Sültanzâde Semin Mehmed Paşanın Sadareti
Kemankeş Kara Mustafa'nın idamından sonra mevkii sadaret, eski sadrazamlardan Rüstem Paşanın sulbünden gelen ve anne tarikiylede Kaanuni Sultan Süleyman torunu olması münasebetiylede Sultanzâde lakabıyla anılan Semin Mehmed Paşaya verildi. Bu sadaret esnasında Sultan İbrahim çığrından çıkardı bütün işleri. Böyle olmasına sebeb olarak da padişahın bir numaralı danışmanı olamsı lâzım gelen yeni vezirazam, "Siz yeryüzünde Allah'ın gölgesisiniz. Sizden hata siidûr etmez" diye diye padişahı murakabe edilmez bir vaziyete getirmişti. Bu tehlikeli başıboşluğu devrin şeyhülislâmı meşhur şaîr ve mutasavvıf Yahya efendinin dengeleyebildiği görülüyordu. Ancak şeyhülislamın 1643 yılının sonlarına doğru gelip çatan vefatı, bu dayanağında kaybedilmesini getirmişti. Bu elim kaybın farkında olan İstanbul ahalisi şeyhülislâmın Fâtih Camiinde kılınan cenaze namazında öyle büyük bir kalabalıkla bu minnetini ifade ettiki, Fâtih Camii ile Yavuz Sultan Selim Camiindeki kabrine kadar bulunan mesafenin cemaatle dolduğu, cenazeyi yürüyerek değil, tabutu ahalinin parmak uçlarıyla gideceği istikamette kaydırması, yeterli gelmişti. Şeyhülislâm Yahya efendinin Hakk'a yürümesinden sonra padişah; meşhur "Tâc üt Tevarih" adlı tarih eserinin müellifi Hacei Sultani eski şeyhülislâmlardan Saadeddin Efendinin torunu, Sultan Genç Osman'ın kaimpe-deri eski şeyhülislâmlardan Es'ad efendinin oğlu Ebu Sâid efendiyi kendine şeyhülislâm nasbetti. Bu tâyin pek isabetli olmuştu çünkü bu ailenin bu göreve tecrübesi adetâ herkesin fevkiinde idi[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın