Konu Başlığı: Balkan savaşının ikincisi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Mart 2011, 18:37:06 Balkan Savaşının İkincisi Takvimler 29/Haziran/1913'de, M.Şevket Paşa suikastının, 18. gününde olduğumuzu gösterirken 2.Balkan harbinin çıktığı görüldü. Ne çâreki savaş başlamış, ancak bundan bir fayda görülmemiştir. Binlerce Osmanlı askeri şehid olmuştur. Enver Paşa'nın mecnûnâne hareketleriyle, Bolayır ve Şarköy bölgesinde bir çok vatan evlâdı denize döktürülmüş-tür. Eski kabine tarafından, Edirne, İşkodra ve Yanya kalelerinde ki, toplar ve silahlar ile vesairenin, devlete teslimi talebi, kaldıktan başka adı geçen kalelerde muhasara altında ki Askerlerimizin binlercesi şehid ve telef olup gitmiştir. Kalelerimiz, topuyla, tüfeğiyle, askerimizle düşman eline düşürülmüştür. Salgın hastalıkların savaş yüzünden yaygınlaşmasının getirdiği telefat da başkadır. Bu arada da, Asar-ı Tevfik zırhlısı ile bir kaç gemimizin battığı görüldü. Bu savaşın bir kaç milyon Osmanlı lirası masrafı açdığına ilaveten Edirne, İşkodra, Yanya kalelerinde bulunup, düşman eline kalan milyonlarca liraya varan silah ve de cephane masrafını da ilâve etmemiz lâzım gelir. Kâmil Paşa kabinesince ve o kabine vükelasınca hazırlanmış ve Osmanlı devletinin şân ve şerefine uygun olduğuna hiç şüphe bırakmayan şekilde bir sulhun imzalanması çalışmalarındaki kabineyi devirerek hükümeti ele alan bu cani ihtilâlciler sonunda tabiatıyla başarı elde edemeyerek evvelce verdikleri nota ile terk etmeye hazırlandıkları Edirne'nin yarısı yerine, tamamını vermek suretiyle, Enez ve Midye hatt-ı hududunu kabul eylemişlerdir. Kâmil Paşa kabinesini ihanet ve hiyanet ile suçlayan bu yeni dipiomatlar(!) kendi yapmış oldukları sulh antlaşmasıyla ihanet ve hiyaneti kendileri işlemiş oldular. Bunu sadece osmanlı milleti değil beşeriyet âlemi de bu alçaklığı seyretmiş bulunmaktadır. Bu adamların yapmış oldukları davranış ve çıkardıkları mühim meseleler büyük masraflara yol açmakta, bundan dolayıda memlekette fakirlik, yokluk alıp yürümüş idi. Çalışan memurlar ve istihdam edilenlerin çok büyük bir kısmının, eytam ve eramil denilen yetim ve dulların maaşları ödenemiyordu. Bunun getireceği sıkıntıyı kaldırmak için, borç aranmasına girişilirken, devlet mallarını değerinden pek düşük fiyatlarla satmaktan korkmadılar. Yine borç temini için, hiç bir kanuna uymayan, kaideye bağlı olmayan imtiyazlarda verdiler. İç ve dış dünyada emniyet olunur imajımızı ortadan kaldırdıklarından borç da bulamamaktaydı. Beri yandanda memleketimizde yaşayan çeşitli millet ve dinlere mensup insan topluluklarına, başlarının çâresine bakmaları için arayışa girmelerine sebeb oldular. Çeşitli kavimlere mensup bu insanlar çeşitli çeşitli düşüncelere daldılar. Yeni sadrıazam dolayısıyla kabinesi, ordu kumandanlarından en değerli ve namuslulardan olanları, Kâmil Paşa döneminde tâyin edilmiş bulunan memurları kâh değiştiriyor, kâh azlederek hâttâ bazılarını da İstanbul'dan sürgüne gönderme icrai faaliyetindeydiler. Bu sıralarda da bir takım yolsuzluklar yapılmaya başlandı. |