> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > İbnül Arabîyi Anlamak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İbnül Arabîyi Anlamak  (Okunma Sayısı 1353 defa)
28 Temmuz 2011, 06:26:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 28 Temmuz 2011, 06:26:21 »



Binbir Damla


Eylül 2009 129.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

İbnü’l-Arabî’yi Anlamak

Evliyanın büyüklerinden olan Muhyiddin İbnü’l-Arabî k.s. hazretleri Endülüs’te doğmuş (560/1165), orada yetişmiş ve Şam’da vefat etmiştir (638/1240). Beş yüzden fazla kitap yazmış, fakat bunların yarısından azı günümüze ulaşabilmiştir. Bunlardan çok tartışmalı ve şaşırtıcı bir eser olan “Füsusu’l-Hikem” ile sekiz cilt olarak neşredilen “el-Fütuhatü’l-Mekkiye” en meşhurlarıdır. Başta İbn Teymiyye olmak üzere bazı alimler tarafından da ağır eleştirilere uğrayan bu zat, aslında müctehid bir alim ve yüce bir velidir. Şu var ki birçok yazısında kasdedilen manayı anlamak gerçekten güçtür. Onun eserleri herkese göre değildir.

Büyük fıkıh alimi İbn Hacer el-Heytemî’nin anlattığına göre, hocalarından bir alim, Muhyiddin Arabî’yi reddedip aleyhinde konuşurdu. Bir ara nefes darlığından şiddetli bir hastalığa tutuldu. Bu hastalık yemesini ve uyumasını engelliyordu. Bunun sebebinin, bu zatı inkâr etmek olabileceğini söyleyen İbn Hacer’e de kötü sözler söyledi. Sonra toparlanarak: “Galiba doğru söylüyorsun..” dedi. O da kendisine: “Öyleyse onu inkâr edip kötülediğin için tevbe ediver, belki şifa olur.” dedi. O da: “Tevbe ettim, daha da dönmem” dedi. Ardından şifaya kavuştu, yemeye ve uyumaya başladı.

Bir süre sonra İbn Arabî’nin taraftarlarından biri ona geldi ve adamın yanında Muhyiddin Arabî hazretlerinin meziyetlerinden öve öve bahsetmeye başladı. Onu dinleyen –tevbekâr- inkârcının tekrar kin ve öfkesi kabardı: “Bana şahit olun ki, ben onu inkâr etmeye devam ediyorum.” deyiverdi. Keşke demez olsaydı! Adamın hastalığı fazlasıyla geri döndü ve nihayet öldü. Halbuki o zat, dönemindekilerin birçoğundan güzel kitaplar da yazmıştı. Fakat Allah Tealâ o kitaplardan da bir fayda nasip etmedi.

Şam’da bir adam vardı. Her gün on kere Muhyiddin Arabî hazretlerine lânet okumayı kendine vazife edinmişti. Nihayet o adam öldü. İbnü’l-Arabî onun cenazesine katıldı. Sonra gelip evinde oturdu ve sessizce kıbleye yöneldi. Bu arada öğle yemeği hazırlanıp yanına getirildi, fakat yemedi. Akşama kadar o haliyle bekledi. Ardından sevinçle döndü ve akşam yemeğini isteyip yedi. Bütün bunların sebebi sorulunca dedi ki: “Beni her gün lânetleyen bu adam affedilmedikçe yememek ve içmemek için Allah’a söz verdim. Onun için yetmiş bin kelime-i tevhid okudum. Allah da onu bağışladı.

el-Kevâkibü’d-Dürriyye, 2/513-520; Siyeru Alâimü’n-Nübelâ, 23/48-49; el-Kutubî, Fevâtü’l-Vefeyât (Beyrut 1974), 3/425/440; Selahuddin es-Safadî, el-Vâfi bil-Vefeyât, 4/173-178.

Alimler Sultanı Davranışı

“Sultanü’l-Ulema” (Alimler Sultanı) olarak bilinen meşhur Şafiî fıkıh alimlerinden İzzeddin İbn Abdüsselam (ö. 660/1262, Kahire), zamanın hükümdarları tarafından da saygı duyulan pek cesur bir ilim ve dava adamıydı. Başta iki ciltlik “el-Kavâidü’l-Kübrâ / Kavâidü’l-Ahkâm” olmak üzere birçoğu basılmış otuzdan fazla değerli eserin de müellifidir. İbn Abdüsselam 1181’de Şam’da doğdu ve o civarda tahsil hayatını tamamlayıp ilmî faaliyetlerde bulundu, 1241 yılında Kahire’ye gitti. Eyyûbî hükümdarı Necmeddin Eyyûb tarafından hürmetle karşılandı ve hatiplik göreviyle birlikte Mısır kadısı tayin edildi.

İslâm aleminin her tarafından insanlar, fetva sormak ve ilminden faydalanmak için bu büyük alimin yanına geliyordu. O sıralarda bir konu hakkında önce farklı fetva vermiş, sonra bunun hatalı olduğunu fark etmişti. Bunun üzerine Kahire ve diğer bölgelerde tellal çağırttı ve: “İbn Abdüsselam kime şöyle şöyle fetva vermişse öyle yapmasın, çünkü o yanlıştır.” diyerek hatasını ilan etti.

Melik Necmeddin Eyyûb’ün veziri Fahreddin Osman, bir mescidin üstünde davulhane odası inşa ettirmişti. Bunu duyan Sultanü’l-Ulema, bazı kişileri yanına alarak oraya gitmiş ve inşaatı yıkmıştır. Vezirin adalet sıfatını kaybettiğini ilan ederek kendisi de kadılıktan istifa etmiştir. İktidarı sıkıntıya sokacak hutbeler vermesinden korkan melik Necmeddin Eyyûb, onu hatiplikten de azlederek yaptırdığı Salihiyye medresesine  müderris tayin etti. O da artık medrese ve evinde ilim ve telifle meşgul oldu.

İbn Abdüsselam Şam’da iken şiddetli bir kıtlık oldmuş, bahçeler ucuza satılmaya başlanmıştı. Hanımı kıymetli bir süs eşyasını vererek satıp karşılığında bir bostan alıvermesini istedi. O da götürüp sattı. Dönünce hanımına: “Cennette bir bahçe alıverdim! Halkın sıkıntısını görünce, o eşya parasını tasadduk ettim.” dedi. Kadın da “Allah seni hayırla mükafatlandırsın” dedi.

İbn Abdüsselam, üstün duygu ve muhabbet için çalgı dinlemek hususunda “el-Kavâidü’l-Kübra”da şöyle demektedir: “Bu durum hayrı şerle, faydayı zararla ve sevabı günahla karıştırmak demektir. Belki bunun sevabı da günahını karşılamaz.”

İbn Abdüsselam, el-Kavâidü’l-Kübra (Dımaşk 2000), 1/9-31, 2/352; Tabakâtu’ş-Şâfiîyyeti’l-Kübra, 4/354-358; Fevâtü’l-Vefeyât, 2/350-352; es-Suyutî, Hüsnü’l-Muhâdara (Beyrut 1997), 1/272-73.

Müçtehit İbn Dakik el-Îd

Büyük fıkıh ve hadis alimi olan Takiyüddin Muhammed ibn Dakik el-Îd (ö.702/1302 - Kahire), anne ve babasının hac yolculuğu sırasında Kızıldeniz’de Yenbulbahr civarında seyreden bir gemide doğmuştu (625/1228). Babası onu kucağına alarak Kâbe’yi tavaf etmiş ve tavaf sırasında bu oğlunun ilmiyle âmil bir kişi olması için dua etmişti.

Bu duanın kabul görmüş bir meyvesi sayılan İbn Dakik el-Îd, Mısır’ın Kûs şehrinde büyüyüp yetişmişti. Orada önce babası Ali İbn Vehb’den Malikî fıkhı, daha sonra gittiği Kahire’de İzzeddin İbn Abdüsselam’dan Şafiî fıkhı okudu. Genç yaşta iki mezhebe göre fetva verecek seviyeye ulaştı. Daha birçok ilim dalında üstün bilgi sahibi ve zamanın müctehidi oldu. Uzun yıllar müderrislik yaptı ve son yıllarında istemediği halde kâdı’l-kudât (kadılar kadısı) yapıldı. Yazdığı yirmi kadar eseri içinde, 427 ahkâm hadisini şerheden “İhkâmu’l-Ahkâm” pek meşhurdur.

Bu büyük alim, gece sabahlara kadar ilim ve ibadetle meşgul olur, gecede bir-iki cilt kitap okurdu. Sabah namazından sonra da kuşluk vaktine kadar uzanırdı. Kırk yıl böyle devam etmiştir. Büyük Şafiî alimlerinden Rafiî’nin “Şehu’l-Kebir” isimli on üç ciltlik kıymetli eserini bin dirheme almış ve bunu süratle okuyup bitirinceye kadar günlük namazların yalnız farzlarını kılabilmiştir. Çok az konuşur ve boş sözlere hiç vakit ayırmazdı. Temizlik hususunda aşırı titizdi. “Allah’ın huzurunda hesabını veremeyeceğim hiçbir sözüm ve işim olmamıştır.” demiştir.

Moğollar’a karşı ordu hazırlamakta olan Emir Baybars, halktan ek vergi toplamak için kadı İbn Dakik el-Îd’den fetva bekliyordu. O ise şöyle cevap verdi: “Devlet adamlarımızın malları boldur. Kızların çeyizi için süs ve kıyafetlerinde inci ve altından süslemeler yapıyorlar. Hatta tuvalete konan kapları bile gümüşten yapıyorlar. Bu durumda -süs eşyaları sarfedilmeden- halkın malından almak nasıl helal olabilir? Olmaz vallahi! Bir dirhem dahi alınamaz.”

İbn Dakik el-Îd “İhkâmu’l-Ahkâm”da, rüyet-i hilalle ilgili hadis-i şerifi açıklarken şöyle demektedir: “Eğer bulut ve benzeri bir engel olmadıkça hilalin ufukta görülecek şekilde doğmuş olduğu hesapla belirlenmiş ise -yeni ay için- şer’î sebep mevcut olduğundan, bu bilgiyle amel vacip olur.”

İbn Dakik el-Îd, İhkâmu’l-Ahkâm, (Beyrut 1995), s. 15-35/giriş, 392; Tabakâtu’ş-Şâfiîyye, 5/115-118; Takiyüddin el-Makrizî, el-Mukaffa’l-Kebir (Beyrut 2006), 6/196-206; el-Kevâkibü’d-Dürriyye, 3/79-92.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İbnül Arabîyi Anlamak
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:45:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İbnül Arabîyi Anlamak rüya tabiri,İbnül Arabîyi Anlamak mekke canlı, İbnül Arabîyi Anlamak kabe canlı yayın, İbnül Arabîyi Anlamak Üç boyutlu kuran oku İbnül Arabîyi Anlamak kuran ı kerim, İbnül Arabîyi Anlamak peygamber kıssaları,İbnül Arabîyi Anlamak ilitam ders soruları, İbnül Arabîyi Anlamakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes