๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 20 Ocak 2011, 18:17:24



Konu Başlığı: Soyguncunun niteliği ve cezası
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 20 Ocak 2011, 18:17:24
192. Soyguncunun Niteliği ve Cezası



SOYGUNCU; müslüman veyahut İslâm ülkesinde oturan gayr-i müs-lim olduğu için, soygunculuk yapmadan önce Öldürülmesi caiz olmayan kimsedir.

Ulema, soyguncuya -biri Allah'ın, biri de kulların olmak üzere- İM hak lazım geldiğinde ve Allah hakkının da -âyet-i kerime'de geçtiği üzere- soy­guncunun Öldürülmesini, asılmasını, çapraz olarak el ve ayaklarının kesilmesini ve yerinden sürülmesini gerektirdiğinde müttefik iseler de, lazım ge­len bu cezalar işlenen suça göre değişen cezalar mıdır, yoksa hakim bu ceza­lardan hangisini isterse onu uygulayabilir mi diye ihtilâf etmişlerdir. îmam Mâlik'e göre eğer soyguncu, yolkeserken adam öldürmüş ise öldürülmesi, gerekir. Hakim, el ve ayaklarını kesmekle onu sürmek arasında muhayyer değildir. Onu öldürmekle asmak arasında muhayyerdir. Eğer adam öldürme-yip sadece yolcuları soymuş ise, hakim onu süremez. Ancak ya öldürür, ya asar ya da çapraz olarak el ve ayaklarını keser. Eğer ne adam öldürmüş ve ne de kimseyi soymuş, sadece yolcuları korkutmuş ise, o zaman hakim onu öl­dürmek, asmak, el ve ayaklarını kesmek ve sürmek arasında muhayyerdir, îmam Mâlik'e göre, muhayyerliğin mânâsı, hakimin bu cezalardan hangisini uygun bulursa soyguncuya onu verebilmesidir. Eğer soyguncu, eşkiya güru­hunun elebaşısı ise ve eşkiya güruhu onun emir ve tedbirine göre hareket edi­yorlarsa, el ve ayaklarını kesmek onu zararsız hale getirmez. Onu öldürmek veyahut asmak gerekir. Eğer eşkıyanın elebaşısı olmayıp fakat kuvvetli ve güçlü bir haydut ise, çapraz olarak el ve ayaklarını kesmek onu zararsız hale getirir. Eğer onda bu iki vasıf da yoksa, o zaman onun hakkı -ona dayak at­mak ve onu sürmek gibi- daha hafif bir cezadır.

İmam Şâfıi, İmam Ebû Hanife ve ulemadan bir cemaat da, «Bu cezalar işlenen suçun ağırlık derecesine göre sıralanmışlardır» demişlerdir. Buna göre eğer soyguncu, adam öldürmemiş ise, öldürülemez; eğer kimseden bir şey almamış ise el ve ayakları kesilemez. Sürgün de ancak yolcuları korkut­makla yetinip herhangi bir kimseyi öldürmeyen ve. kimseden bir şey alma­yan soygunculara hasstır. Kimisi de «Soyguncu, adam öldürmüş olsun olmasın, kimseden bir şey almış olsun veya. olmasın, hakim ona bu cezalardan istediğini verebilir» demiştir.

Bu ihtilâfın sebebi, âyette geçen ve «yahut» diye tercüme ettiğimiz

"EV" edatının tahyir ile tertibten hangisi için olduğunda ihtilâf etmeleridir. İmam Mâlik bu kelimeyi soygunculardan kimisi hakkında tahyir, kimisi hakkında tertib mânâsında yorumlamıştır.

Ulema, âyette geçen ASILMA cezası hakkında da ihtilâf ederek kimisi «Asılacak ve açlıktan ölünceye kadar asılı kalacaktır» kimisi, «Asıldıktan sonra öldürülecektir» kimisi de «Öldürüldükten sonra asılacaktır» demişlerdir.

Önce öldürülüp sonra asılmasını benimseyenler, «Öldürüldükten sonra namazı kılınır, sonra asılır» demişlerdir. Önce asılıp sonra öldürüldüğünü benimseyenler ise, iki gruba ayrılarak, kimisi «Halka ibret olsun diye namazı kılınmaz» kimisi «Ağacın arkasında durulup namazı kılınır» demiştir.

Sahnun da «Ağaca asıldıktan sonra Öldürüldüğü zaman, ağaçtan indiril­dikten sonra namazı kılınır» demiştir. Ancak bir daha ağaca asılır mı asılmaz mı diye iki rivayet gelmiştir.

İmam Ebû Hanife ile tabileri de «Üç günden fazla, asılı kalamaz» de­mişlerdir.

El ve ayakların çapraz olarak kesilmesi cezasına gelince:

Bunun da mânâsı, önce sağ eli ile sol ayağının, şayet bir daha yaparsa bu defa sol eli ile sağ ayağının kesilmesidir Ancak sağ elinin bulunmaması ha­linde ihtilâf edilerek, Îbnü'l-Kasım «sol eli ile sağ ayağı», Eşheb de «sol eli ile sol ayağı kesilir» demişlerdir.

Ulema, soyguncunun yerinden sürülmesi cezasının mânâsında da ih­tilâf ederek, kimisi «Bunun mânâsı soyguncunun hapsedilmesidir», kimisi de «Bir yerden bir başka yere sürüldükten sonra orada hapsedilip tevbe edin­ceye kadar dışarı bırakılmamasıdır» demiştir ki, bu son görüşü imam Mâlik'ten İbnü'l-Kasım nakletmiştir.

İbnül-Kasım «Sürüldüğü iki yer arasındaki uzaklık da en az namazın kısaltıîabildiği uzaklık kadar olmalıdır» demiştir.

imam Ebû Hanife de, İmam Mâlik'ten rivayet olunan bu iki görüşün bi­rincisini söylemiştir.

İbnü'l-Mâcişûn da «Yerinden sürülmesinin mânâsı, cezalandırılma­mak için hakimden kaçmasıdır. Yakalandıktan sonra ise, sürülmesi söz ko­nusu değildir. Şayet kaçarsa onu -nereye giderse- kovalamamız gerekir» de­miştir.

Kimisi-«Sürgün cezası da diğer cezalar gibi başlı başına bir cezadır» de­miştir. Buna göre, soyguncunun devamlı sürgünde kalması ve hapisten bıra­kılmaması gerekir. Bu görüşlerin hepsi ayrı ayn İmam Şafii'den rivayet olunmuşlardır. Kimisi de «Sürülmelerinin mânâsı İslâm ülkesinden sımrdışı edilmeleridir», demiştir. Bu görüşler içinde en zahir olanı, soyguncunun kendi ülkesinden başka yere sürülmesidir.

Zira Cenâb-ı Hak "Şayet onlara 'Kendinizi öldürün, yahut memle­ketinizden çıkın' diye emretmiş olsaydık, pek azından başkaları bunu yapmazlardı" [6] buyurarak ölmekle memleketten çıkmayı bir tutmuştur. Kaldı ki sürgün de -dayak ve ölüm gibi- mutad cezalardan biridir. Bunun için, sürgünü başlı başına ceza saymayanların görüşü teamül ve geleneğe ay­kırıdır. [7]


[6] Nisa, 4/66.

[7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/341-343.



Konu Başlığı: Ynt: Soyguncunun niteliği ve cezası
Gönderen: Ceren üzerinde 12 Ocak 2020, 15:58:22
Esseamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: Soyguncunun niteliği ve cezası
Gönderen: Mehmed. üzerinde 13 Ocak 2020, 12:45:49
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Soyguncunun niteliği ve cezası
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Ocak 2020, 07:06:46
Aleyküm selâm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim
Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Soyguncunun niteliği ve cezası
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 16 Ocak 2020, 06:26:33
Soygunculuk haramdır bunu yapanın cezasıda çok olmalıdır