๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 19 Ocak 2011, 19:00:37



Konu Başlığı: Zıhâr ilâ birleşmesi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 19 Ocak 2011, 19:00:37
89. Zıhâr -ilâ Birleşmesi



Karısını zıhâr eden bir kimse, zıhâr keffaretini vermeden ilâ da edebilir mi, edemez mi? Ulema bunda da ihtilâf etmişlerdir. İmam Ebû Hanife ile İmam Şâfıi «îster zıhâr keffaretini vermiş olsun, ister olmasın, her iki hüküm birarada toplanamaz. Çünkü ilânın hükmü zıhânn hükmünden ayrı bir şey­dir» demişlerdir ki îmam Ahmed, Evzâî ve bir cemaat de buna katılır. îmam Mâlik ise, «Zıhâr keffaretini vermemiş olmak şartı ile ilâsı muteberdir» de­miştir. Süfyan Sevrî de «Zıhâr'dan sonra ilâ mutlaka muteberdir ve dört ayın bitimiyle kadın, kesin olarak ondan boşanmış olur» demiştir. Şu halde mes'elede üç görüş bulunmaktadır. Birine göre mutlaka muteberdir, birine göre mutlaka muteber değildir, birine göre de, eğer keffaret vermemişse mu­teberdir, vermiş ise muteber değildir.

Bu ihtilâfın sebebi, mânâ ile zahir arasında bulunan çelişmedir. Za­hire bakanlar, «İki hüküm birbirinden ayrı olduğu için birleşmezler», kadı­nın mütezarrır (zarara uğrayan) olduğunu nazara alanlar ise, «Birleşirler» demişlerdir. [11]


[11] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/117