Ben Senin Başını Keserim!
ülkede eğitim son derece zayıflarken, çocuk padişahın tahsiline başlandı. Dini ve ilmi bilgiler, mütehassıs kimseler tarafından verilirken, yazı hocalığı Hadım Beşir Ağa'ya tevcih edilerek eğitim başladı. Beşir Ağa kısa müddet içinde temel öğretileri gerçekleştirdikten sonra padişah'a, ilk meşki olan yazı örneğini verdi. Bu Örnekte yazılan bizim hemen yukarıda arabaşlik olarak da verdiğimiz: "Ben senin başını keserim" hattı idi. Biraz üzerinde teemmül etsek görürüz ki, bu tercihte hiç bir isabetsizlik yoktur. Padişah kısmı bu sözlere ve bu hatlara çoğu zaman muafiyet kesbetmiştir. Bir evvelki paragrafın sonunda nakle çalıştığımız yeniçeri askerinin donanmada yaptıkları hâin davranışın cezası, bunların kellesini koparmaktan başka nedir ki?
Devlet başkanı nev'i beşer olarak tabii ki bizden biridir. Ancak vazifesi itibarıyla büyük farklılıkların muhatabıydı. İkisi arasından çıkan sözün kanun olduğu şartların insanı ki, mezkûr ifadeyi anşart hazmetmesi gerektiği gibi "seni affettim" demeyi de onunla eşdeğer zaman diliminde okuma ve yazmalı hükmüne varabiliriz! Eğer bu hususa aid bir vecize söylersek şunu yaldızlayarak bir yere aşmalı: "Mülkün tahribi, ferdin fıtratının menfide yol almasında görülür"[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın