Sürre-İ Hümayun Mes'elesi
San-Remo konferansında alınan kara gereğince Osmanlı murahhaslarının 10/mayıs/19- 20'târihinde, Paris'de bulunmaları babıâlî'ye bildirilmiş olduğundan, müzakerelere İştirak etmek üzere ayan1 reisi eski sadrıazamlardan Ahmed Tevfik Paşa, dahiliye nâzın ve nâfia nâzın Reşid Bey'le Fahreddin Bey'e inzimamen, Opr. Dr. Cemil (Topuzlu) Paşa tâyin edilmişlerdi. Bu hey'et 30/nisan/1920'de trenle yola çıktı. Ancak lÛ/haziran/1920 târihinde padişah imzalı bir karaname ile giden heyete ilâveten sadrıazam Damad Ferid Paşa Tulon limanına gidecek olan "Gül Cemâl" vapuru ile oradan da Paris'e gitmesi ilân ediliyordu. Bu arada da Cemil Paşa ile İstanbul'a dönüp sonra yine Paris'e giden dâhiliye nâzın Reşid Bey, karşısında sadnazamı gördüğünde ve teşrif sebebini istizah ettiğinde,aralarında cereyan eden konuşmayı şöyle nakleder:
-Sulhnâmeye konmasının pek elzem ve gayetde mühim olan vede gizliliği bulunan bir maddenin verilecek cevaba id-hali için geldim! Cevabına karşı Reşid Bey:
-Şifre telgraf ile emretseydiniz. Dediğinde, Sadnazam Paşa:
-Aman efendim, öyle mühim ve mahrem bir şey, telgrafla yazılırmı hiç?
-Bir kurye ile gönderilseydi ya!
-Ona da emniyyet edemedim. Kendim gelmeyi tercih etdim .
Reşid Bey; bu önemli sırrın ne olduğunu tetkike çalışmış ve surre-i hümâyûn gönderme hakkının muhafazasını temine matufmuş! Demek suretiyle bu isteği küçümser bir tavır sergilediği gibi İbnül Emin Bey merhum da nasıl olmuşsa o da surre-i hümâyûn meselesinin haiife'nin veçhesi münasebetiyle mühim olduğunu pek tahattur etmemiştir. Evet böyle bir madde müzakeresinin ileri sürülmesi isabetli görülüp görülmeyeceği münakaşası tabiidir, hâttâ sadnazam paşanın bu kadar masraf, ki Reşid Bey bunun 70 bin lira olduğunu söylerki bir lira o dönemde bir reşad altınıdır ki, varın siz hesap ediniz. (2002'de câri paramızla 9 trilyon yaptığı görülür.) nasıl bir masrafa olmuş bu teşebbüs! Ancak devletin hüküm-ranisinin ölçüsünü belli edecek bir kıstas olarak görülmesi de düşünülmeliydi Suree-i hümayun meselesinin ve de hilafetin fonksinyonu İslâm âlemine elbetteki Osmanlı'nın bu hâline bigâne kaldığı takdirde, mükellefiyet ve müeyyideyi getireceği gözetilmesi elzemdir.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın