> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla >  Veysel Karanî k.s.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veysel Karanî k.s.  (Okunma Sayısı 1201 defa)
01 Kasım 2011, 19:09:02
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 01 Kasım 2011, 19:09:02 »



Binbir Damla


Nisan 2005 76.SAYI


Yusuf YAVUZ
kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.


Veysel Karanî k.s.

Bizde “Veysel Karanî ” diye bilinen Üveys (b. Âmir) el-Karanî Hazretleri, Rasulullah s.a.v.'in zamanında müslüman olmuş, fakat onu görememişti. Yemen'in “Karen” köyünden olan bu mübarek zat, evliyaullahın büyüklerindendir. Memleketinde az bir ücretle deve çobanlığı yapar, fakirâne ve mütevazi bir hayat sürerdi. Zühd ve takva halinde çokça ibadet eden “ fukarâ - yı sâbirîn”den idi.

Başta Sahih-i Müslim olmak üzere birçok sağlam kaynakta rivayet edilen bazı hadis-i şeriflerde, Üveys Hazretleri Sahabe'den sonraki hayırlı nesil olan “Tâbiîn”in en hayırlısı olarak tanıtılmış, daha sonra da övgülere de mazhar olmuştur.

Rasulullah s.a.v.'in sağlığında müslüman olan ve onun hasretini çeken Veysel Karanî , yanında bakıma muhtaç ve yalnız bir annesi bulunduğundan, onu bırakıp Yemen'den Medine'ye gelememiştir. (Gelip görüşemeden döndüğüne dair hikayelerin aslı yoktur.)

Sahih-i Müslim'deki sağlam rivayete göre, Rasul-i Ekrem efendimiz hiç karşılaşmadığı Üveys Karanî hakkında şöyle bir haber vermiştir: “Size Yemen'den Üveys denilen biri gelecek. Yemen'de bir annesinden başka kimsesi yoktur. Kendisinde alaca beyazlığı vardı. Allah'a dua etti de onu giderdi. Yalnız bir dirhem (para) yeri kadarı kaldı. Kim sizden onunla karşılaşırsa, sizin için istiğfar (bağışlanma) dilesin.”

Veysel Karanî Hazretleri, ancak Hz. Ömer r.a.'ın halifelik günlerinde Yemen'den gelen bir kafileyle Medine'ye gelebilmişti. Hz. Ömer onunla karşılaşınca önce adını sormuş, sonra da Hz. Peygamber'in daha önce haber verdiği sıfatlarını aynen ona aktararak halini soruşturmuş, habere uygun cevaplarıyla onu tanıyınca da kendisi için istiğfar duasında bulunmasını talep etmiştir. Onun duasını alan Hz. Ömer r.a. kendisine hürmet ve iltifat göstermiş, Kûfe'ye gitmek istediğini öğrenince oranın valisine mektup yazıp onunla ilgilenmesini arzulamış, fakat o halk arasında sıradan bir hayat istediğini söyleyerek kendi halince Kûfe'ye gitmiştir. Orada asıl hal ve sıfatlarını belli etmeden yalnız ve garip bir hayat sürmüş, Siffîn savaşında Hz. Ali r.a.' ın saflarında iken şehit olmuştur (H. 37).

İbn Sa'd : et- Tabakâtü'l -Kebir ( Kahire-2001 ), 8/281-85; İbnü'l -Esir: Üsdü'l - Gâbe (Beyrut-1997), 1/176-77; Zehebî : Tarihu'l -İslâm (Beyrut-2003 ), 2/313-16


İbrahim b. Edhem k.s.


Ariflerin sultanı İbrahim b. Edhem (ö. 162/779), Şam sahillerinde muhafızlık yaparken vefat etmiştir. İbn Asâkir'in yazdığına göre, Akdeniz adalarından birinde muhafız iken ölmüş, sonra Sur şehrinde gömülmü ştür. Babası Horasan diyarında hizmetçileri de olan zengin ve itibarlı bir kimseydi. İbrahim b. Edhem gençliğinde tövbekâr olup dünya mülkünü terk ederek haccetmiş, helal kazanmak ve cihada katılmak için Şam'a gelmiştir. Tarsus'ta ve Misis'te oturmuş, oralarda bir müddet bostanlarda bekçilik yapmıştır. Sonra Remle'ye dönmüş, tekrar hacca gitmiştir. Süfyan -ı Sevrî k.s. ve Fudayl b. İyaz k.s. ile Mekke'de arkadaşlık etmi ştir. Sonra Şam'a dönüp ölünceye kadar orada kalmış, yirmi dört yıl ziraatla meşgul olarak bostanlara bekçilik etmiş ve gazâlara katılmıştır.

Kendisi: “Ben orada savaş ya da muhafızlık için oturmuş değilim; ben oraya helal ekmekten karnımı doyurayım diye yerleştim.” demiştir. Haramdan ve günahtan sakınma hususunda çok titiz olup, Tâbiîn'in ileri gelenlerinden ve ariflerin de öncüsü idi.

Bir gün evliyadan Şakik -ı Belhî k.s.'ye sormuş: “Arkadaşlarınız ne alemde ?” O da demiş ki: “Buldukları zaman yiyorlar, bulamadıkları zaman da sabrediyorlar.” Bunu üzerine İbrahim, “ Belh köpekleri de öyle yapıyorlar!” demiş. Şakik kendisine, “Peki sizinkiler ne yapıyorlar?” diye sorunca şu cevabı vermi ştir: “Biz bulduğumuz zaman başkalarına veriyoruz, bulamadığımız zaman da şükrediyoruz.” Bunu üzerine Şakik ayağa kalkarak gelip önüne diz çökmüş, “Sen bizim üstadımız ve şeyhlerimizin üstadısın.” demiştir. Kendisine demişler ki: “Filan kişi nahiv (Arapça grameri) öğreniyor.” O da: “ Susmayı öğrenmeye daha muhtaçtır.” diye cevap vermiş.

A'mes , Mukatil , Şa'bî , Malik b. Dinar ve Evzaî'den hadis rivayet etmiştir. Süfyan -ı Sevrî ile birlikte bütün bir geceyi uykusuz geçirdiği zamanlar olmuştur. Kendisinden de hadis rivayet edenler olmuştur, fakat daha sonra hadis rivayetini bırakmış ve kendisini ibadete vermiştir.

Mevlâna Celâleddin k.s. onu Bayezid -i Bistamî , Cüneyd -i Bağdadî gibi sûfîlerle birlikte anar ve Ebu Hanîfe'ye uyanların din yolunu kesen eşkiyanın şerrinden, bu sûfîlere uyanların ise hilekâr nefsin tuzaklarından kurtulduğunu söyler.

K. Çelebi'den Seçmeler, 1/ 354-55; Diyanet-İslâm Ansiklopedisi, 21/293 vd.


Dürüstlük ve Adalet


Ebu Abdullah ez-Zübeyrî “el-Müskit” kitabında demiştir ki:

Güzel sıfatların üzerinde toplandığı kimse şöyle olur: Cömert, güzel huylu, şüphelerden sıyrılmı ş, bilgili ve akıllı, sözü açık, fikri sağlam, çok söylemekten uzak, söylediği zaman sözü anlaşılır, konuyu dağıtmaz, söylenmiş olanı külfet edip lüzumsuz tekrarlamaz. Geçiminde tutumlu olur, nefsini ve dilini ayıptan ve hafiflikten korur, kendisiyle beraber olanlara haksızlık etmez, kendisiyle muamelesi olanların hakkını yemez, emanete hıyanet etmez, dininde sağlamdır, mürailik yapmaz, kazandığını kendi emeğiyle kazanır…

Eğer bu sıfatların zıtları bir adamda toplanırsa, o aşağılık adamdır. Bir kimsede hem iyi sıfatlar hem kötüleri bulunursa, hangileri çok ve üstünse ona itibar edilir. Nitekim Şâfiî “ Şehâdât”ında doğruluk bahsinde demiştir ki: Halk içinde, günahla karışmamış sırf taat ehli bir kimse ve içine taat karışmamış sırf günahkâr bir kimse yoktur; hiçbir izi kalmamak üzere mürüvveti (iyilikseverliği) terk eden insan da yoktur. Bir insanın ekseri ahvali taat ve iyilik ise o doğru bir adamdır; bir kimsenin halleri çoğunlukla bunun zıddı ise doğru adam değildir.

Cemaleddin b. Şehristânî ed-Dimaşkî “Kadılar” bölümünde şöyle bir olayı anlatır: Bir kadı adalette kılıç gibi keskin ve doğru idi. İki hasım ona davaya geldiler. Bir tanesi Melik Âdil'in (Selahaddin Eyyubî'nin kardeşi, ö. 615/1218) bir mektubunu getirdi; içinde kendi lehine bir tavsiye vardı. Kadı mektubu açmadı. Görülen davada bu mektubu getirenin hasmı haklı çıktı. Kadı mektubu getirenin aleyhine hüküm verdi. Sonra mektubu açtı, okudu ve onu getirene fırlattı. Ona dedi ki: “Allah'ın Kitabı bu mektup aleyhine hüküm verdi.” Kadı'nın bu sözü Melik Âdil'e ulaşınca o da dedi ki: “Doğru söylemiş, Allah'ın Kitabı elbette benim mektubumdan hayırlıdır.”

Bu işte bir sır olsa gerektir. Kadı, ihtimal ki mektubu nefsine kapılmaktan şiddetle sakındığından ve şeytanî vesvesenin müdahalesinden korkarak açmamıştır. Eğer okusaydı, ya mektup sahibinin lehine hüküm vermeye meyledecek yahut mektup okunasıya kadar adaletin hükmü gecikecekti.

Orhan Şaik Gökyay: Kâtip Çelebi'den Şeçmeler (İst. 1991), 1/270-72.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veysel Karanî k.s.
« Posted on: 28 Mart 2024, 20:22:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veysel Karanî k.s. rüya tabiri, Veysel Karanî k.s. mekke canlı, Veysel Karanî k.s. kabe canlı yayın, Veysel Karanî k.s. Üç boyutlu kuran oku Veysel Karanî k.s. kuran ı kerim, Veysel Karanî k.s. peygamber kıssaları, Veysel Karanî k.s. ilitam ders soruları, Veysel Karanî k.s.önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes