๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Büyük Osmanlı Tarihi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 26 Mart 2011, 17:41:19



Konu Başlığı: Gazi paşanın yanlışı neydi?
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Mart 2011, 17:41:19
Gazi Paşanın Yanlışı Neydi?





Güzel vasıfların bir çoğunun kendisinde toplanan kuman­danlar arasında da apayrı bir yeri olan Katircıoğlu Gazi Ah­med Muhtar Paşa bu önemli fırsatı idrak etmişmi? Etmemişmiydi? Bu hususda göstermiş bulunduğu aczi, iki hâle yo­rumlayarak cevap vermek durumundayız.

Birincisi: İttihad ve Terakki ve Hürriyet ve İtilâf fırkaları­nın ikisini birden idare etmek. İkincisi: İçde ve dış da hükü­metin maruz kaldığı pek önemli meseleler esnasında yeni bir vak'a husule gelmesine sebebiyet vermemektir.

Peşin peşin söyleyelim ki bu iki hususu biz, hata içinde hata olarak görüyoruz. Bu iki hususu muhakeme ettiğimizde bu tesbitlere dâir şu görüşe sahibi olduğumuzu duyurmak is­teriz. Gazi Ahmed Muhtar Paşa hz.leri ne ittihatçı ne de itilafçıdır. Zâten fırkalara istinad etmek suretiyle makamı sadare­te de gelmiş değildir. Çünkü Arnavutluk ahalisinin, kendisini bitaraf bilmiş olmasından dolayı teklif etmiş olması, bu arzuyu umûmî münasebetiyle, sadarete gelme olayının neti­celenmiş olduğu görülür. Mademki bir fırkaya istinad etme­den kabine kurulmuştur o halde meclisde arkasında rey kuv­veti yok demekdir. Mebusan da, her iki partiyi de, kırmama yolunu seçerek, icâbmdada birinden diğerine dayanarak mevkıilerini muhafaza etmek böyle sıkıntısı pek çok ve bü­yük olan bir dönemin işlerinden olmadığından bu sadareti kabul etmekde bu muhterem zât için düşünüle cek hâllerden olmadığı ortadadır.    Bu bakımdan bahse konu Cavid bey ve hempalarını o gün tevkif edip, hapse attırıp, devlet ve memleketi bugün ve gelecekteki felâketlerden kurtarmak, en büyük hizmetlerinin yanında bir başka şekilde parlayacak hizmet olarak tarihdeki yerini alacaktı.

İttihadçıların varlıklarından dolayı çıktığı görülen bütün acı vakaların, felâketlerin ortadan kalkması bunların izalesi ile gerçekleşecekdi.

Ondan sonra bu kabineyi meclis de, programını plânladığı şekilde tatbike koyar ülke içi meseleler ortadan kalkacağı içinde hükümet dış meselelerdeki pürüzleri hâlletme çâreleri­ni daha rahat ortamda arayabilirdi. Meşrutiyetin ilânından sonra önemli mesele olarak kendini gösteren vak'aları hiç şüphe edilmesin ki, iç ve dış olaylarda dahil olmak üzere bi­zatihi İttihat ve terakki cemiyetinin kasden ve bir maksada dayalı olarak ihdas ettiği hatırdan çıkarılmasın.