๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 25 Şubat 2011, 17:49:52



Konu Başlığı: Sıfatlara dair ayakların yıkanması
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Şubat 2011, 17:49:52
J-10. Sıfatlara DairAyakların Yıkanması:


Ulema, ayakların abdest azalarından olduğunda müttefik iseler de ayaklan yıkamak mı, yoksa meshetmek mi gerektiği konusunda ihtilâf et­mişlerdir.

Cumhur, "Ayakta farz olan yıkamaktır", demiş ise de, bir cemaat, "Meshetmektir" demiştir. Bir diğer grub da, "Her ikisi de olur, kişi hangisini isterse onu yapar", demiştir.

Bu ihtilâfın sebebi, abdest âyetindeki ERCULEKÜM kelimesinin «ercüleküm» ve «ercüliküm» şeklinde üstün ve esre ile okunduğu iki meşhur kıraatin tefsirinde ihtilâf edilmesidir. Çünkü eğer bu kelime birinci şekilde olduğu gibi üstün ile okunursa, daha zahir olan ihtimal, bu kelimenin âyette geçen VÜCUHEKÜM kelimesi üzerine atfedilmiş olmasıdır ki buna göre, ayakların yıkanması emredilmiş olur.

 İkinci şekilde olduğu gibi esre ile okunursa, o zaman, yani başındaki RUÛSÎKÜM kelimesi üzerine atfedilmiş olma ihtimali daha kuvvetlidir. Buna göre de, ayakların meshedilmesi emredilmiş olur. «Ayakların farzı, kesinlikle yıkamaktır veya meshetmektir» diyenler, bu iki kıraatin her birin­de daha kuvvetli olan ihtimali tercih ederek, diğer kıraatin yerdiği kuvvetli mânâyı teVil yolu ile tercih ettikleri mânâya döndürmüşlerdir.

Bu iki kıraatin her birinden anlaşılan mânâ, diğerinden anlaşılan mâ­nâdan daha zahir olmadığına, yani bir kıraatin verdiği mânâ, diğerinin mânâsından daha kuvvetli olmadığına inananlar ise, ayakların hükmünü ye­min keffareti gibi bir vacibi muhayyer (seçenekli farz) görmüşlerdir ki Taberî ile imam Dâvûd bu görüştedirler.

Cumhur, «ercüliküm» kıraatinde birtakım te'villerde bulunmuştur. O te'villerin en güzeli, atfın ma'nevî olmayıp, lafzî olmasıdır. Çünkü Arap di­linde bunun benzeri çoktur.

Meshi vacib gören ikinci cemaate gelince: Bunlar da «ercüleküm» kıra­atini te'vil ederek bunu,

«Biz dağlar ve demir değiliz» şiirinde olduğu gibi, atıf ale'l-mahal (veyahut mef ûlün meah) kabul ediyorlar.

Cumhur, «ercüleküm» kıraatini, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'den gel­diği sabit olan

«Ateşte yanmaktan topukların vay   haline» [30] hadisini delil yaparak tercih etmişlerdir.

Cumhur der ki: Bu hadiste, ayaklannı iyice yıkamayanlar kınandığı için, ayaklan yıkamanın farz olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü bir kimse vacib olmayan bir şeyi yapmadığı için tehdit edilmez.

Halbuki bu hadis cumhur için delil olamaz. Çünkü ayaklannı yıkamaya başlayan kimsenin -tabiidir ki- iyice yıkaması lâzımdır. Nitekim «ayağın farzı, yıkamak ile meshetmekten biridir» diyenler de, "Kişi ayaklannı meshetmeye başlarsa, artık ayağının hepsini meshetmesi vacib olur" derler.

Müslim'in «Biz ayağımızı meshediyorduk. Peygamber (s.a.s) "Ateşte yanmaktan topukların vay haline" diye bağırdı» şeklinde kaydettiği diğer bir hadisten de bu anlaşılmaktadır. Şu halde bu hadis, her ne kadar ayaklan meshetmenin caiz olmadığına delil olarak gösterilegelmiş ise de, bize kalır­sa bu hadisten, meshin caiz olmamasından ziyade, caiz olması anlaşılır. Çün­kü Peygamber (s.a.s) Efendimiz onlan, ayaklannızı niçin yıkamıyorsunuz diye kınamıyor, ayaklannızı niçin iyice meshetmiyorsunuz diye kınıyor. Bu ise, meshin caiz olduğunu göstermektedir. Meshin caiz olduğu bazı ashab ve tabiinden de rivayet olunmaktadır. Ancak şu var ki ayak için yıkamak, meshetmekten daha uygundur. Nasıl ki baş için de meshetmek yıkamaktan daha uygun ise Çünkü ayaklarin kiri çoğunlukla ancak yıkamakla gider. Başın kiri ise çoğunlukla mesh'le gider. Emredilen ibâdetlerde ruhun arinması gibi birtakım ma'nevî yararlıklar bulunduğu gibi, bedenin temizliği gi­bi bir takım maddî yararlıklar da düşünülmüş olabilir.

Eğer bağ yerinde bulunan iki kemik ise yıkanma hükmüne girdiğinde -zanmmca- bunu söyleyenler arasında görüş ayrılığı yoktur. Çünkü o zaman ayağın birer parçasıdır. Bunun içindir ki bazıları, "Eğer (îlâ) kelimesi ile sı­nır yapılan şey, sınırladığı şeyin cinsinden ise, o şeyin hükmüne girer, yok eğer

"Sonra orucu geceye kadar tamamlayı­nız" [31] âyet-i kerimesinde olduğu gibi cinsinden değil ise o şeyin hükmüne girmez", demişlerdir. [32]



[30] Buhârî, İlim, 3/3, No: 60 (lbn Hacer, 1/143); 96, Vudu\ 4/27, 29, No: 165; Müslim. Taharet, 2/9, No: 26/241,28/242.

 

[31] Bakara, 2/187.

[32] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/88-89.

 


Konu Başlığı: Ynt: Sıfatlara dair ayakların yıkanması
Gönderen: Ceren üzerinde 24 Kasım 2019, 16:29:29
Esselamu aleyküm.Rabbim  bizleri peygamber efendimizin sünnetine göre abdest alan kullardan eylesin inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Sıfatlara dair ayakların yıkanması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 25 Kasım 2019, 05:23:02
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman Peygamber Efendimizin sünnetlerine uyanlardan eylesin inşaAllah