Konu Başlığı: Velayet hakkının sahipleri Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Ocak 2011, 17:22:03 3. Velayet Hakkının Sahipleri: Velayeti şart görenlere göre veliler -kadının asâbeleri, hakim ve kadını azatlayan kimse ile onun asıl ve ferileri olmak üzere- üç sınıftır. Yalnız müs-lümanlık da İmam Mâlik'e göre alelade kadınlara veli olmayı gerektiren bir vasıftır. Vasî de veli olabilir mi, olamaz mı diye ihtilâf etmişlerdir, imam Mâlik «Olur», İmam Şafii «Olamaz» demişlerdir. Bu ihtilâfın sebebi, velayet vasfında niyabet mümkün müdür, değil midir diye ihtilâf etmeleridir. Nikâhta vekâlet caiz midir, değil midir diye edilen ihtilâf yine aynı sebebten dolayıdır. Çünkü vekalet ile vesayet arasında fark yoktur. Zira vekil ölüme kadar, vasî de ölümden sonra vekildir. Ulema, akrabaların velayet dereceleri hakkında ihtilâf etmişlerdir, imam Mâlik «Kadının asâbeleri -oğlundan başka- ona yakınlık derecelerine göre velisidirler» demiştir. Buna göre kadının asâbeleri arasında ona en yakın kim ise, kadına önce o, velidir. imam Mâlik'e göre önce oğul, sonra baba, sonra ana-baba bir kardeşler, sonra baba bir kardeşler, sonra ana-baba bir kardeş oğullan, sonra baba bir kardeş oğullan, sonra babanın babası gelir. Muğire «Babanın babası kardeşten Öncedir» demiştir. imam Mâlik'e göre babanın babasından sonra kardeşlerin tertibine göre amcalar gelir: Önce ana-baba bir, sonra baba bir amcalar, sonra ana-baba bir amca oğullan, sonra baba bir amca oğullan, sonra mevlâsı, sonra hakim, kadını azadlayan kimseden sonra asılları, sonra onun fer'ileri gelir. İmam Mâlik «Babanın tayin ettiği vasî neseb velisinden önce gelir» demiştir. imam Malık «Vasi veliden öncedir» demiş ise de, îbn Mâcişûn ile İbn Abdilhakem, «Veli vasiden Öncedir» demişlerdir, imam Şâfıi de oğulun velayeti ile kardeşin büyük babadan önce geldiğinde, imam Mâlik'in görüşüne katılmayıp, «Oğula velayet yoktur» demiştir. İmam Mâlik'ten, babanın oğuldan önce geldiği ki bu görüş daha iyidir- ve büyük babanın da kardeşlerden önce geldiği görüşü de rivayet olunmuştur. Muğire de buna katılır. İmam Şafii ise asabeliği nazara almıştır. Zira, oğul asabe değildir. Çünkü Hz. Ömer'den (r.a.) rivayet olunduğuna göre Peygamber (s.a.s) Efendimiz, «Kadın ya velisinin ya akrabasından söz sahibi bir kimsenin, ya da hakimin izni olmaksızın evlenemez» buyurmuştur. îmam Mâlik ise, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in Ümmü Seleme ile evlendiği zaman, Ümmü Seleme'nin oğluna annesini kendisiyle evlendirmesini emrettiğine dair hadise dayanarak oğulda asabelik vasfını aramamıştır. Ulemanın, babanın babasında ihtilâfetmelerinin sebebi, kadına babasının babası mı, yoksa kardeşi mi daha yakındır diye ihtilâf etmeleridir. Velilerin tertibi ile ilgili olarak üç meşhur mes'ele vardır: 1- Yakın veli hazır iken uzak velinin akdi sahih midir? 2- Yakın veli hazır bulunmadığı zaman velayet uzak veliye veyahut hakime geçer mi? 3-Baba hazır olmadığı zaman, bakire kızın velayeti başkasına geçer mi? [40] [40] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/428-429 |