> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Eğitim > Bireysel Gelişim > Okul başarısından hayat başarısına
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Okul başarısından hayat başarısına  (Okunma Sayısı 1502 defa)
12 Nisan 2010, 16:34:05
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Nisan 2010, 16:34:05 »



Okul Başarısından Hayat Başarısına


Yazar: Doç. Dr. İlhan KASATURA

Yayınevi: Altın Kitaplar Yayınevi



1-Giriş

Yazar kitabına yapmış olduğu bir otobüs yolculuğunda yanındaki ve otobüsteki bazı ailelerle olan konuşmaları ile başlıyor. Bu konuşmalar okul ve hayat başarısı üzerine. Devamında yazar 1970 yılında yapmış olduğu bir anketi ve 20 yıl sonrasını anlatıyor.

1970 yılında 15-18 yaşlarında 258 lise öğrencisini içeren bir anket yapılmış. 20 yıl sonra bu öğrencileri yazar araştırmış ve 32 kişiyle okulun geleneksel çay gününde tekrar bir araya gelip görüşmüş. Olaylar 20 kişilik bir grup arasında geçiyor. Anket sonuçları 1970 yılında 144 ve 1990 yılında ise 32 kişi üzerinden değerlendirilmeye alınmış. Sonuçlar rakam olarak ifade edilmiş. % olarak ifadesini kendim yaptım. Seçilen adaylar belirli bir sosyal yaşam düzeyinde.

Elde edilen sonuçlar gerçekleri yansıtma yönünden isabetli. Sonuçlara ilişkin yazarın önerileri ve çözümleri gerçekçi görünüyor. Uygulanabilir bir his uyandırıyor. Anket sonuçlarında genel olarak iki konu ele alınmış. Öğrencinin okul başarısı ve okul sonrasındaki hayat başarısı. Okul hayatında başarılı öğrenciler ve başarısız öğrencilerin bu durumlarını sağlayan sonuçlar anketlerde ele alınarak araştırılmış. Başarı ve başarısızlık üzerine öğretmen görüşleri alınmış. Başarı -başarısızlık üzerinde öğretmenin rolü anlatılmış. Öğretmenlerin sorunları dile getirilmiş. Zeka durumu, aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri ve çevrenin başarı ve başarısızlıktaki rolü araştırılmış.

20 yıl sonra bazı adayların bazı görüşleri:

“Çağdaş yönetici bir ekip çalışmasını gerçekleştirebilen, varılmak istenilen hedefler doğrultusunda işleri organize ederek, en verimli sonuçların alınmasını sağlayan kişidir. Ancak tümüyle kendi görüşlerini uygulamaya koyması, yatay ve dikey etkileşim ile bilgi alışverişini önler. Bu nedenle iyi performans ve yaratıcılık gösteren kişilerin ödüllendirilmesi ve görüşlerine yer verilmesinden yanayım. Bazı şirketlerde toplantılarda gözlediğim şey, üst düzey yöneticilerin astlarına hiçbir yaratıcılık şansı tanımadıklarıdır.”

“İnsanın başkaları üzerinde bıraktığı etkileri bilmesi bence başarılı olabilmek için atılacak en önemli adımlardan biri.”

2- Yirmi Yıl Sonra Yapılan Anket Sonuçları Ve İçeriği:

AİLE HAYATI BAŞARISI:


Aile içi ilişkilerin iyi olması; rahat iletişim kurabilme
Sevgi ve saygı ortamı
Paylaşabilme özellikleri
Birbirlerine destek olabilme, dayanışma
Güven duymak
Birlikte olmaktan mutluluk duymak
SOSYAL HAYAT BAŞARISI:

Toplum içinde geçerli bir mesleği ve yeri olmak
Arkadaş ilişkilerinde aranılan bir kişi olmak.
En az iki kuruluş veya grubun üyesi olmak.
Ekonomik olarak rahat geçinme standartlarına sahip olmak.
Kültürel etkinliklere katılmaktan zevk duymak ve aktif olarak yaşamak.
İŞ HAYATI BAŞARISI:

İşinde yerini bulmuş olduğuna inanmak
Kendisine ihtiyaç duyulan bir kişi olduğunu kabul etmek.
İşyerinde astları ve üstleriyle iyi geçinmek.
İşinde kendi bireysel yaratıcılıklarını da gösterebilme şansını bulmak.
Başkalarına ters düştüğü durumlarda bile kendisini ifade edebilecek cesarette olmak.

1970 Yılında Okulda Başarılı Ve Başarısız Öğrencilerin 1990 Yılındaki Hayat Başarılarının Görünümleri

Toplam 32 Kişi


Okulda
Başarılı
Öğrenciler
Okulda
Başarısız
Öğrenciler

Ba?ary Durumu Değerlendirme
Aile hayatında
Sosyal hayatında
İş hayatında
Aile hayatında
Sosyal hayatında
İş hayatında

Kendisi
% 62,5
% 78
% 65,5
% 56
% 53
% 53

Ailesi
% 53
% 59
% 78
% 69
% 63,5
% 56

Arkada?lary
% 81
% 87,5
% 84
% 62,5
% 69
% 40,5


Tablo - 1

Hayat başarısı gösteremeyen kişiler 1990 yılından geriye dönük olarak yaptıkları değerlendirmede kendilerini başarılı olmaktan alıkoyan nedenleri şöyle göstermişlerdir.

Başarılı olmak için hırslarının bulunmaması. Kendilerine ortalama bir hayatın yetmesi
Kendilerine destek olabilecek kişilerin bulunmaması, gidebilecekleri yönü kendi kendilerine çizememek.
Kendilerine yeteri derecede güvenmedikleri için görüş ve düşüncelerini ortaya koyamamak.
Günlük streslere tahammül edememek.
Kendileri için önemli kayıpları yaşamak.
Zamanın farkında olmadan akıp gitmesi
Olaylar ve kişiler hakkında hep olumsuz düşünmeye koşullandırılmış olmak.
Zekasına işlerlik kazandırmayı öğrenmemiş olmak.
İnsan ilişkilerinde başarısızlığa uğradıkları için gereken atılımları yapamamak.
Kendilerini mutlu hissetmemek.
Mutlu olmadıkları halde etrafa mutluluk oyunu oynamaktan yorgunluk duymak.
Kendilerini sevmemek.
Psikolojik olarak kendilerini güçlü görmemek.
3- Başarının Hammaddeleri: Zeka Ve Kişilik Özellikleri

Okulda başarısız öğrenciler için ilk akla gelen neden, başarılı olmak için zekalarının yeterli olup olmadığıdır. Oysa ilkokulu normal koşullarda başarılı bir şekilde bitirmeye yeten zeka, orta öğrenim, hatta yüksek öğrenim için bile yeterlidir. Okulda başarısızlık, zeka faktöründen çok, zekaya işlerlik kazandıramayan etkisiz bir eğitimden kaynaklanmaktadır.

Bir başka deyişle, zekanın hammaddesine işlerlik kazandıracak olan, çevredeki etkileşimlerdir. Öğrenilen yeni kavramları yeni durumlara uygulayabilmek, yani zekaya kıvraklık kazandırabilmek sürekli işleme ve eğitimle gelişir. İleri derecede eğitim eksikliği, ekonomik ve coğrafi nedenler, zeka potansiyelinin gelişmesini engelleyerek, zekaya yeterli düzeyin altında bir görünüm verebilir.

4-Duygusal Sorunlar Zekice Davranışları Engelleyebiliyor


Ailelerin çocuklarıyla yeterince ilgilenememeleri, aile içinde yaşanan huzursuzluklar öğrencinin zekasını olumsuz yönde etkileyerek, geçici bir süre için de olsa zekaya işlerliğini kaybettirebilir. Çevreyle iyi bir uyum içersinde olmak ise zekayı daha verimli hale getirebilir. Bireyin heyecansal olarak dengeli ve uyumlu bir kişiliğe sahip olması, zeka özelliklerini olumlu bir şekilde yönlendirir. Bu nedenle daha önce çok iyi uyum ve belirli bir potansiyel gösteren öğrencilerin birden bire başarısız, dikkatsiz hale gelmelerinde bazı duygusal nedenler araştırılmalıdır.

Ergenlik çağında zekalarına duygularıyla yön vermeye alışmış olan bireyler, bu konuda eğitilmezlerse, daha sonraki yaşamlarında zekalarından istenildiği ölçüde yararlanamazlar. Bireyin duygusal sorunların yüklülüğüne rağmen, zekasıyla yönünü bulabilmesi zeka düzeyinin ortalamanın üzerinde olması gerekmektedir. Ortalama zeka özelliklerine sahip olan bireyler, duygusal sorunlarla karşılaştıklarında gerilemektedirler.

5- Başarı İçin Zeka Kişilikle Bağdaşmalıdır


Başarılı ve başarısız öğrencileri seçerken, zeka belirleyen ölçütleri göz önüne alarak, onların hepsinin liseyi, hatta üniversiteyi bitirmeye yeten bir zeka düzeyine sahip oldukları varsayımıyla hareket ettik. Bunun için de araştırmaya aldığımız öğrencilerin tümüne WAIS ZEKA TESTİ SÖZEL BÖLÜMÜ nü uyguladık.(el maharetlerini içermeyen bölüm)

Genel bilgi
Muhakeme
Aritmetik yetenekleri
Dikkati odaklaştırabilme yeteneği
Kavramlar arasındaki ilişkiyi araştırarak, soyut düşüncenin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteren bölüm.
Bellek işlevleri
Tablo - 1 incelendiğinde başarılı ve başarısız olmak üzere iki ana gruba ayırdığımız öğrencilerin zeka bölümleri bakımından anlamlı faklılıkları bulunmadı. Başarılı öğrenciler sadece başarısız öğrencilere göre daha yüksek puan aldılar. Zeka yönünden 20 yıl sonra yapılan araştırma, ortaya anlamlı bir farklılık koymamıştır.

6 -Önemli Olan, Kişinin Zeka Özelliklerini Bilmesidir

Kuşkusuz, zeka bölümünden söz ederken, zeka bölümünü oluşturan faktörlerin hangisinin başarıda daha fazla etken olduğunu söyleyebilmek pratik hayatta pek kolay olmaz. Günlük yaşamda biliriz ki, uzun zaman gitmediğimiz bir çevrede, adımızla hitap edilmesi, unutulmadığımızı göstermesi bakımından bizi memnun eder, hatırlayanlara da olumlu puan kazandırır.

Birey başarı kazanabilmek için kendi zekasının özelliklerini bilmek zorundadır. Örneğin bir politikacı, bir avukat el maharetlerini geliştirmese de olabilir. Ama konuşma yeteneklerini ve topluluklara ulaşabilme yetilerini geliştirmek zorundadır.. ... gibi. Gençlik dönemindeki yetenekler daha sonraki yıllarda anlamlı bazı değişikliğe uğramamaktadır. Yani kişi zeka yetenekleri bakımından gençliğinde neyse, orta yaşlılığında da odur. Ancak kendilerini geliştirmek için sürekli çaba harcayan bireyler düşünce ve davranış esnekliği kazandığından, varolan zeka potansiyeli daha verimli hale gelmektedir.

Ailelerle, Başarılı Ve Başarısız Öğrencilerin Mizaç Özellikleri


Aileye göre başarılı öğrenci
Aileye göre başarısız öğrenci
Başarılı öğrenciye göre aile
Başarısız öğrenciye göre aile

Neşeli

Kolay uyar

Hırçın

Sosyal, girişken

Mantıklı

İyimser
Durgun

Uysal

Öfkeli

Uyumsuz, çekingen

Duygusal

Kötümser
Neşeli

Sosyal

Koruyucu

Arkadaşça

İyimser

İşbirlikçi
Huysuz

Sosyal olmayan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Okul başarısından hayat başarısına
« Posted on: 18 Nisan 2024, 12:24:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Okul başarısından hayat başarısına rüya tabiri,Okul başarısından hayat başarısına mekke canlı, Okul başarısından hayat başarısına kabe canlı yayın, Okul başarısından hayat başarısına Üç boyutlu kuran oku Okul başarısından hayat başarısına kuran ı kerim, Okul başarısından hayat başarısına peygamber kıssaları,Okul başarısından hayat başarısına ilitam ders soruları, Okul başarısından hayat başarısınaönlisans arapça,
Logged
12 Nisan 2010, 16:36:12
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 12 Nisan 2010, 16:36:12 »

Başarılı Öğrencilerin
Başarısız Öğrencilerin

Öğrenim Düzeyi
Anneleri
Babaları
Anneleri
Babaları

1- Hiç okula gitmemiş
% 4
% 1,5
% 2
% 2

2- İlkokula gitmiş
% 10,5
% 4
% 14
% 7

3- İlkokulu bitirmiş
% 14
% 14,5
% 26
% 28

4- Ortaokul, enstitü ve ya sanat okuluna gitmiş
% 17
% 7
% 14,5
% 9

5- Ortaokul veya dengini bitirmiş
% 13
% 10,5
% 16
% 14

6- Lise veya dengine devam etmiş
% 12
% 8
% 16
% 14

7- Lise veya dengini bitirmiş
% 13
% 17
% 3,5
% 13

8- Üniversite veya yüksek okula devam etmiş
% 3,5
% 8
% 5
% 1,5

9- Üniversite veya yüksek okul bitirmiş
% 12,5
% 26
% 3
% 12

10-Üniversite sonrası eğitim görmüş
% --
% 3
% --
% --


Tablo - 8

24- Okul Ve Öğretmen Başarısı Da Başarılı Öğrencilerinin Sayısıyla Ölçülür

Okul faktörü, öğretmenin tutumu ve kişiliğiyle ilgili olarak hem öğrenci, hem de öğretmene aynı soruları değişik biçimlerde sorarak her iki tarafın da görüş açısını değerlendirmeye ve eğitim sisteminin okul başarısı üzerindeki rolünü saptamaya çalıştık.

25- Eğitim: Kişiyi Bilinçli Etkileme


Çok geniş bir kapsamı olan bu konuyu kişiye yapılan bilinçli bir etkileme olarak kabul edersek, bu etkilemenin amaçlarını da değişik şekillerde açıklayabiliriz. Şöyle ki:

Kişide varolan yeteneklerin son sınırına kadar geliştirilmesine çalışmak
Kişinin, toplumun ihtiyaç ve koşullarına uygun bir biçimde etkilenmesi
Kişinin hayattan en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak (bu amaç, bir başka deyişle, kişinin geçimini sağlamak şeklinde de ifade edilebilmektedir.)
Demokrasinin gereklerini yerine getirecek vatandaşlar yetiştirmek, yani kişinin kendisinin ve başkalarının hak ve özgürlüklerine saygılı olma yeteneklerini geliştirmek
Geçmiş ve geleceğin değerlerini birbirlerine olumlu bir şekilde bağlayarak toplum için daha ileri bir gelişmeyi sağlamak
26- Herkesin Eşit Başarı Olanağına Sahip Olduğunu Söylemek Daha Büyük Eşitsizlikler Doğurur.

Türkiye de eğitim eşitliğinin hukuki yönden teminat altına alınmasına rağmen, ekonomik, coğrafi, sosyal ve politik etkenler eğitimde eşitsizliği doğurmaktadır. Bu etkenlerin meydana getirdiği eşitsizlik yaygın bir ayırıma neden olmaktadır. Ailelerinin ekonomik durumlarından dolayı zorunlu eğitimi bile tamamlayamayan öğrenciler vardır.

Konunun devamında şu başlıklar işlenmektedir.

Öğrenciler bireysel farklılıklara göre eğitim istiyor
Disiplinin amacı özdenetimi geliştirmek olmalıdır: İyi bir disiplin, öğrencinin bağımsız bir şekilde, öğretmenin ve okul idaresinin denetimine gereksinim duymaksızın, kendi kendisini yönetmesini amaçlamalıdır.
Okul disiplininde rol oynayan etkenler: a-Çevreye bağlı etkenler b- Öğretmene bağlı etkenler c- Öğrencilerin kişiliğine bağlı etkenler
27- Öğrencilere Göre “İyi Öğretmen”İn Nitelikleri

Birleşik Amerika da bir öğretmenin sınıfından beğenilmesini sağlayan kişilik çizgilerini belirlemek üzere yapılan bir araştırmaya göre, öğrencilerce en çok vurgulanan 12 nitelik şöyledir:

İşbirliğine dayanan demokratik tavır
Her çocuk için sevecen ve saygılı olma
Sabır
Geniş ilgiler
Hareket ve görünüş
Doğruluk ve taraf tutmamak
Esprili olmak
Tam itidal ve metanet
Öğrencilerin sorunlarına ilgi duymak
Esneklik
Cesaret verme ve takdir etme konusunda iyi niyet
Özel bir konuyu öğretmede olağanüstü başarı
Değişik ülkelerde yapılan araştırmalara göre saptanan bu özelliklerle, bizim araştırmamızdaki öğrencilere göre “iyi öğretmen” özelliklerinin nasıl bir paralellik gösterdiğini görmek için sorulan sorulara verilen yanıtlar şöyledir:

Öğretmenin sınıfta her öğrenciye eşit davranması
Öğrenci dersini çalışamadığı ve sözlü sınavlarda başarısız olduğu zaman öğretmenin sert eleştiriler yapmaması, hakaret edici sözler söylememesi
Sınıfta öğretmenin çok otoriter davranarak rahatsız edici bir sükunet istememesi; normal hareket ve konuşma serbestliği tanıması
Kendi sorunları ve sıkıntıları olduğu zaman sınıfa haşin davranmaması
Dersleri soyut olmaktan çıkarıp güncel örnekler vermesi, çevre kaynaklarından ve örneklerinden yararlanarak daha cazip hale getirmesi
Derste bir davranışı beğenmediği öğrenciyi sınıf önünde küçültmeden, hesap sormadan, yalnız olarak karşısına alıp onu tanımaya, davranışının nedenlerini anlamaya çalışması
Sınıfta keyifsiz veya huzursuz olan öğrencileri fark ederek onları psikolojik dünyalarıyla da tanımaya çaba göstermesi
Sınıfta bazı öğretmenlerin disiplin kuruluna gönderebilecekleri olayları öğretmenin kendi olanaklarıyla aydınlatmaya çalışarak, öğrencileri maddi cezalardan koruması ve istenilmeyen davranışlarını düzeltmelerine yardımcı olması
Sınıfta şakacı mizacıyla esprili bir hava yaratması, ciddi dersin içine ilginç örnekler ekleyerek öğrencilerin dikkatlerinin dağılmasını önlemesi
Bu konuların devamı şu başlıklar altında işlenip değerlendiriliyor:

Öğretmen - Öğrenci ilişkileri neden çok önemli?
Öğretmen ne tür öğrencilere yardımcı oluyor? 1- Başarılı bir öğrenci ise 2- Zeki bir çocuk tembelse 3- Öğrenci yardım isterse
İletişim aksaklığının öğretmene bağlı nedenleri:
Öğretmenin kişisel sorunları
Öğrenciyi yetiştirmek için gerekli psikolojik yatırımları yapamaması
Ekonomik sorunlar
Öğretmenin kişilik yapısının öğrenci - öğretmen ilişkilerindeki rolü: Bu kişilik oluşumunda da, kuşkusuz öğretmenin şikayet konusu ettiği sosyo - ekonomik nedenlerin yanı sıra, kalıtım ve çok çevresel etkenlerle şekil kazanmış psikolojik yapısının büyük payı vardır.
“Evde kendimi huzursuz hissediyorum”: Başarısız öğrenciler kendi başarısızlık nedenlerini incelerken hiçbiri “yeteneğim olmadığı için başarısızım” yanıtını vermemiştir. Başarısız öğrencilerin büyük çoğunluğu başarısızlıkta aile etkenini birinci plana almışlardır. Aile konusu içinde önem sırasına göre belirttikleri nedenler şöyledir:
Anne babanın sinirli mizaçları yüzünden evde huzurlu bir hava olmaması
Anne baba arasındaki anlaşmazlığın sık sık sert ve kırıcı tartışmalarla ortaya konması
Babanın içkiye düşkünlüğü
Anne babanın anlayışsız davranması
Anne babanın yaşlı oluşu
Kardeş geçimsizliği
Maddi yönden güvensizlik hissetmeleri
“Duygusal sorunlarım yüzünden aklımı derslerime veremiyorum”: Başarısız öğrencilerin 2. derecede başarısızlık nedeni olarak ortaya koydukları duygusal etkenler şunlardır:
Kötümserlik
Bir şeye üzülünce dikkatini çalışması gereken konu üzerine toplayamama
Fazla hassas olmak
Erkek arkadaşı yüzünden üzülmek
“Öğretmenim benimle ilgilenmiyor, sosyal etkinlik olanaklarım yok”: Başarısızlık nedenleri arasında 3. sırayı alan okula ilişkin etkenleri, öğrenciler öğretmenin ilgisizliği, yeterli sayıda derse kalkamamak, evlerinden okula bazı arkadaşları özel olarak tutulan otomobilleriyle gelirken kalabalık otobüslerle gelmenin çok yorucu olduğu şeklinde sıralamışlardır.
“Disiplinli çalışmayı bilmiyorlar, sınıflar çok kalabalık, tek tek ilgilenemiyorum”: Öğretmenlerin büyük çoğunluğu öğrencilerin başarısızlık nedeni olarak çalışma alışkanlığının henüz kazanılmamasını ya da disiplinli bir şekilde çalışılmamasını göstermişler ki, bunda çok büyük bir gerçek payı vardır. Bu sonuçları yaptığımız anketle de gözledik.
Sebep ne olursa olsun okul psikoloğunun yardımı gerek: Öğretmen, öğrenci ve anne babanın önem derecesine göre sıraladıkları etkenler ne kadar değişik olursa olsun, hepsinin üzerinde ayrı ayrı durmak ve öğrencinin yetenekleriyle en iyi verimi sağlayacak yolu aramak, öğrenciyi başarıya itecektir.
Rehberlik hizmeti öğrenciye tanıtılmalı
28- Meslek Seçiminde Son Sözü ” Bireysellik ” Söylemeli

Aile meslek seçiminde çocuğu yönlendirmeli fakat kararı kendisine bırakmalıdır. Kendi hayalindeki mesleği çocuğa dayatmamalıdır. Meslekleri tanıtarak ona yol göstermelidir.

Meslek seçiminde çocuklarının istek ve tercihleri konusunda ailenin vurdumduymazlığı, genellikle başarısız öğrencilerde çok belirgindir. Aileler genelde çocuğa meslek seçimi konusunda kendi hayalindeki meslek konusunda dayatma uygulamaktadırlar.

Meslek seçiminde ana babanın soruna yönelik tutumu, önceden karar vererek açıklama yapmak değil, çocuklarıyla birlikte çözüm yollarını araştırması, en doğruyu birlikte bulma çabası olmalıdır.

29- Stres, İnsanın Dünyaya Bakış Açısından Kaynaklanır


Stres, bedensel ve ruhsal olarak bizi zorlayan tehditler karşısında yeni bir uyum yapma çabasına girmemizdir. Kişiye stres duyuran şeyler dış koşullardan kaynaklandığı gibi, insanın olaylara bakış açısından da kaynaklanabilir. Stres, yaşamın ve insanın yapısında olan bir şeydir. Yaşantıyı üzücü olaylardan soyutlayarak, hep mutlu, neşeli, olumlu olaylarla dolu düşünmek mümkün değildir. Yaşadığımız sürece stres yaratan olaylar hep varolacaktır.

Konu başlıkları:

“Önemli olan, sizin hayattan bekledikleriniz değil, hayatın sizden bekledikleridir.”: Yazar bu bölümde 1972 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından İngiltere ye gönderildiğinde vizesinin bitimine yakın başından geçen anısını anlatıyor. Sonu şöyle. Polonya‘lı arkadaşı anlatıyor. Toplama kamplarında ağabeyim ölüme mahkum edilmişti.15 gün içinde infaz edilecekti. Ümitsiz bir şekilde her şeyden elini çektiği bir sırada arkadaşı ona ısrarla şöyle der: “ Haya...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes