๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑ => Bilim ve Teknolojileri => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 05 Eylül 2012, 17:41:48



Konu Başlığı: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Sefil üzerinde 05 Eylül 2012, 17:41:48


İsmail TEZER

Bilimciler hep duâ eder Phyllis!


Yıl 1936. Phyllis adında bir genç, Einstein’a mektup yazarak bir soru sorar: Sorduğu, özetle, şudur:

“Bilim adamları duâ eder mi, ederse ne için eder?”
Phyllis, bu soruyu Einstein’a, Pazar Okulundaki arkadaşları adına sorduğunu yazıyor mektubunda. Bilimin pozitivizmin etkisinde hızla ilerlediği 1930’larda gelen ilginç bir soru değil mi?
Peki Einstein ne demiş acaba? Orijinali “lettersofnote.com” sitesinde yer alan cevabî mektubunda Einstein şöyle diyor:
“Sevgili Phyllis,
Sorunu olabildiğince basit biçimde cevaplamaya çalışacağım. İşte cevabım:
Bilimciler, meydana gelen her şeyin, insan ilişkilerindekiler de dahil, tabiat kanunlarından kaynaklandığına inanır. Dolayısıyla bir bilim insanı, olayların seyrinin duâlar yoluyla değiştirilebileceğine inanma eğilimi içerisinde değildir.
Ancak yine de, bizlerin tabiat kanunlarıyla ilgili bilgimiz sınırlı, o yüzden de niha ve yüce ruhun varlığına dair inanç, bir iman meselesi. Bilimdeki güncel gelişmelere rağmen bu inancın çok yaygın olduğunu görüyoruz.
Yine de, bilimsel arayışı ciddiye alan herkes, kâinatı yöneten kanunların arkasında bir çeşit ruhun, insandan daha güçlü olan bir ruhun kendini belli ettiğine ikna olmuş durumdadır. Tam da bu sebeple, bilimsel arayış bir çeşit özel bir dinî inanışa yöneltir bilimcileri. Ama bu kesinlikle daha nahif insanların dinî anlayışından epey farklıdır.
Sevgilerimle A. Einstein.”

EİNSTEİN: “CİDDÎ BİLİM ADAMLARI, DERİN İMANI OLANLARDIR”
Hürriyet yazarı İsmet Berkan, geçen Pazar günü köşesinde yukarıdaki mektuba yer vermiş. Fakat o, farklı bir çıkarımda bulunmuş. Einstein’in “herhangi bir süper gücün, süper varlığın, doğaüstü bir şeyin varlığını kabul etmediğini” söylemekle birlikte “Onun aradığı ‘yüce ruh’ da doğanın kanunlarıydı; o kanunları birinin veya bir şeyin koyup koymadığı konusuyla ilgili değildi” demiş.
Berkan bunu neye göre söyledi veya bu sözüyle tam olarak ne demek istedi, şimdilik tam olarak bilemesek de, Einstein’in gerek yukarıdaki mektupta yer alan sözleri, gerekse de başka zamanlarda söylediği sözler ve onun hakkındaki genel kanaatler hiç de böyle göstermiyor.
Maksadımız, Einstein’i tartışmaya açmak veya ille de onu belli bir çizgiye oturtmak değil elbette. Ama orta yerde onunla ilgili bir gerçek de var. Nitekim meşhur “Dinsiz ilim topal, ilimsiz din kördür” sözünün de ona ait olduğunu biliyoruz. Bu rastgele söylenmiş bir söz olamaz. “Şu materyalist çağda ciddî bilim adamları, derin imanı olanlardır” sözü de ona ait. Bir de onun şu dikkat çekici sözlerine bir bakın: “İnsan, bütün olayların düzenli karakterini anladıkça, bu düzenin bir tek düzenleyiciden başkasının tanzimine izin veremeyeceğine de o derece ikna oluyor.” (Köprü dergisi, Ocak-1988)
Şimdi Einstein, “yüce bir kudret”e inanmıyor muydu? Veyahut onun inandığı “yüce kudret”in, yine “doğa kanunları” olduğunu nasıl söyleyebiliriz ki? Basit bir mantık kuralı: “Bir kanun, ‘kanun koyucusuz’ olamaz. Ve kanun koyan da, kanun cinsinden bir şey olamaz.” Mobilyayı yapan marangozun, mobilya cinsinden olamayacağı gibi!

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR BİR DUÂ HÂLİ; KEŞİFLER İSE DUÂNIN NETİCESİ
Einstein’in “inanç durumu”nu bir yere bırakıp, gelelim “bilimcilerin duâ etmesi” meselesine. Einstein’e o soruyu soran genç Phyllis, farzı muhâl, aynı yıllarda hayatta olan Bediüzzaman’a da sorabilseydi o soruyu veya böyle bir imkân bulabilseydi, acaba nasıl bir cevap alırdı?
Muhtemelen, Bediüzzaman ona; ‘bilim adamlarının, zaten yaptıkları deneysel çalışmalar ve araştırmalarla hep duâ hâlinde oldukları’ yönünde şaşırtıcı bir cevap verecekti. Çünkü yazdığı Risale-i Nur eserlerinde bu yönde açıklamalarda bulunuyor. Malûm, Bediüzzaman, duâyı sadece ‘insanların ellerini açarak Allah’tan bir şeyler istemesi’ şeklinde değerlendirmiyor. O, ‘duâ’nın bütün varlıklar tarafından her an Allah’a yükselen bir hakikat olduğunu izah ediyor. Bununla ilgili olarak Sözler kitabının 23. Söz 5. Nokta’sı ile Mektubat kitabından 24. Mektub’un 1. Zeyli’nin 1. Nüktesi’ne bakmak yeterli olacaktır. İşte tam da “Bilimciler duâ eder mi?” sorusunun mükemmel bir cevabı vardır orada. Buraya aynen alıyoruz:
“Terakkiyât-ı beşeriyenin [beşeri ilerleme ve gelişmelerin] kısm-ı âzamı [çoğunluğu] ve keşfiyatları [keşifler, buluşlar], bir nevî duâ neticesidir. Havârık-ı medeniyet [medeniyet harikaları] dedikleri şeyler ve keşfiyatlarına medar-ı iftihar zannettikleri emirler, mânevî bir duâ neticesidir. Hâlis bir lisan-ı istidatla [kabiliyet diliyle] istenilmiş, onlara verilmiştir.” (24. Mektub)
Evet, Bediüzzaman’a göre, bütün bilimsel keşifler ve teknolojik gelişmeler de bir “duâ neticesidir”. Çünkü insanoğlu aynı zamanda “kabiliyet diliyle” veya “ihtiyaç diliyle” de sürekli duâ hâlindedir. İşte bilim adamlarının, geçmişin ilmî birikimini de kullanarak, Yaratıcının kendilerine verdikleri akıl, zekâ gibi kabiliyetlerle ortaya koydukları bütün çalışmalar bir duâ hükmündedir aslında. Allah’ın o “medeniyet harikalarını” ihsan etmesi için alınan makbul bir hâldir.
Aslında bu konu, çok daha derinlemesine ele alınması gereken bir husus. Fakat şimdilik bu kadar diyelim. Bediüzzaman’ı okumaya çok, ama çok ihtiyacımız var.


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Ruhane üzerinde 14 Ocak 2016, 22:43:44
üstadın yıne mükemmel bakısacısı.. Şu bilgiyi bilmiyordum "Bediüzzaman’a göre, bütün bilimsel keşifler ve teknolojik gelişmeler de bir “duâ neticesidir”. Çünkü insanoğlu aynı zamanda “kabiliyet diliyle” veya “ihtiyaç diliyle” de sürekli duâ hâlindedir. İşte bilim adamlarının, geçmişin ilmî birikimini de kullanarak, Yaratıcının kendilerine verdikleri akıl, zekâ gibi kabiliyetlerle ortaya koydukları bütün çalışmalar bir duâ hükmündedir aslında." Sayenizde oğrendim .. Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Ruhane üzerinde 14 Ocak 2016, 22:46:43
Rabbimizin varlığına ınanan, insanlığa faydalı olmak adına çalısmalarda bulunan bilim adamlarının sayısı ınsaallah artıkça artar..


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Hatice Akdağ 8 üzerinde 14 Ocak 2016, 23:52:11
Ve Aleyküm Selam:
Rabbimize inanan,onun varlığını bilen,eşsiz olup kimsenin ona denk olamayacağını bilen,sadece ona inanan kişi tabiki Allah'a dua eder.Bunun için herkes dua edebilir.Sonuçta herkesi Allah yaratttı.Bilim insanları bu konuda başarı için de dua ederler.
Paylaşım için Allah Razı Olsun...


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Ceren üzerinde 15 Ocak 2016, 02:54:17
Aleykumselam.Gercek bilim insanlari allaha gercekten bagli olan ve imani tam gucuyle yasayanlardir.Cunku bilimde yapilan arastirmalarda Rabbimin essiz yaraticiligi ve benzersiz gucu kuvveti ortaya cikmis olur.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim....


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Yağmur Gmş üzerinde 15 Ocak 2016, 16:56:22
Bismillah...
Bir bilimci ilmi çok olan insandır. İlmi çok olan insanda Allah Teala`nın bir ve yüce olduğunu her zaman bilendir. Bizler de yalnızca Allah`a dua etmeliyiz.
Allah cc. razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Damla üzerinde 15 Ocak 2016, 18:11:30
Esselamu aleykum..Sonuçta onların da inancı var..Bir bilimci tabii ki dua eder..Allah c.c. razı olsun..


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: Mehmed. üzerinde 15 Ocak 2016, 19:49:27
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Allah Teâlâ istemese bilim diye bir şey olmazdı. O yüzden bilimde de dua edilmelidir.  Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Bilimciler hep duâ eder
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 15 Ocak 2016, 21:22:03
Esselamu aleykum;
Dua sadece eline açıp Allah'a yalvarmak değil ...İnsanlara yardımcı olacak deneyler yapmak ve insanların yararına olack işlerde uğraşmak bile bir tür sevaptır...Duadır....Rabbim duasız bırakmasın inşallah bizleri....