> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > Hz. Ali r.a.ın Kıymeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Ali r.a.ın Kıymeti  (Okunma Sayısı 1781 defa)
10 Temmuz 2011, 08:06:30
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 10 Temmuz 2011, 08:06:30 »



Binbir Damla


Kasım 2010 143.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

Hz. Ali r.a.’ın Kıymeti

Ashab-ı Kiram’dan Malik b. Enes hazretleri anlatıyor:

Rasulullah Aleyhisselam’a kızartılmış bir kuş hediye edildi. Yemek önüne konulunca şöyle dedi: “Allahım, yaratılmışlardan en sevdiğin kimseyi bana gönder de benimle bu yemekten yesin.” Biri gelip kapıyı çaldı. Kim olduğunu sorduğumda, “Ben Ali’yim” dedi. Ben de ona Rasulullah s.a.v’in meşgul olduğunu söyledim. Kapıyı üç kez çaldıktan sonra, dördüncüsünde ayağıyla vurup içeri girdi. Peygamber Aleyhisselam kendisine niçin geciktiğini sordu. Hz. Ali r.a.: “Üç kez kapıyı çaldım, fakat Enes içeri girmemi engelledi.” dedi. Peygamber Efendimiz bana sebebini sorunca dedim ki: “Bu yemeği akrabalarımdan birinin seninle birlikte yemesini arzu etmiştim.”

Hz. Ali r.a. diyor ki: “Kuş yemeğinden sonra oradan ayrıldığım sırada Enes bana ‘Ey Hasan’ın babası, bana mağfiret dile, sana karşı suç işledim, ama sana da bir müjdem var’ dedikten sonra Rasulullah’tan duyduğu müjdeyi anlattı. Ben de Allah’a hamdettim ve onun için bağışlanma diledim. Bana verdiği müjde hatasını gidermiş oldu.”

Hz. Ali r.a. şunları söylemiştir: “Rasullullah s.a.v. beni çağırdı ve şöyle dedi: ‘Sende Meryem oğlu İsa’nın durumuna benzer bir durum var. Yahudiler ona kin beslediler, annesine de iftira ettiler. Hıristiyanlar ise ona aşırı sevgi duydular ve onu olmayacak bir mertebeye (ilâhlık mertebesine) yükselttiler.’ Dikkat edin! Benden dolayı iki zümre helak olacaktır. Bu zümrelerden biri, bana sevgisinde aşırılığa gidip beni layık olmadığım bir mertebeye yükseltmeye çalışır. Diğeri de bana öfke duyar, bu yüzden bana iftira eder. Dikkat edin, ben peygamber değilim, bana vahiy gelmez. Ancak ben Allah’ın kitabı ve Rasulullah’ın sünnetiyle elimden geldiği kadarıyla amel ederim.”

Yine o diyor ki: “Rasullulah Aleyhisselam rahatsızlığımda bana uğramıştı. Ben şöyle diyordum: ‘Allahım, eğer ecelim gelmişse vefatımla beni rahatlat; ecelim gelmemişse şu hastalığı benden al. Eğer bu bir musibetse bana sabır ver.’ Rasulullah Aleyhisselam ayağıyla bana dokunarak: ‘Ne diyorsun?’ dedi. Ben de sözlerimi tekrarlayınca: ‘Allahım ona şifa ve afiyet ver’ diye dua etti. Artık ondan sonra hiç hastalık görmedim.”

el-Bidaye ve’n-Nihaye, 7/374-380.


Hz. Ali r.a.’ın Son Günleri

Allah ondan razı olsun, Hz. Ali (ö. 40/661) müslümanların dördüncü halifesiydi. Fazilet/üstünlükte de diğer üç halifeden sonra birinci tabakadan sahabenin dördüncü sırasındaydı. Halifelik süresi dört yıl dokuz ay sürmüştü. Sahabenin on birinci tabakasından olan Hz. Muaviye ile aralarında yaşanan siyasi ihtilaftan sonra, Iraklıların insafsızca muhalefetiyle karşılaşmış, ordusunun pek büyük kısmı çözülüp dağılmıştı. Şam’da taraftarları ve fetihleri çoğalan Hz. Muaviye gücüne güç katarken, Kûfe’de Hz. Ali’nin taraftarları gittikçe azalmış ve idarî otorite zayıflamaya başlamıştı. Çünkü zaman değişmiş, toplumda inanç ve düşünceler farklılaşmış, mevcut insanların en hayırlısı olan Hz. Ali’nin değerini takdir edemeyen Irak halkı, büyük ölçüde onun etrafından çekilmişti. Artık halkın hayat tarzı ve toplumun değişen yapısı, Hz. Muaviye’nin siyaset ve icraatına daha uygun düşüyordu. Zira fitneler iyice çoğalmış, ortaya çıkan sıkıntılar şiddetlenmişti. Şu sözü sıkça söylemeye başlamıştı: “Allah’a yemin ederim ki sakalımla başım kana bulanacak. Artık dünyanın en bedbaht adamı katilim neyi beklemektedir?”

Bu sözlerin de sebebi vardı. Rasul-i Ekrem s.a.v., zamanında ona somuştu: “Öncekilerin en bedbahtı kimdir?” O demiş: “Salih peygamberin devesini boğazlayandır.” “Ya sonrakilerin en bedbahtı?” “Allah ve Rasulü daha iyi bilir.” “O seni alnından vurup öldürecek olan kimsedir.”

Hz Ali r.a. son günlerinde Kûfeliler hakkında şöyle diyordu: “Allahım, bunlar Kur’an hükümlerini ümmete tatbik etmeme engel oldular. Ben bunları usandırdım, bunlar da beni usandırdılar. Beni huy ve karakterimin dışına sürüklediler. Allahım, sen beni bunlardan daha hayırlı kimselerle karşılaştır, bunların başına da benden daha hayırsız birini getir!”

Bir gece rüyasında Rasul-i Ekrem s.a.v.’i görmüş ve: “Ya Rasulallah, bu ümmetinden çektiğim nedir?” demiş, sonra da “Allahım, bunların başına benden hayırsız bir kimseyi getir.” demişti. O sabah (17 Ramazan) camiye girerken Haricî sapığı İbn Mülcem tarafından alnına kılıç vurularak ağır yaralanmış, iki gün sonra da şehit olmuştur. Altmış üç yaşındaydı. Kûfe’de gizli bir yere defnedilmiştir.

el-Bidaye ve’n-Nihaye, 7/346-354, 8/399-400; el-İstiâb, 3/217-221.


Hz. Ali r.a.’nın Vefat Haberi

Büyük muhaddis ve tarih alimi İbn Kesir (ö. 774/1373), “el-Bidaye”de şöyle garip bir habere yer verir:

Hz. Muaviye r.a.’ın komutanlarından Şamlı birisi, bir gece oğluna öfkelendi, onu evden kovdu. Evden çıkan oğlu nereye gideceğini bilemediğinden kapının önünde oturdu. Orada uyuyakaldı. Uyandığı sırada evlerinin kapısını yabancı ve siyah bir kedinin tırmaladığını gördü. Evdeki (cin) kedinin biri kapıya gelince yabani kedi ondan kapıyı açmasını istedi. İçerideki kapıyı açamayacağını söyleyince beriki şöyle seslendi: “Yazıklar olsun sana! Bana yiyecek getir. Aç ve yorgunum. Şimdi Kûfe’den geliyorum. Orada büyük bir hadise oldu. Ebu Talip oğlu Ali öldürüldü.”

“Vallahi evde ne varsa hepsinin üzerine sahiplerim besmele çekip Allah’ın adını anmışlar (sana veremem). Sadece üzerinde et pişirilen bir şiş var.” İçerideki kedi o şişi getirip kapıdaki kediye uzattı. Yabani kedi de şişi yaladıktan sonra gitti. Bu manzarayı kapı önünde oturan kişi görüyor ve kedilerin (insan gibi) konuşmalarını işitiyordu. Kalkıp kapıya vurdu, babası gelip kapıyı açtı ve oğlu içeri girdi. Gördüğü şeyi hayretle babasına anlattı. Babası ona sordu: “Oğlum sen rüya mı gördün, yoksa aklını mı yitirdin?”

“Hayır vallahi! Durum aynen sana anlattığım gibidir. Şimdi sen Muaviye’ye git de sana söylediklerimi ona anlat.”

Baba evden çıkıp Hz. Muaviye’nin konağına gitti. Kendisine izin verildi ve içeri girdi. Durumu oğlunun anlattığı gibi Hz. Muaviye’ye anlattı. Onlar da bunun tarihini belirleyip postanın gelmesini beklediler. Günler geçip posta geldiği zaman, durumun anlatıldığı gibi meydana geldiğini anladılar. Rivayete göre Hz. Muaviye, karısı Fahite ile bir gün uyumakta iken, Hz Ali’nin ölüm haberi gelmişti. Yatağından kalkıp oturdu. “İnnâ lillâhi innâ ileyhi râciûn” dedi. Sonra ağlamaya başladı. Karısı Fahite dedi ki: “Bak hele şuna! Sen dün Hz. Ali ile kavga ediyordun, bugün ise onun ölümü için ağlıyorsun.”

“Yazıklar olsun sana! Ben onun hilmini, ilmini, faziletini, ilk müslümanlardan oluşunu ve hayırlı birisi olduğunu biliyorum ve insanların öyle birini kaybedişine ağlıyorum.”

el-Bidaye ve’n-Nihaye, 8/401-402.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Ali r.a.ın Kıymeti
« Posted on: 19 Nisan 2024, 08:29:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Ali r.a.ın Kıymeti rüya tabiri,Hz. Ali r.a.ın Kıymeti mekke canlı, Hz. Ali r.a.ın Kıymeti kabe canlı yayın, Hz. Ali r.a.ın Kıymeti Üç boyutlu kuran oku Hz. Ali r.a.ın Kıymeti kuran ı kerim, Hz. Ali r.a.ın Kıymeti peygamber kıssaları,Hz. Ali r.a.ın Kıymeti ilitam ders soruları, Hz. Ali r.a.ın Kıymetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes