> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Binbir Damla > Bir Günahkârın Cenazesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir Günahkârın Cenazesi  (Okunma Sayısı 1703 defa)
15 Eylül 2011, 13:32:33
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Eylül 2011, 13:32:33 »



Binbir Damla



Mart 2007 99.SAYI
 

Yusuf YAVUZ kaleme aldı, BİNBİR DAMLA bölümünde yayınlandı.

Bir Günahkârın Cenazesi

Malik ibn Dinar Hazretleri (ö.131/748) anlatıyor:
Basra’da küçük bir grubun bir cenazeyi taşıdığını gördüm. Cenazeyi uğurlayan başka kimse de yoktu. Neden cenazeye katılım olmadığını sordum. Dediler ki:

- Bu adam büyük günahkâr, asi ve ömrünü boşa harcamış biriydi.

Ben de cenazenin namazını kıldım ve kabrine indirdim. Sonra bir gölgeliğe çekildim. Uyuyakalmışım. Rüyamda iki meleğin gökten indiğini gördüm. Az önceki cenazenin kabrini açtılar. Biri onun yanına indi ve arkadaşına şöyle dedi:

- Onu cehennem halkından yaz. Bunda isyansız ve günahsız bir organ yok!

Dışarıdaki arkadaşı ona dedi ki:

- Ey kardeşim, onun hakkında acele karar verme! Gözlerini bir yokla.

- Gözlerini yokladım. İki gözünü de haram bakışlarla dopdolu gördüm.

Arkadaşı onun kulağını, dilini, ellerini ve ayaklarını yoklamasını söyledi. Şu cevabı aldı:

- Kulağını yokladım. Kötü ve çirkin şeyleri dinlemesiyle dolu gördüm. Dilini yokladım. Yasaklara dalması ve haramları dile getirmesiyle dolu olduğunu anladım. Ellerini kontrol ettim. İki elinin de haram olan lezzet ve nefsanî isteklerle dolu olduğunu farkettim. Ayaklarını da yokladım. Ayaklarını çirkinliklerde ve kötü işlerde yürümesiyle dopdolu buldum!

Diğeri dedi ki:

- Ey kardeşim, sen yine acele etme. Bir de ben onun yanına ineyim.

İkinci melek cenazenin yanına indi. Biraz bekleyip arkadaşına dedi ki:

- Ey kardeşim, ben bunun kalbini yokladım ve imanla dolu olduğunu öğrendim. Onu rahmete kavuşmuş bahtiyar kimse olarak yaz! Artık Allah’ın lütfu, onun günah ve hatalarını bütünüyle kuşatmaktadır.

Yafiî Hazretleri diyor ki: Ancak bu saadet, o kişi için Allah’ın yardımıyla hasıl olmuş demektir. Fakat bu saadet her günahkâr için ortaya çıkmaz. Böylesine de güvenip aldanma! Bütün günahkârlar, güçlerinin yettiği hususlarda tehlikeyle karşı karşıyadırlar. İtaatkâr kullar da kendileri için nasıl bir sonuç olacağını bilemezler. Yüce Allah’tan dünya ve ahirette güzel son ve bağışlanma, af ve afiyet dileriz.

Abdullah el-Yafiî, Ravzu’r-Reyahin fi Hikâyati’s-Salihîn, s. 178-79.


Kabir Ehlinin Sevinmesi


Anlatıldığına göre, kendisini ibadete vermiş kadınlardan Bâhiye isimli birisi, ölmek üzere olduğunu hissedince şöyle dua etmişti:

- Ey hayatımda ve ölümümde ihtiyacımın kaynağı ve güvencimin dayanağı olan Yüce Rabbim! Ölüm sırasında beni yardımsız bırakma; kabrimde korku ve yalnızlığa terketme!
Kadıncağız ölünce, onun bir oğlu her cuma gecesi ve günü onun kabrine gelir, yanında biraz Kur’an okur, onun için dua eder ve bağışlanma diler; diğer kabir ehli için de aynı şeyi yapardı. Bu oğul şunları söylemiştir:

- Rüyamda annemi gördüm, ona selam verip dedim ki: “Anneciğim nasılsın, halin nicedir?” Annem şöyle dedi: “Ey oğlum, şüphesiz ölümün şiddetli üzüntüsü vardır. Fakat ben, Allah’a hamdolsun ki, kıyamet gününe kadar içinde güzel kokuları olan döşenmiş bir berzahta (kabir âleminde)yim. İpekli ve atlaslı yastıklar içindeyim.” Ben dedim ki: “Bir ihtiyacın var mı anne?” O şunları söyledi: “Evet oğulcağızım. Bizler için sürdürdüğün ziyaretleri, kıraat ve duaları terketme. Çünkü ben, ey oğlum, cuma gecesi ve gününde bize gelmenle seviniyorum. Sen geldiğin zaman ölüler diyor ki: ‘Ey Bâhiye, işte oğlun gelmiş!’ Ben de bununla seviniyorum. Çevremdeki ölüler (ölmüşlerin ruhları) de buna çok seviniyorlar.”

Adı geçenin oğlu sözlerine şöyle devam ediyor:

- Ben her cuma gecesi ve günü ziyaretlerimi sürdürüyordum. Onun yanında Kur’an’dan bir şeyler okuyor ve diyordum ki: “Allah, korku ve ıssızlığınızı gidersin, gurbet halinize rahmet etsin, günahlarınızı bağışlasın ve geçmiş iyiliklerinizi kabul eylesin.”

Böyleyken, gecenin birinde ben uykuda iken gördüm ki, birçok insan yanıma gelivermiş. “Siz kimsiniz, ihtiyacınız nedir?” dedim. Dediler ki: “Bizler kabir halkıyız. Sana teşekkür etmeye, bu okuma ve dualardan bizleri ayırmamanı istemeye geldik.” Ben de her cuma gecesi ve gününde onlar için Kur’an kıraati ve dualara devam ediyorum.

Deriz ki: Kur’an okumanın ölülere faydası olduğu konusunda bu hikâyede anlatılanlar, gerçeğin böyle olduğunu söyleyen alimlerin sözünü güçlendirmektedir.

Ravzu’r-Reyahin, s. 176-77.


Yerine Ulaşan Hediyeler


Bazı ilim ehlinin anlattığına göre, adamın biri şöyle bir rüya görmüştü:

Bazı kabirlerdeki kabir halkı kabirlerinden çıkmış ve mezarlığın üzerinde ne olduğu belli olmayan bir şeyler toplayıp duruyorlar!” Adam diyor ki: “Bu duruma çok şaşırmıştım. Onlardan birisinin ise bir şey toplamadan oturmakta olduğunu gördüm. Ona yaklaştım ve o kalabalığın ne topladığını sordum.

- Müslümanların Kur’an kıraati, sadaka ve dualardan kendilerine hediye edilenleri topluyorlar, dedi. Ona dedim ki:

- Sen de niçin onlarla birlikte toplamaya katılmıyorsun?

- Benim ona ihtiyacım yok. Çünkü benim oğlum her gün okuduğu hatim sevabını bana hediye ediyor, dedi.

Oğlunun nerede olduğunu sordum. Falan çarşıda helva satan bir genç olduğunu söyledi. Uyandığım zaman doğruca onun haber verdiği çarşıya gittim. Bir de baktım ki, bir genç helva satıyor ve dudaklarını kımıldatıyor. Gence, niçin dudaklarının kıpırdadığını sordum:

- Kur’an okuyorum ve kabirdeki babama hediye ediyorum, dedi.

Bu hadisenin üzerinden hayli zaman geçti. Bir gün yine ölülerin kabirlerinden çıktığını ve önceki gibi bir şeyler devşirdiklerini rüyamda gördüm. Bir de baktım, daha önce onlarla toplamayan adam, şimdi toplamaya başlamış! Uyandım ve bu duruma şaştım. Sonra çocuğundan bir haber alayım diye çarşıya gittim. Öğrendim ki o genç ölmüş! Allah rahmet eylesin.

Rivayete göre, ölen bir kadını tanıdıklarından bir kadın rüyada görmüş. Yanında üstü örtülü nurdan bir kap varmış. Bu kabın içinde ne olduğunu ölen kadına sormuş. O demiş ki: “Onda çocuklarımın babasının dün gece bana hediye ettiği bir hediye var.” Kadın uyanınca, ölen kadının kocasına bu durumu anlatmış. Adam demiş ki: “Dün gece biraz Kur’an okuyup ona hediye etmiştim.”

Büyük şafiî alimi İbn Abdüsselam (ö. 660/1262) öldükten sonra, rüyada gören biri ona sormuş: “Ne dersin, sen Kur’an kıraatinden yapılan hediyenin ölülere ulaşacağını inkâr ederdin?” O demiş ki: “Gerçeğin zannettiğimden farklı olduğunu gördüm.”

Ravzu’r-Reyahin, s. 177.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir Günahkârın Cenazesi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 10:25:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir Günahkârın Cenazesi rüya tabiri,Bir Günahkârın Cenazesi mekke canlı, Bir Günahkârın Cenazesi kabe canlı yayın, Bir Günahkârın Cenazesi Üç boyutlu kuran oku Bir Günahkârın Cenazesi kuran ı kerim, Bir Günahkârın Cenazesi peygamber kıssaları,Bir Günahkârın Cenazesi ilitam ders soruları, Bir Günahkârın Cenazesiönlisans arapça,
Logged
15 Eylül 2011, 14:05:25
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2011, 14:05:25 »



      İki üç dakikamızı almayacak bir şeydir bir fatiha okumak ölmüşlerimize..Ama buna gereken önemi veriyor muyuz?o kısmı tartışılır..Rabbim şuurlu bir hayat nasib etsin..her dakikasının kıymetini bilenlerden olalım,inşaallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Eylül 2011, 16:27:54
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2011, 16:27:54 »

- Ey kardeşim, ben bunun kalbini yokladım ve imanla dolu olduğunu öğrendim. Onu rahmete kavuşmuş bahtiyar kimse olarak yaz! Artık ALLAH’ın lütfu, onun günah ve hatalarını bütünüyle kuşatmaktadır.

Allahım imanımızı kuvvetlendir.
Hata ve kusurlarımızı affet...
Arkamızdan fatihalar okuyacak hayırlı evlatlar yetiştirebilmeyi nasip et..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes