> Forum > ๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ > Biyoloji Dünyası > Yaprakların Lisanı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yaprakların Lisanı  (Okunma Sayısı 1095 defa)
02 Kasım 2011, 20:21:16
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Kasım 2011, 20:21:16 »



Yaprakların Lisanı

Kâinat, sırlarını henüz tam olarak anlayamadığımız bir sistemdir. Bu mükemmel sistem, kendi içerisinde bir bütünlük teşkil edecek şekilde, iç içe geçmiş sistemlerden kurulmuştur ve her bir varlık, diğerleri ile alâkadar kılınmıştır. Bu hususa, yeryüzünde hayatın devamı için temel unsurlardan biri olan bitkilerin yaprakları ile güneş ve diğer canlılar arasındaki münasebet misâl verilebilir.

Yaprakların bazı hikmetleri
Bitkilerde solunumu gerçekleştiren yapraklar, güneş ışığını kullanarak fotosentez yoluyla besin üreten mekanizmanın en önemli unsuru olarak yaratılmıştır. Yeryüzündeki canlıların besin ihtiyacı, bitkilerdeki bu mekanizma kullanılarak temin edilecek şekilde ayarlanmıştır. Öyle ki insanlar ve hayvanlar, yapraklar vasıtasıyla üretilen besinleri tüketerek hayatlarını sürdürür. Canlıların rızkı ve hayatlarının devamı, muhteşem bir lâmba olan ve milyarlarca yıldır enerjisi hiç tükenmeyen Güneş'in enerjisinin bitki yapraklarında besine dönüştürülmesiyle Sonsuz Kudret tarafından mu'cizevî olarak sağlanmaktadır. Bitkiler bu vazifeleriyle, bütün canlılar adına avuca benzeyen yapraklarını dua için semaya açmış gibidir. Onlar lisan-ı hâlleriyle Allah'ın (celle celâlühü) sonsuz rahmetinden bütün canlılar namına âdeta rızık talep eder, Yaratıcı'nın Hakîm ve Rezzak isimlerinin cilvesini gösterir.

Yaprağın Morfolojisi
Yapraklar; yaprak ayası, taban ve sap olmak üzere üç kısımdan oluşur. Yaprak ayası, bir yaprağın genişlemiş ve yassılaşmış en mühim kısmıdır. Yaprakların şekli; iklime, coğrafî şartlara, hayat süresine ve başka canlıların saldırısına uğrama ihtimallerine göre değişir. Tropikal iklimlerde bitkilerin yaprak ayası oldukça geniş iken, kurak iklim bitkilerinde su kaybını azaltmak için oldukça küçük ve ince yaratılmıştır. Bazı bitkilerin yaprakları, başka vazifeler görecek şekilde değişikliğe uğratılmıştır, buna "metamorfoz" denir. Meselâ; bazı yapraklar diken şeklindedir ve bitkiyi ot yiyen hayvanlardan korur. Bir kısım yapraklara su depolama vazifesi gördürülürken, bazılarında ise bitkinin beslenmesi için yapraklar böcekleri yakalayabilecek tarzda kapan veya ibrik şeklinde değişikliğe uğratılmıştır.

Yaprağın enine kesitinde, içyapısının dört tabakadan müteşekkil olduğu görülür. Birincisi, yaprağı alttan ve üstten örten epidermis tabakasıdır. Yaprağı dış tesirlerden koruyan bu tabakanın üzeri su geçirmez mumsu bir madde ile kaplıdır. İç dokunun üst tarafında palizad doku yer alır ve fotosentez işlemlerini yürüten sıkı şekilde yan yana dizilmiş kloroplastça zengin hücreler bulunur. Bunun altındaki süngerimsi dokuda ise, hücreler arası hava boşlukları vardır ve bu tabaka bitkinin solunumu ile vazifelidir.

Yaprağın güneş ışınlarından azamî derecede faydalanabilmesi için yaprak yüzeyinin oldukça geniş olması, ışınların yaprağa dik açıyla gelmesi ve yaprağın düz durması gerekir. Yapraktaki bu yapı, yaprak ayasına yanlardan belirli bir kıvrım verilerek sağlanmıştır. Güneş ışınlarının geliş açısı coğrafî şartlara ve bitkinin bulunduğu enleme göre değiştiğinden, bitkilerin güneşe bakan yöndeki dalları daha uzundur ve bu dallarda daha çok yaprak bulunur. Yine yapraklar, dal üzerinde ışığın gelişini engellemeyecek şekilde dizilmiştir. Bunun gerçekleşmesi için yaprak tabanının ince olması, yaprakların aşağıdan yukarıya doğru birbirini kapatmayacak ve güneş ışığını en verimli toplayacak spiral şekilde sıralanması gerekir. Bu diziliş, tabiatta birçok varlığın yapısında görülen altın oranın tatbik edildiği sahalardan birisidir. Dikey bir bitki sisteminde yaprakların dal üzerindeki dizilişi (phyllotaxis) altın orana göre gerçekleştirilir. Her bir yaprak, bir alttaki yapraktan belli bir açı farkı ile çıkar. Yaprakların çıkış açısı, dairenin toplam açısı olan 360 derecenin altın orana bölünmesi ile elde edilen 222,5 ve 137,5 derecelerdir. Yaprakların bitki sapında bu açılarla spiral şeklinde yerleştirilmesi, onlara güneş ışığından azamî derecede istifade edilebilecek en ideal konumu sağlar. Böylece sap etrafındaki boşluklar asgariye indirilmiş ve bitkinin ışık alma kapasitesi düşürülmeden bitkiye en çok sayıda yaprak yerleştirilmiş olur.

Mevsimler ve yapraklar
İlkbahar ve yaz ayları boyunca bir fabrika misâli çalıştırılan bitkiler, fotosentez ile çok miktarda besin üretilmesine vesile olur. Bu besinlerin bir kısmı bitkinin büyümesinde kullanılırken bir kısmı kış için nişasta şeklinde depolanır. Sonbaharla birlikte birçok canlı gibi tropikal bölgelerin dışındaki bitkilerin büyük bir kısmı da, kış uykusuna yatar ve sessiz bir devreye girer. Ağaç ve çalı gibi çok yıllık bitkilerin, soğuktan fazla etkilenmemesi için yapraklarını dökerek yüzey alanlarını küçültmeleri ve enerji tasarrufu yapmaları sağlanır. Çok yıllık otsu bitkiler ise, kış aylarında toprak yüzeyinde bulunan gövde ve yapraklarını kaybeder, hayatlarını toprak altındaki kök, soğan ve yumru gibi kısımları ile devam ettirir, ilkbaharda havalar ısındığında köklerinden yeniden filizlenir.

İlkbahar ve yaz boyunca değişik tonlardaki renkleri ve çeşitli desenleriyle bize güzelliklerini arz eden yaprakların bir kısmı sonbaharla birlikte solmaya ve dökülmeye başlar. Bazı yapraklar, kış şartlarına dayanıklı olmaları sebebiyle çam, selvi, köknar ve lâdin gibi her mevsim yeşil kalan ağaçların dallarını süslemeye ve vazife yapmaya devam eder. Bu ağaçların bir kısmında, defne ve sandal ağacındaki gibi, yaprakların üzerini kaplayan soğuktan koruyucu mumsu bir tabaka bulunur. Diğer kısmı ise, çam ağacının yapraklarında olduğu gibi iğne şeklinde soğuğa dayanıklı yaratılmıştır.

Sonbahar renkleri
Sonbaharda yapraklardaki renk değişimine gelince... Yapraklarda bulunan klorofil pigmenti, yeşil dışındaki bütün dalga boylarını soğurduğu için ilkbahar ve yaz aylarında yapraklar yeşil görünür. Klorofil pigmenti yapraklarda baskın miktarda olduğundan diğer pigmentleri maskeler. Bu pigmentlerin başında, kavuniçi rengi veren karoten ile sarı rengi veren ksantofil gelmektedir. Bu iki pigment tabiatta en yaygın görülen pigmentlerdir.

Klorofil pigmentleri, çeşitli sebeplerle azalmaya başladığında diğer pigmentler görünür hâle gelir ve yapraklar yeşil renklerini kaybederek sarı ve parlak kırmızının tonlarına bürünür. Bu renk değişiminin en mühim sebebi, bu mevsimde yaprakların klorofil üretimini ve besin sentezini durdurmasıdır. Klorofiller parçalandıkça yaprakların rengi sarı ve kavuniçi tonlara doğru değişir. Ksantofil pigmentleri hâkim duruma gelince yapraklar "altın sarısı"na bürünür.

Yaprak rengi; bitkinin genetiği ve dış faktörlere göre belirlenmekle beraber iklim şartlarına bağlı da büyük değişiklik gösterir. Sıcaklık ve gölge şartları ile birlikte yaprağın yaşı da renk tonlarına tesir eder. Toprağın vasfı, rutubet, gölge ve sıcaklık şartlarının değişiklik göstermesi sebebiyle her bir ağaçta muhtelif renkler husule gelebilir. Düşük sıcaklıklarda büyüyen bitkilerin yapraklarındaki renk değişimi daha fazladır.

Yaprakların rengine topraktaki çeşitli minerallerin eksikliği de tesir eder. Yaprakların erken sararmaya başlaması azot eksikliğini haber verirken, bir bölgedeki ağaçlarda daha kırmızı renkte yaprakların varlığı toprağın asit oranının yüksek olduğunu gösterir. Yapraklarda morumsu renklerin hâkim olduğu yerlerde topraktaki alkalilik (sodyum) nispeti yüksek demektir.

Her yapraktaki klorofil miktarının değişken olması, klorofil yıkımının hızı, depolanan şeker miktarı ve diğer pigmentlerin yoğunluğu gibi faktörler, sonbaharda her ağacın yaprağının farklı renk tonlarında görülmesinin sebeplerindendir. Havaların soğumasıyla önce yaprağın alt yüzeyine yakın kısımlarında kloroplastlar parçalanır, yaprakta depolanan şeker miktarı artmaya başlar. Bu mevsimde üretilen şekerler, fotosentez hızı azaldığından bitkinin diğer bölümlerine iletilemediği için gün geçtikçe yapraklarda birikir. Şekerler, kırmızı renk veren antosiyaninlere dönüşürken yapraklar dökülmeye başlamadan birkaç hafta yapraklarda sarıdan kırmızıya doğru bir renk değişimi görülür. Işık şiddeti fazla olduğunda antosiyaninler çok arttığı için yapraklar daha parlak ve canlı renklere bürünür. Yapraklardaki canlı dokular tamamen ölünce bütün yaprakların rengi kahverengiye döner. Bazı bitki ve yapraklarda normalde görülen kahverengi renkler ise tanen pigmentlerinden ileri gelir ve bu, bitkinin tabiî rengidir. Bu pigmentlerin çok değişik kombinasyonuyla binlerce renk ortaya çıkar.

Sonbaharda yaprakların renk değiştirmesiyle tabiatta gözlenen muhteşem renk tablosu, insanların hislerine tesir etmekte, şair, yazar ve ressamlara ilham vermektedir. Bu renk değişikliği, yapraklar dökülmeye başladığında üst seviyeye çıkar, ağaç diplerinde insanı hayran bırakan rengârenk desenler sergilenir. Güz mevsiminde ormanlardaki bu renk tablosu ve dökülen yapraklar üzerinde gezinmek, insanlara değişik hisler yaşatır. Sonbahar renkleri kişinin psikolojik durumuna göre, bazen insana dünyanın fânî yüzünü ve ayrılığı ihtar ederken, bazen de bekâyı arzulayan insana hüzünle karışık farklı duygular yaşatabilir.

Yeryüzünün büyük kısmını kaplayan bitki örtüsünün teşkil ettiği güzel manzaralar insan ruhunu okşarken, hâkim rengin yeşil olmasının da bazı hikmetleri vardır. Gözleri ve bedeni dinlendiren yeşil, insanı sakinleştirici bir tesire sahiptir.

Yapraklardaki desen ve motifler
Yeterli güneş ışığı alabilme, yapraklar için en mühim husustur. Bu sebeple yapraklar farklı farklı yaratılmıştır. Hiçbir bitkinin yaprağı başka bir bitkinin yaprağının aynısı değildir. Yeryüzündeki bitki türü adedince farklı şekil ve desen vardır.

Yaprakların bir kısmı basit, bir kısmı birleşik yapıdadır. Dizilişlerine göre; karşılıklı, almaçlı, sarmal ve çevreli yaprak formları vardır. Yaprak ayasının desenleri oval, eliptik, dil, şerit, üçgen, böbrek ve kalb şeklinde olabilir. Yaprakların kenar motifl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yaprakların Lisanı
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:55:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yaprakların Lisanı rüya tabiri,Yaprakların Lisanı mekke canlı, Yaprakların Lisanı kabe canlı yayın, Yaprakların Lisanı Üç boyutlu kuran oku Yaprakların Lisanı kuran ı kerim, Yaprakların Lisanı peygamber kıssaları,Yaprakların Lisanı ilitam ders soruları, Yaprakların Lisanıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes