> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > Taberî ve İlim Arkadaşları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Taberî ve İlim Arkadaşları  (Okunma Sayısı 1353 defa)
20 Ağustos 2011, 15:08:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Ağustos 2011, 15:08:21 »



Binbir Damla


Nisan 2009 124.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

Taberî ve İlim Arkadaşları


Muhammed İbn Cerir et-Taberî (ö.310/923), otuz ciltlik eşsiz “Camiu’l-Beyan” tefsiri, kalın on ciltlik “Tarihu’t-Taberi” ve daha birçok kıymetli eserleriyle tanınan, çok yönlü bilgi sahibi müçtehid alimlerimizdendir. Seksen altı yıl yaşayan müellifin yetmiş yılda yazdığı eserlerin toplamı, ortalama günlük on dört yapraktan 350 bin yaprak (yani 700 bin sayfa) tutarındadır. Bu da yaklaşık iki bin civarında kitap demektir. Bu sebeple Taberî, İslâm tarihinde en büyük müellif olarak kabul edilir.

İbn Cerir, çevresine Kur’an tefsiri yazma isteğini bildirince onlar bunun ne kadar olacağını sormuşlar. İbn Cerir bunu otuz bin yaprak (altmış bin sayfa) olarak düşündüğünü belirtince, arkadaşları (yazıp okumada) böyle bir eseri tamamlamaya ömür yetmeyeceğini söylemişler, o da eserini onda bire indirerek üç bin yapraklık meşhur tefsirini yazmıştır. Yine Adem Aleyhisselam’dan itibaren kendi zamanlarına kadar otuz bin yapraklık bir tarih yazmak istediğini söyleyince aynı itirazla karşılaşmış. O da “İnnâ lillah! İlim gayreti ölmüş!” diyerek ünlü tarihini de tefsiri gibi onda bire indirip yazmıştır.

Zamanın büyük alimlerinden Muhammed İbn Cerir, Muhammed İbn İshak, Muhammed el-Mervezî ve Muhammed er-Ruyanî, ilim yolculuğu münasebetiyle Mısır’da bir araya gelmişlerdi. Bunların parası ve azıkları tükenerek muhtaç duruma düşmüşler, yanlarında geçindirecek bir şey kalmamıştı. Bir gece toplanıp bir eve sığındılar. Aralarında kura çekilmesi ve kura kime çıkarsa arkadaşları namına halktan yiyecek istemesi üzerine anlaştılar. Çekilen kura Muhammed İbn İshak’a çıktı.

Kurası çıkan şahıs, yiyecek arayışına çıkmadan önce arkadaşlarından izin alarak nafile namazı kılmaya başlamıştı ki, Mısır valisi tarafından gönderilen bir adam kapıyı çaldı. Kapıyı açtıklarında, oradakileri tek tek isimleriyle çağırarak her birine içinde elli dinar (altın para) bulunan birer kese verdi. Sonra da şu açıklamayı yaptı:

– Valimiz dün öğle uykusunda iken rüyasında kendisine şöyle söylenmiş: “Övülmeye layık âlim Muhammedlerin açlıktan karınları sırtlarına yapıştı.” Bunun üzerine bu keseleri gönderdi. Bir de yeminle sizin için söz verdi ki, bunlar bittiği zaman ona haber ulaştırırsanız, size yine yardım edecek.

Hatib el-Bağdadî, Tarihu Bağdad, 2/160-163; Yakut el-Hamevî, Mu’cemü’l-Üdeba (Beyrut 1991), 5/242-246; Şemseddin ez-Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ (Beyrut 1986), 14/270-271.

Eş’arî ve Üç Kardeş


Ehl-i Sünnet inancının iki büyük mezhebi Eş’arî ve Maturidî mezhepleridir. Birincisinin imamı (öncüsü) Ebu’l-Hasan el-Eş’arî (ö.324/936), ikincisinin imamı da Ebu Mansur Maturidî (ö.333/944) hazretleridir. Ebu’l-Hasan el-Eş’arî, Mutezile alimlerinden Ebu Ali el-Cübbaî’nin talebesi olarak yetişmiş ve kelam ilminde Mutezile’nin önde gelenlerinden biri olmuştu. Daha sonra Ehl-i Sünnet’e dönmüştür.

İmam Eş’arî’nin Mutezile’den Ehl-i Sünnet’e geçmesine sebep olan iki hadise kaynaklarda hikâye edilip anlatılmaktadır. Bunlardan birisi, Eş’arî’nin bir Ramazan ayında birkaç defa rüyasında Rasulullah s.a.v. Efendimiz’i görerek, kendisinden rivayet edilen ve hak olan Sünnet esaslarını desteklemesini emir buyurmalarıdır. Hak mezhebe dönüşünün sebebi olarak anlatılan diğer mesele ise “ihve-i selâse” denilen üç kardeş meselesidir.

Mutezile anlayışına göre, kullar için en iyi (aslah) olanı yapmak Allah Tealâ için “vacip”tir. Ehl-i Sünnet inancında ise, hiçbir şey Allah için zorunlu olamaz. O rahmet ve adaletiyle dilediği gibi yaratıp yönetme kudret ve iradesine sahiptir. İmam Eş’arî bu esastan hareketle, Mutezile mezhebindeki hocası Cübbaî’ye biri salih-mümin, diğeri kâfir ve üçüncüsü de henüz çocukken ölen üç kardeşin ahiret hallerini sorunca aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:

Cübbaî: – Mümin cennette, kâfir cehennemde, çocuk da selamette (ne cennet ne cehennemde)dir.

Eş’arî: – Çocuk cennete gitmek isterse ona izin verilir mi?

Cübbaî: – Çocuğa bu izin verilmez. Ona denir ki: “Senin büyük kardeşin o büyük dereceye çokça ibadetleri sayesinde ulaştı. Senin ise böyle ibadetlerin yok.”

Eş’arî: – Eğer küçük çocuk: “Ya Rabbi, bu işte benim kusurum yok. Sen beni büyüyünceye kadar yaşatsaydın cennete götürecek ameller işlerdim.” derse ne cevap verilir?

Cübbaî: – Allah ona der ki: “Sen yaşamış olsaydın günahkâr olup cehenneme girecektin. Ben bunu bildiğim için senin hakkında daha iyisini gözeterek böyle yaptım.”

Eş’arî: – Peki kâfir kardeş de: “Ey Allahım, onun halini bildiğin gibi benim halimi de biliyordun. Niçin onun iyiliğini gözettin de benim iyiliğimi gözetmedin” derse?

Cübbaî: – Sen aklını dağıtmışsın, vesveye tutulmuşsun!

Eş’arî: – Ben vesveseye tutulmadım, fakat üstadın diyecek sözü kalmadı. Bu konuşmadan sonra Eş’arî Hazretleri, Ehl-i Sünnet çizgisine dönmüştür.

Vefayâtü’l-Âyan, 4/267-268; Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, 15/89; Taceddin es-Subkî; Tabakâtü’ş-Şâfi’iyyeti’l-Kübrâ (Beyrut 1999), 2/252-258.


Şiblî’nin Malûm Olan Vefatı


Bağdat’ta yaşamış büyük velilerden Ebu Bekir Şiblî Hazretleri (ö.334/945), Malikî mezhebine mensup alim sufilerdendi. Zamanında İbn Beşşar namında etkili biri vardı. Halkın Şiblî ile buluşup konuşmasını engellemeye çalışırdı. Bir gün Şiblî Hazretleri’ni imtihan için yanına gelen İbn Beşşar ona sordu:

– Söyle bakayım, beş deveden ne kadar zekât gerekir?

Şiblî Hazretleri bir şey söylemeden sükût etti. Öbürü ısrar edince:

– Beş deve karşılığında şer’an vacip olan zekât -size göre- bir koyundur. Fakat bize göre doğru olanı Allah yolunda hepsinin verilmesidir, dedi.

– Bu hususta delil olarak uyduğun bir rehberin var mı?

– Var elbette. Rehberim Ebu Bekir Sıddîk r.a. Hazretleri’dir. O bütün malını Allah yolunda ortaya koymuştu da, Rasulullah s.a.v. ona ailesine ne bıraktığını sorunca: “Allah ve Rasulü’nü bıraktım” demişti.

Bu sözleri duyan İbn Beşşar dönüp gitmiş ve bundan sonra kimsenin Şiblî Hazretleri’yle görüşmesine karışmamıştır.

Şiblî Hazretleri ömrünün son günlerinde hasta iken, cuma günü hastalığı biraz hafifleyince, hizmetinde bulunan Bükeyr Dineverî ile camiye gitmeyi arzulamıştı. Onun desteğinde camiye doğru yürürlerken karşıdan gelen birisiyle karşılaşmışlar. Şiblî Hazretleri arkadaşına:

– Bükeyr! Yarın şu şahısla benim bir işim olacak, demiş.

Sonra gitmişler ve namazı kılıp dönmüşler. Ebu Bekir Şiblî Hazretleri o gün biraz yemek yemiş ve gecesinde vefat etmişti. “Falan yerde cenaze yıkayan salih bir adam var” demişler ve sabah erkenden yol gösterip Bükeyr’i oraya göndermişler. Adam yavaşça kapıyı çalıp selam verince içeriden, “Şiblî mi öldü?” diye sorulmuş. Bükeyr, evet cevabını verdikten sonra evden çıkan şahsın dünkü şahıs olduğunu görmüş. Şaşkın bir ifadeyle “lâ ilâhe illallah” deyince adam da: “Lâ ilâhe illallah, neden bu şaşkınlık?” demiş. Bükeyr merakla sormuş:

– Dün seninle karşılaştığımız sırada Şiblî bana “yarın şu şahısla benim bir işim olacak” demişti. Allah hakkı için söyle, Şiblî’nin öldüğü sana nereden malum oldu?

– Hey aptal! Bugün benimle bir işi olacağı Şiblî’ye nereden malum olmuştu? (Bana da öyle malum oldu) cevabını almış.

Abdülvehhab eş-Şa’ranî, et-Tabakâtü’l-Kübra (Beyrut 1997), s. 150; Tarihu Bağdad, 14/398; Tabakâtü’l-Evliya, s. 212.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Taberî ve İlim Arkadaşları
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:46:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Taberî ve İlim Arkadaşları rüya tabiri,Taberî ve İlim Arkadaşları mekke canlı, Taberî ve İlim Arkadaşları kabe canlı yayın, Taberî ve İlim Arkadaşları Üç boyutlu kuran oku Taberî ve İlim Arkadaşları kuran ı kerim, Taberî ve İlim Arkadaşları peygamber kıssaları,Taberî ve İlim Arkadaşları ilitam ders soruları, Taberî ve İlim Arkadaşlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes