Konu Başlığı: Avlonyalı Mehmed Ferid paşa Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Mart 2011, 15:17:55 Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa Sultan 2. Abdülhamid döneminde Ferid Paşa'nın uzun süren sadareti pek mühimdir ve her istikrar döneminin müthiş bir anarşiye gebe olduğunu dikkatli tetkik sahipleri tesbite muvaffak olurlar. Nitekim ahali arasında, fırtınadan evvelki sükûnet darbı meselini hatırlamamız yeterlidir bu iddiamızı doğrulamaya. Miladi 20. asırda Osmanlı devletinin iki numaraları diğer bir deyişle 20. asırdaki.sadrıazamlarınin birincisi olan Halil Rıfat Paşayı,ikincisi olan Küçük Mehrned Said Pa-şa'dan sonra, sırayı üçüncü iki numara olan Avlonyalı Meh-med Paşa'nın biyografisine temas edelim diyoruz. Merhum sadnazamdan evvelâ ansiklopedilerden derlediğimiz kadarı ile sevgili okurlarımıza biyografik bilgileri verdikten sonra altı seneye varan sadaretinden kesitler ve tesbitler yapalım. Bu zât hakkında ki, mahdumları Celaleddin (Velora) Paşa'nın anlatımından, usta edip ve hatırat yazarı Samih Nafiz Tansu'nun kaleminden çıkmış eserden süzdüklerimizi duyurmayı vazife addettik. Nişantaşında merhum sadnazam Ferid Paşa'nın torunlarıyla birlikte yetişen sevgili büyüğüm, İstanbul Beyefendisi, Galib Yazaroğiu Ağabeyimin de kapısını çalmayı ihmal etmedim. Mehmed Zeki Pakalın Beyefendinin "Son Sadnazamlar" adlı kıymetli çalışmasında, Said Paşa ile alakalı bölümde şöyle bir anekdot yer almakta: "Avlonyalı Ferid Paşa Konya Valisiyken, İstanbul'a celbedilir. Said Paşa makam-ı sadarettedir. Babıâli'de bir oda gösterilen Ferid Paşa, günümüzün merkez valileri gibi günlerini bu oda da geçirmekte akşam olduğunda konağına dönmektedir. Önüne en küçük bir İş gönderilmediği gibi herhangi bir mütalaası da sorulmamaktadır. Bu menkubiyete benzeyen hayat tarzı Paşa'yı üzmekle adetâ ağlatmaktadır Konya Vilâyetindeki buranın meselelerini çözmekte gösterebildiği faal günleri aramaktadır. Günlerden bir gün Ferid Paşa, Kıbrıslı Kamil Paşa ile sohbet ederken durumundan acı acı şikâyette bulunmuştur. Kâmil Paşa'ya göre ağlamakdan da kendini alamamışta: Kâmil Paşa İse o sırada Şura-yı Devlet (bu günkü danıştay ue yargıtayı içinde bulunduran dev let müessesesi) reisliği görevini sürdürmektedir. Kâmil Paşa bu yürek sızlatan şikayetden pek etkilenmiş ve derhal padişah nezdinde şefaate teşebbüse karar vermiştir. Mutad vaktin dışında bir gün Kamil Paşa mabeyne gelip, kartvizitini mabeynciye vermiştir. Kartvizit padişah katına götürülmüş ve başkâtip Tahsin Paşa, Kamil Paşa'ya: 'efendimiz, ne için ziyaret vâki oldu dediğinde ne ar-zedeyim diye sorduğunda ne arzedeyim' istizahında (sorusunda) bulunur. Kamil Paşa'da; Ferid Paşa'nın anlattığı yukarıda naklettiğimiz ahvali dile getirip efendimize durumu anlatıp bir vazife verilmesinde tavassut edeceğini arzetmesini beyan ettiğinde,Tahsin Paşa: 'Aman Paşa hz.leri ne yapıyorsunuz? Hem mutad vaktin dışında ziyaretine geldiğiniz gibi bu talebiniz efendimizce yanlış anlaşılabilir. Aynca Ferid Paşa'yı himaye ve vikaye ediyorsunuz mânasına, alınırsa sıkıntılarınız olabilir!' Hatırlatmasında bulunur. Kâmil Paşa; bu ikazdan sonra biraz düşündüğünde yaptığının aslında yanlış olmadığını ancak padişahın olmadık incelikleri de göz önüne aldığını bildiğinden ziyaretden uaz geçmek ister! Fakat; kartuizii padişaha sunulduğundan uazgeçmekde kabil olamayacağından bulduğu bir bahaneye sardır. Bahane; İngiliz elçisinin kendisini ziyarete geldiğini bu hususda padişahı bilgilendirmeye dönük olduğunu beyan eder. Tahsin Paşa da böyle ar-zeder. Kâmil Paşa bu ikazdan memnundur. Çünkü hayli vehimli olan padişah bu kayırmadan binbir mâna çıkarabilirdi! Öte yandan böyle bir iltimasın doğru olmadığını söyleyen başkâtip Tahsin Paşa'nın söz ve davranışı Ferid Paşa'ca duyulduğunda, başkâtip hakkın da bir iğbirara vesile olduğunu ileri sürenler olabilir. Çünkü saray'ca muteber olan zevatın padişahı koruma adına, babıâlî mensuplarına, ricâl-i deulete karşı bazen haşin ve kırıcı davrandıkları, bazı zevata yakın durup, kimilerine de burudet sergiledik lerini hatıratlardan öğrenmek mümkün. İşte Ferid Paşa'nın, Tahsin Paşa' ya 'Kara Tahsin' diye gıyabındaki hitabı, umulur ki Kâmil Paşa'nın iltimasını önlemiş olmasındandır!" |