> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > Ebul Hasan Harakanî k.s.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebul Hasan Harakanî k.s.  (Okunma Sayısı 2401 defa)
18 Ağustos 2011, 18:38:19
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 18 Ağustos 2011, 18:38:19 »



Binbir Damla



Mayıs 2009 125.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

Ebu’l-Hasan Harakanî k.s.

Büyük velilerden Ebu’l-Hasan Harakanî hazretleri (ö.425/1033), İran’da Elburz Dağları’nın güneyindeki tarihî Bistam şehrinin kuzeyinde bulunan Harakan köyündendir. Sık sık Harakan’dan Bistam’a giderek (on iki yıl kadar) Bayezid-i Bistamî hazretlerinin (ö.234/848) türbesini ziyaret eden Harakanî, onun ruhaniyetiyle ve manevi terbiyesiyle yetişmiş, zahirde mürşidini görmeden “üveysîlik” yoluyla onun seçkin bir müridi olmuştur. Bazı menkıbelere göre Bayezid-i Bistamî, Harakan’dan büyük bir veli çıkacağını iki asır öncesinden haber vermiştir. Ümmî (okuma yazması olmayan) olarak müritliğe başlayan Harakanî, Bistamî’nin himmet ve işaretiyle kısa zamanda Kur’an okumaya ve hatimlere başlamıştır.

İbn Sina ve Gazneli Mahmut gibi önde gelen şahıslar tarafından da ziyaret edildiği bilinen Ebu’l-Hasan Harakanî’nin vaaz ve menkıbeleri “Haru’l-Ulûm” isimli bir eserde toplanmış ve bu eserin tercümesi de yayımlanmıştır (Ankara 1997).

Harakanî hazretlerinin kabrinin yeri hakkında ihtilaf olduğu görülmektedir. Meşhur coğrafyacı Zekeriyya Kazvinî (ö.682/1283), onun kabrinin Harakan’da olduğunu söylerken, büyük Arap seyyahı İbn Batuta (ö.770/1368) seyahatnamesi “Rıhle”de bu kabrin Bistam şehrinde olduğunu belirtir. Büyük Türk seyyahı Evliya Çelebi’nin (ö.1095/1684) “Seyahatname”de anlattığı ilginç ve inandırıcı bir vaka ise Harakanî’nin mezarının Kars’ta bulunduğu ihtimalini güçlendirir. Evliya Çelebi şöyle bilgi verir:

Lala Mustafa Paşa Kars Kalesini tamir ederken (1579) askerlerden salih ve hafız birisi, Mustafa Paşa’ya gördüğü sadık bir rüyayı şöyle anlatır: “Rüyamda güçsüz bir ihtiyar görünüp, ‘Bana Ebu’l-Hasan Harakanî derler, benim makamım bu yerdedir; alamet ve nişanımı istersen ayağımın ucunda derin bir kuyu var, onu kazıp şaşırtıcı şeyi göresin’ dedi.”

Rüya sahibi bunu Lala Mustafa’ya bildirince, yüzden fazla işçi kuyunun bulunduğu yeri kazmışlar. Kuyu içinde dört köşe bir somaki (renkli damarlı) mermer çıkmış. Bu mermeri tekbirlerle açınca: “Menem şehid-i said Harakanî” (kutlu şehit Harakanî benim) diye başucunda hüsnü hatla yazılı bir mermer bulmuşlar. Mübarek vücudu henüz taptaze olduğu gibi, pazısındaki yaralı yerine sarılmış sargı ve sırtındaki hırkası çürümemiş, sağ tarafındaki yarasından da kan akıyormuş. Müslüman gazilerin cümlesi bu hali görüp tekbirlerle kabr-i şerifini önceki gibi kapatmışlar. Kale içinde ilk defa Lala Mustafa Paşa hayratı olarak, Harakanî hazretleri adına bir tekke ve bir cami inşa edilmiştir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesi (İstanbul 2006), 2/167-168; Diyanet İslâm Ansiklopedisi 16/93-94.


Odun Taşıyan Arslan


Rivayet edilir ki, sefere çıkan bir topluluk Ebu’l-Hasan Harakanî hazretlerine gelerek yolda karşılaşacakları tehlikelerden korunmak için kendilerine bir dua öğretmesini istemişlerdi. Ebu’l-Hasan onlara:

– Yolda bir bela ile karşılaşırsanız beni hatırlayıp yardım isteyin, demiş.

Fakat bu söz yolcuların hoşuna gitmemişti. Böyle yardım mı istenirmiş, diye düşündüler. Yola düşüp giderken soyguncular yollarını kesip saldırdılar. Birisi Harakanî hazretlerinin adını anarak himmet ve yardım istedi. O şahıs eşkiyanın gözünden kaçıp kurtulduğu halde diğerleri soyulmuştu. Olup bitenlere şaşıran yolcular şeyhin yanına döndükleri zaman kendi dualarının etkisi görülmezken, onun adıyla himmet isteyenin nasıl korunduğunu sordular. Harakanî hazretleri dedi ki:

– Siz Allah’tan samimi olarak değil, adet yerine gelsin diye yardım istemişsiniz. Ebu’l-Hasan ise Allah’tan gerçekten yardım istedi. Siz Ebu’l-Hasan’ı hatırlarsanız o da sizin için Allah’a dua eder ve işiniz görülür. Adet yerine gelsin diye Allah’ı anarsanız beklenen fayda olmaz.

Bir gece Ebu’l-Hasan Harakanî hazretleri “Bu gece falan yerde çatışma var, şu kadarını da yaraladılar.” demiş. Bir süre sonra haberin aynen doğru olduğu anlaşılmıştı. Gariptir ki aynı gece şeyh hazretlerinin oğlunu öldürüp başını kapının önüne atmışlar, bundan onun haberi olmamıştı. Şeyhin münkiri olan karısı:

– Şu adama ne demeli! O kadar uzakta olanları haber veriyor da kapısının önünde oğlunun öldürüldüğünden haberi olmuyor, deyince Harakanî hazretleri dedi ki:

– Evet öyledir. Fakat biz uzakta olanları gördüğümüz zaman aradaki perde kaldırılmıştı. Oğlumuzun ölümünde ise araya perde çekilmişti.

Ebu’l-Hasan Harakanî’nin şöhretini duyan İbn Sina (ö.428/1037), onu ziyaret için Harakan’a gider Evini bulunca, karşısına çıkan karısına şeyhin ziyaretine geldiğini söyler. Kadın ise şeyhi inkar eden hırçın ve kıymet bilmez biridir. Der ki:

– O adam sahtekârın tekidir. Sen boşuna yorulmuşsun, onu görmene gerek yok!

Şeyhin oduna gittiğini öğrenen İbn Sina ormanın yolunu tutar. Bir de ne görsün, şeyh hazretleri odunları bir arslana yüklemiş geliyor. Gördüğüne şaşıran ziyaretçisinin eve uğrayıp geldiğini anlayan Harakanî hazretleri der ki:

– Biz o evdekinin sabır yükünü çekmeseydik, arslan da bizim yükümüzü çekmezdi.

Feridüddin Attar (terc. Süleyman Uludağ), Tezkiretü’l-Evliya (İst. 1985), s.696-704; Mevlâna (hazırlayan Amil Çelebioğlu), Mesnevî-i Şerif (İst. 2000), 6/395-415.


Edep Öğrenen Padişah


Gazneli Sultan Mahmut (ö.421/1030) Ebu’l-Hasan Harakanî hazretlerini ziyarete gelmişti. Sohbet sırasında Sultan Mahmut, Bayezid-i Bistamî hakkında bir menkıbenin anlatılmasını isteyince Harakanî hazretleri şöyle dedi:

– Bayezid demiştir ki: Her kim beni görürse -umulur ki- bedbahtlığa düşmekten kurtulur.

Sultan buna itiraz ederek:

– Nasıl olur, onun rütbesi peygamberlerden daha mı üstün? Ebu Cehil, Ebu Leheb ve daha nice münkirler Rasulullah Aleyhisselam’ı gördükleri halde cehennemlik oldular, deyince şeyh hazretleri onu şöyle ikaz etti:

– Edebe dikkat et! (Hemen itiraz etme). Zira Rasul-i Ekrem’i ashabından başkaları hakikat gözüyle görmemiştir (herhangi bir insan diye baktılar). Bunun delili de şu ayet-i kerime’dir: “Onları, sana bakar görürsün, halbuki onlar (seni olduğun gibi) görmezler.” (Araf, 198)

Bu açıklama Gazneli Mahmut’un hoşuna gitti ve öğüt istedi. Harakanî hazretleri şöyle dedi:

– Şu dört şeye dikkat et: Günahlardan sakın, namazı cemaatle kıl, cömert ol, Allah’ın yarattıklarına şefkat göster.
Sultan Mahmut kendisi için özel dua edilmesini istedi. Şeyh de kendisine:

– Ey Mahmut, akıbetin mahmud (övgüye layık) olsun, dedi.

Sonra Sultan Mahmut şeyhin önüne bir kese altın koydu. Şeyh de onun önüne arpa unundan yapılmış bir ekmek koyuverdi. “Buyur” deyince sultan ekmeği ağzında gevelemeye başladı. Fakat ne olduysa boğazından geçmiyordu. Harakanî hazretleri, “Galiba ekmek boğazına durmuş.” dedikten sonra ekledi:

– İster misin ki bu altın kese de bizim boğazımıza dursun? Kaldırıverin şunu, dedi.

Sultan Mahmut alması için ısrar ettiyse de kabul ettiremedi. Sonunda kendisine bir hatıra verilmesini istedi. Şeyh hazretleri de yadigâr olarak gömleğini ona ikram etti. Sultan Mahmut oradan ayrılırken Şeyh Harakanî ayağa kalktı. (Halbuki ilk gelişinde kalkmamıştı). Sultan dedi ki:

– İlk geldiğimde iltifat etmemiştin, şimdi ise ayağa kalkıyorsun. Buna sebep ne?

– Önce padişahlık gururuyla ve imtihan için gelmiştin. Şimdi ise tevazu ve dervişlik haliyle gidiyorsun. İlkin hükümdar olduğun için kalkmadım, şimdi derviş olduğun için kalkıyorum.

Sultan Mahmut gazaya çıkmak için oradan ayrıldı. Girdiği savaşta önce endişeye kapıldı. Sonra hatıra gömleği eline alıp zafer için dua etti ve savaştan muzaffer çıktı.

Tezkiretü’l-Evliya, s.702-703; es-Samanî, el-Ensâb (Beyrut 1988), 2/347
.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebul Hasan Harakanî k.s.
« Posted on: 25 Nisan 2024, 16:40:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebul Hasan Harakanî k.s. rüya tabiri,Ebul Hasan Harakanî k.s. mekke canlı, Ebul Hasan Harakanî k.s. kabe canlı yayın, Ebul Hasan Harakanî k.s. Üç boyutlu kuran oku Ebul Hasan Harakanî k.s. kuran ı kerim, Ebul Hasan Harakanî k.s. peygamber kıssaları,Ebul Hasan Harakanî k.s. ilitam ders soruları, Ebul Hasan Harakanî k.s. önlisans arapça,
Logged
24 Ağustos 2011, 13:22:21
mavi derinlik

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.241


« Yanıtla #1 : 24 Ağustos 2011, 13:22:21 »

       Rabbimiz bu güzel büyüklerimizi hayat boyu örnek alıp Rabbimizin dosdoğru yolundasn ayrılmamayı nasip eylesin.. Ne dopdolu yaşamışlar.. Allah Razı Olsun paylaşımınız için..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Diyanet Yeterlik Kitabı 2012 - 2013 www.diyanetkitap.com ve www.diyanetyeterlik.com  üzerinden bilgi alabilirsiniz.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes