. Malum olduğu üzere Girid fethi başlangıcından, nihayetine kadar veri­len şehid sayısı yüzbini aşmıştı. Yalnız Fazıl Ahmed Paşa'nın saldırıları otuzbin kişinin telefatına sebeb olmuştu. 27/eylül/1669'da Kandiye teslim alındı. Bu teslim alış Osmanlıla­rın enson büyük zaferidir.