Konu Başlığı: Vekâletin hükümleri Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 22 Ocak 2011, 17:56:04 138. Vekâletin Hükümleri Vekâletin hükümleri iki kısım olup bir kısmı akdin hükümleri, bir kısmı vekilin hükümleridir. [7] 1. Akdin Hükümleri: Vekâlet akdi -yukarıda da söylediğimiz gibi- feshi caiz olmayan bir akid değildir. Vekil -bütün fukahaya göre- istediği zaman vekâleti bırakabilir. Ancak îmam Ebû Hanife'ye göre vekâleti bırakabilmek için müvekkilin hazır bulunması şarttır. Müvekkil de istediği zaman vekili azledebilir. Fakat, «Dava için tutulmamış olmak şartı ile» demişlerdir. Asbağ da «Eğer dava sonuçlanmak üzere değilse onu azledebilir» demiştir. Müvekkilin vekili azledemediği yerlerden vekil de kendini azledemez. îmam Mâlik ile İmam Şafiî'ye göre, vekâlet akdinin oluşması için, müvekkilin dava hasmının da akdin yapıldığı yerde hazır bulunması şart değildir. İmam Ebû Hanife ise, şart görmüştür. îmam Mâlik'e göre, vekâletin hakim huzurunda isbatı için de, müvekkilin dava hasmı ile birlikte mahkemeye girmesi şart değildir. Fakat îmam Şafiî, «Şarttır» demiştir. Mâlikî uleması; vekâlet, müvekkilin ölümü ile bozulur mu, bozulmaz mı diye ihtilaf etmişlerdir. Kimisi «Bozulmaz» kimisi de «Müvekkilin, vekili azletmesiyle nasıl bozuluyorsa, ölümü ile de bozulur» demiştir. Bozulur diyenler de; müvekkilin, vekili azletmesiyle vekil ne zaman azlolunur ve ölümüyle de ne zaman vekâlet bozulur ve vekil ile vekilin muamele ettiği kimseden hangisi hakkında bozulur diye ihtilaf ederek üç çeşit görüşte bulunmuşlardır. Birinci görüşe göre, müvekkilin, vekili azletmesi veyahut ölmesi anında -vekil ile vekilin muamele ettiği kimse ister durumu öğrenmiş, ister öğrenmemiş olsunlar- hemen vekil azlolunur ve vekâlet bozulmuş sayılır, îkinci görüşe göre vekâlet ancak, durumu öğrenmiş olan kimse hakkında bozulmuş olur. Buna göre vekil olsun vekilin muamele ettiği kimse olsun eğer muamele ederken durumu öğrenmiş bulunuyorlarsa, muameleleri geçersizdir, öğrenmemiş bulunuyorlarsa geçerlidir veyahut öğrenmiş olan kimse için geçersizdir, öğrenmemiş olan kimse için geçerlidir. Üçüncü görüşe göre ise, vekâlet vekilin durumu öğrenmesiyle bozulur. Vekilin muamele ettiği kimsenin durumu öğrenmiş olmasının bir rolü yoktur. Buna göre de eğer vekil, durumu Öğrendikten sonra herhangi bir kimse ile muamelede bulunursa -muamele ettiği kimse durumu öğrenmemiş olsa bile- muamelesi geçersizdir. Fakat durumdan habersiz olarak yaptığı muamele -muamele ettiği kimse durumu öğrenmiş olsa bile- geçerlidir. Ancak eğer bir kimse, durumu öğrendikten sonra vekile birşey verirse zâmin (tazminat borçlusu) olur. Çünkü vekil olmadığını bildiği halde ona vermiştir. [8] [7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/51. [8] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/51-52. |