Damad Halil Paşa'nın Sadareti
Yeni Sadrazam bir yandan İran üzerine tedbir alırken öte yandan Kazaklarla anlaşan Buğdanlılar, Osmanlı devletinin tayini ile başlarında bulunan voyvodaları Etyen'i ekarte etmişlerdi. Bu bir iç mesele olmaktan çıkmış devleti aliyye'ye de bir isyan sayılırdı. Çünkü oranın tayini Bab-ı Alice yapılıyordu. Bunun dışında bir kuvvet otoriteyi sarsmaya matuf bir sebepti. Buna müsaade olanamazdı ve olunmadı da. İskender Paşa, Rumeli eyaleti askeriyle bunların içine öyle bir daldı ki bu ihtilalin ileri gelenlerini yakaladı. Ve Etyen'i tekrar voyvodalık makamına oturttu. Hünkâr, İskender Paşa'ya mareşallik rütbesini tevcih etti. Bu ihtilal çok önemli bir olaydır. Çünkü, Avrupa ve Papalık bu büyük devleti yâni Osmanlı Devletini sarsmak dönemine başlarken ilk önce bu ülkeye tabii gayri dini unsurlar üzerinde istiklâl ve milliyetçilik rüzgârları estirmeye başlamıştır. Türk tarihinde Osmanlı Asırları adlı eserinde merhum Samiha Ayverdi Hanımefendi; İkinci cild 43. sayfaya koyduğu şu dip not bu metod yakın tarihte çok kuvvetli bir Almanya'ya tesirini mukayese ederek fevkalade bir misal takdim etmiştir. Bu satırları buraya almadan edemedik. «20. asırda o kadar kuvvetli Nazi Almaya'sının, böyle bir dünya ablukasına ancak iki yıl dayanabildiği göz önünde tutulursa; osmanlı devletinin aynı ablukaya dört asır mukavemet edişindeki kudret böylece de meydana çıkar.»
Yukarıdaki izahları okuduktan sonra Hükümdarı Şahanenin, İskender Paşaya Mareşallik tevcihini basiretle verilmiş bir mükâfat saymak icab eder. Esir edilenlerin beşyüz kadarı zincire vurularak İstanbul'a gönderilmişti. Bunların çoğu Kazak idi. Bu Kazaklar yüzünden ertesi sene Lehistan ile savaş yapma durumu çıkmışsada yapılan muahede de Kazakların Buğdan ve Erdel'e karışmamaları temin edilmiş buna mukabil Devleti Aliyye Kırım Hân'ının, Lehistan hududuna tecavüzlerini durdurmaya çalışacağına söz vermiştir. [
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın