> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > İmruülkaysın Macerası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İmruülkaysın Macerası  (Okunma Sayısı 1250 defa)
19 Temmuz 2011, 17:25:11
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 19 Temmuz 2011, 17:25:11 »



Binbir Damla


Mayıs 2010 137.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

İmruülkays’ın Macerası

Cahiliyye devrinin güçlü Arap şairlerinden olan Necidli İmruülkays (ö.540-45), maceracı ve hırçın bir adamdı. Seksen iki beyitlik meşhur bir kasidesi, Kâbe duvarına asılan yedi askı (Muallakat-ı Seb’a)nın başında bulunuyordu. Aşk, macera ve tabiatla ilgili etkileyici şiirler söyler, fakat sefahetle müşrikçe ve isyankâr bir hayat sürerdi.

İmruülkays’ın hükümdar olan babası Hucr el-Kindî, bir isyan sonucu Esedoğulları kabilesi tarafından öldürülmüştü. İmruülkays onlarla savaşmak için adamlarını topladı. Bir putun önünde şansına fal okları çekti. Üç çekilişte de hasımlarıyla savaşmayı kötü gösteren oklar çıktı. O da puta karşı öfkelendi, fal oklarını kırarak putun yüzüne fırlattı ve şöyle bağırdı: “Eğer öldürülen senin baban olsaydı beni savaşmaktan men etmezdin!” Sonra intikam için Esedoğullarına saldırarak birçok kişiyi öldürdü.

Esedoğullarını himayesine alan Hire Hükümdarı Münzir, İran kisrası Enuşirvan’dan askerî destek alarak taarruza geçince, direnme imkanı bulamayan İmruülkays, Bizans imparatorundan (Justinianos) yardım almak için İstanbul’a gitmişti. İmparator, İmruülkays’ı saygıyla karşılamış, bir askerî birliği de desteğine vermişti. Bu sırada Esedoğullarından, kardeşi İmruülkays tarafından öldürülmüş olan Tammah adında birisi de İstanbul’a gelmiş ve İmruülkays’ı izlemeye başlamıştı. İmruülkays destek birliğiyle İstanbul’dan ayrıldıktan sonra, Tammah imparatoru ondan soğutmak için bazı iddialar ortaya attı: İmruülkays’ın çapkın bir şair olduğunu ve İstanbul’dan yola çıktığında imparatorun kızıyla aşk ilişkisinde bulunduğuna dair yaygara yapıp şiirler söylediğini, memleketine dönünce bu şiirler yüzünden imparator ve kızının Araplar arasında çok kötü bir namla anılacağını söyledi.

Bunun üzerine imparator, İmruülkays’a altın dokumalı kumaştan zehirli bir gömlek göndererek, kendi elbiselerinden özel bir hediyesi olduğunu bildirdi. O da memnuniyetle sıcak bir günde bu giysiyi giydi. Terleyince zehir vücuduna geçerek, Ankara-Elmadağ civarında öldü. Ölümü sırasında orada “Asib” denilen dağın eteğinde Bizanslı bir prenses mezarı görmüş, son olarak şöyle seslenmiş: “Ey komşum! İkimiz de burada garibiz. Her garip birbirinin akrabası sayılır.” Ve kendisi de oraya gömülmüştür.

Ebu’l-Ferec el-İsfehanî, el-Eganî (Beyrut 1992), 9/ 100-119; İbn Kuteybe, eş-Şi’ru ve’ş-Şuarâ (Kahire 1996), 1/105-121; el-Kâmil fi’t-Tarih, 1/514-19; Şerafeddin Yaltkaya, Muallakat / Yedi Askı (İstanbul 1989), s. 10-15.

Hatim-i Taî’nin Cömertliği

Cömertlik ve iyilikleri dillere destan olan Hatim et-Taî (ö. 578 m.) İslâm davetine yetişememiş önemli şair ve şahsiyetlerdendir. Oğlu Adiyy ise bir sahabidir.

İlgili kaynaklarda ittifakla anlatıldığına göre, onun ölümünden sonra bile görülen cömertliğine dair şöyle garip bir hikâyesi vardır: Bir yolcu kafilesi günün birinde Hatim’in mezarı yanında konaklar (Arabistan’ın Hail vadisi bölgesindeki bir dağda). İçlerinden Ebu’l-Hayberî denilen bir adam, Hatim’in mezarını tekmeleyerek alay edercesine ondan misafirlerini ağırlamasını ister. Arkadaşları ona: “Çürük kemiklerle ne konuşuyorsun öyle?” deyince: “Hatim kendisine uğrayan herkese ziyafet verirmiş ya!” der. Binek hayvanlarıyla geceyi orada geçiren kafile, birazdan uykuya dalar. Seher vakti Ebu’l-Hayberî telaşla yerinden fırlar ve: “Vah bineğim vah!” diye bağırır. Arkadaşları merakla ne olduğunu sorunca: “Vallahi Hatim’in kılıçla çıkıp devemi boğazladığını gördüm.” Gerçekten görürler ki adamın devesi kılıç darbesi yemiş gibi hareketten kesilmiş, yerinden kalkamıyor! Arkadaşları adama: “Vallahi Hatim bize ziyafet çekmiş!” derler. Deveyi boğazlayıp etinden doyasıya yerler. Sabahleyin oradan yola çıkarlar. Yolculuk sırasında Hatim’in oğlu Adiyy, bir deve üzerinde ve yedeğinde siyahça bir deveyle onlara yetişir. Ebu’l-Hayberî’nin kim olduğunu sorduktan sonra der ki: “Babam Hatim rüyamda geldi, senin söylediklerini bana aktardı. Dedi ki: Kılıçla seçtiğimiz semiz deveden misafirlerimizi doyururuz biz. Senin deven yerine bir deve vermeyi de emretti bana. Al şu deveyi!” Adam deveyi alıp biner, kervan da yol alır gider.

Bir savaşta Hatim-i Taî’nin kızı Seffane esir edilmiş, cariye olarak Medine’ye getirilmişti. Henüz esir paylaşımı yapılmadan Seffane, Rasulullah Aleyhisselam ile görüşerek serbest bırakılmasını istemiş ve şöyle demişti: “Ben Hatim-i Taî’nin kızıyım. Babam muhtaçları korur, esirleri salıverir, darda kalmışı ferahlatır, açları doyururdu. Kendisinden bir haceti olanı asla boş çevirmezdi.” Peygamber Aleyhisselam da: “Bunlar müminin sıfatıdır. Baban müslüman olsaydı ona rahmet okurduk.” dedikten sonra: “Onu serbest bırakın, çünkü babası güzel ahlâkı severdi.” buyurmuştur.

İbn Abdürabbih: el-Ikdü’l-Ferid (Beyrut 1998), 1/216-17; el-Eğani, 17/373-75; eş-Şi’ru ve’ş-Şuarâ, 1/249; Abdülkadir el-Bağdadî: Hizanetü’l-Edeb (Kahire 1997), 3/127-130; el-Bidaye ve’n-Nihaye, 2/610-16.

Kuss ibn Saide’nin Hitabesi

Cahiliyye devrinin hatip ve şairlerinden olan Kuss İbn Saide (ö. 600 m.), tevhid ve ahiret inancına sahip kişilerdendi. Rasulullah aleyhisselam risalet öncesinde Ukaz panayırında Kuss b. Saide’nin inancını seslendiren parlak bir konuşmasını ve ardından okuduğu güzel bir şiiri takdirle dinlemişti. Günün birinde İslâm’a giriş için Medine’ye gelen İyad kabilesi heyetine Kuss b. Saide’nin durumunu sormuş ve vefat ettiğini öğrenmişti. Bunun üzerine: “Ukaz panayırında Kuss’un kızıl bir deve üzerinde söylediği şu sözleri unutmadım” diyerek, o konuşmanın bir kısmını şöyle aktarmıştı:

– Ey insanlar! Dinleyiniz ve belleyin; bir şeyi belleyince de ondan faydalanın. Söyleyin, söyleyince de doğru söyleyin. Yaşayan ölür, ölen de yok olur. Her gelecek olan gelecektir. Yağmur, bitki, diriler ve ölüler; kapkaranlık gece, burçlarıyla gök... Yıldızlar ışık saçar, denizler dolup taşar. Işık ve karanlıklar, gece ve gündüzler, iyilik ve kötülükler... Şüphesiz gökte haber, yerde ibretler var. Ey insanlar! ALLAH’ın öyle bir dini var ki, O’nun katında şu an mensubu bulunduğunuz dinden çok daha sevimlidir. Onun vakti ve zamanı da pek yakındır. Bana ne oluyor ki, insanların sürekli gittiklerini fakat geri dönmediklerini görüyorum? O mekanda kalmaktan hoşlandılar da onun için mi yerleştiler, yoksa kendi hallerine terk edilip uyuya mı kaldılar? Kuss b. Saide’nin söylediklerinin bir bölümünü hatırlayıp dile getiren, fakat onun o gün söylediği şiiri hatırlayamayan Peygamber Aleyhisselam: “Kuss’un şiirini bize kim aktaracak?” diye sormuş. Hz. Ebubekir r.a.: “Ey ALLAH Rasulü, ben onun o gün şunları söylediğine şahidim.” diyerek Kuss’un şu beyitlerini tekrarlamış:

– Evvel giden nesillerden bizim için ibretler var. Ölüm için yollar gördüm, ölümden hiç dönüş yok. Halkımı gördüm, küçük büyük o yana koşuyorlar. Giden bana geri dönmez, geride kalanlardan kalan olmaz. Kesin kanaat getirdim, ben de halkla olacağım.

Ve Rasul-i Ekrem’in beyanı: “ALLAH’a yemin olsun ki Kuss yeniden dirilmeye inanmıştır. ALLAH Kuss’a rahmet eylesin. Ben umarım ki ALLAH onu tek bir ümmet olarak diriltecek.”

el-Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve (Kahire 1998), 2/101-113; el-Bidaye ve’n-Nihaye, 2/630-38; el-Mes’udî, Mürûcu’z-Zeheb (Beyrut 1997), 79-80; el-Meydanî, Mecmau’l-Emsal (Beyrut 1987), 1/155-156; Cevad Ali, Mufassal (Beyrut 1993), 6/563-66.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 19 Temmuz 2011, 17:26:42 Gönderen: Reyyan »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İmruülkaysın Macerası
« Posted on: 28 Mart 2024, 14:30:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İmruülkaysın Macerası rüya tabiri,İmruülkaysın Macerası mekke canlı, İmruülkaysın Macerası kabe canlı yayın, İmruülkaysın Macerası Üç boyutlu kuran oku İmruülkaysın Macerası kuran ı kerim, İmruülkaysın Macerası peygamber kıssaları,İmruülkaysın Macerası ilitam ders soruları, İmruülkaysın Macerası önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes