Konu Başlığı: Setri avret Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ocak 2011, 18:25:56 4. Setri Avret Bu bab da iki fasıldan ibaret olup birinci faslı Setr-i Avret (mahrem yerleri örtme), ikinci faslı namazda yeterli olan giyimin şekli hakkındadır. [106] A- Setr-i Avret'in Hükmü ve Avret Yerleri: 1. Hükmü: Fıkıh âlimleri, mahrem yerleri örtmenin mutlaka farz olduğunda müttefiktirler. Ancak, namazın sıhhati için şart olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Ayrıca erkek ve kadın için mahrem sayılan yerler hakkında da ihtilâf etmişlerdir. Maliki mezhebinin zahirinden, mahrem yerleri örtmenin namazın sünnetlerinden olduğu anlaşılmaktadır. İmam Ebû Hanife ile îmam Şâfîi ise, namazın farzlarından olduğu görüşünde bulunmuşlardır. Bu ihtilâfın sebebi, hem hadislerin çelişmesi, hem de "Ey insanoğulları, her mescide, güzel elbiselerinizi giyerek gidin"[107] âyet-i kerimesindeki emri vücub için midir, yoksa mendubluğa mı mahmuldür diye ihtilâf etmeleridir. Bu emri, vücuba hamledenler: «Bu emirden mıırad mahrem yerlerinizi örtünüz demektir. Zira cahiliyetten kalma bir gelenek olarak kadın çıplak olarak ve «Recezini (aruzlu vezin) okuyarak Kâ'be'yi tavaf edegeldiği için bu âyet nazil olmuştur. Peygamber (s.a.s) Efendimiz de bu âyet nazil olunca: «Bu yıldan sonra hiçbir müşrik hacc etmesin ve hiçbir çıplak Kâ'be'yi tavaf etmesin diye emir vermiştir» demişlerdir. Ayet'in emrini mendubluğa hamledenler de derler ki: «Bu emirden murad, güzel ve temiz giyinin demektir. Zira hadiste gelmiştir ki, bazı kimseler Peygamber (s.a.s) Efendimiz'le birlikte, fotalarını çocuklar gibi boyunlarına bağlayarak namaz kılarlardı da kadınlara 'Erkekler doğrulup oturmadıkça başınızı secdeden kaldırmayın' diye emrolunmuştu. [108]Bunun içindir ki, mahrem yerlerini kapatacak kadar bir örtü bulamayan kimsenin çıplak olarak namaz kılabileceğinde ihtilâf edilmemiş, fakat su ve toprak bulamayan kimsenin abdestsiz olarak namaz kılıp kılamayacağinda ihtilâf edilmiştir».[109] 2. Erkeğin Avret Yerleri: Erkeğin neresinin mahrem olduğu mes'elesine gelince: İmam Mâlik, îmam Şafii ve îmam Ebû Hanİfe: «Erkeğin mahrem yeri göbeği ile diz kapaklarının arasıdır» demişlerdir. Kimisi de: «Erkeğin mahrem yeri, sadece ön ve arkasındaki iki malum uzuvdur» demiştir. Bu ihtilâfın sebebi; bu mevzuda varid olan iki sabit hadisin çeliş-mesidir. Biri Cerhed'in, Peygamber (s.a.s) Efendİmiz'in «Uyluk avrettir»[110] buyurduğuna dair hadisidir. Diğeri de Enes'in «Peygamber (s.a.s) Efendimiz ashabı arasında otururken fotasını uyluğundan sıyırdı» [111] mealindeki hadisidir. Buharı: «Enes'in hadisi senet bakımından daha kuvvetlidir. Cerhed'in hadisi de ihtiyata daha uygundur» demiştir. Kimisi de «Erkeğin, mahrem yeri yalnız malum uzuvları ile uyluklarıdır» demiştir. [112] 3. Kadının Avret Yerleri: Kadının neresinin mahrem olduğu mes'elesinde de ihtilâf edilmiştir. Ulemanın çoğu, yüz ve elleri dışında, bütün vücudunun mahrem olduğu görüşündedirler, imam Ebû Hanife: «Kadının ayağı da mahrem değildir» demiştir. Ebû Bekir b. Abdurrahman ile İmam Ahmed ise: «Yüz ve eller de dahil, kadının bütün vücudu mahremdir» demişlerdir. Bu ihtilâfın sebebi, "Kadınlar süslerini,-kendiliğinden görünen kısmı müstesna- açmasınlar"[113] âyet-i kerimesinde müstesna tutulan yerlerin, kadının belli bir takım uzuvları olabildiği gibi, hareket halinde kapalı kalması mümkün olmayan yerleri de olabilmesidir. «Hareket halinde kapalı kalması mümkün olmayan yerlerdir» diyenler: "Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (dışarı çıkarken) üstlerine örtü almalarını söyle. Bu, onların tanınmamalarını ve dolayısı île incitilmemelerini sağlar" [114] âyet-i kerimesini delil getirerek: «Kadının bütün vücudu, hatta sırtı bile mahremdir» demişlerdir. «Âyette müstesna tutulan yerlerden maksat -yüz ve eller gibi- kapatılması adet olmayan bir takım belli uzuvlardır» diyenler ise: «Kadının yüzü ve elleri mahrem değildir. Nitekim kadın hacc'da yüzünü kapatmaz» demişlerdir. [115] B- Namazda Caiz Olan Giyinmenin Şekli: Bu bab'ın aslı, yukarıda mealini verdiğimiz "Ey Âdemoğullari! Her mescidin yanında ziynetinizi takınınız" [116]âyet-i kerimesi ile namazda bazı giyinme şekillerini yasaklayan hadis-i şeriflerdir. Tahmin ederim ki bütün fıkıh âlimleri, «Îştimali's-Sammâ» denilen, omuzlar veya avret yerlerini kapatmayan tek bir kumaş parçasına bürünmek gibi bazı giyim şekillerinden, -namazda avret yerlerinin açıkta kalmaması için- nehyedildiğinde [117]müttefiktirler. Namazda avret yerleri kapalı olduktan sonra herhangi bir giyim şeklinin caiz olmadığını söyleyen bir fıkıh âlimini ben bilemiyorum. Namazda belli bir giyim şeklinin vücubu ancak Zahirîlerin usûlüne göre olur. Fıkıh âlimleri, kişinin bir tek elbise içinde namaz kılabildiğinde müttefiktirler. Çünkü Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e "Kişi tek bir elbise parçası ile namaz kılabilir mi?" diye sorulmuş, Efendimiz; «Hepinizin iki libası var mı ki?» diye cevap vermiştir[118] Kişinin sırtı ve karnı açık olduğu halde namaz kılmasında ise ihtilâf etmişlerdir. Cumhur cevazını benimser. Çünkü bu iki uzuv erkekler için avret değildir. Kimisi de cumhurdan ayrılarak, caiz olmadığını, çünkü Peygamber (s.a.s) Efendimiz tek bir libas ile namaz kılmayı yasakladığı gibi, âyet-i kerimesinde de iyi giyinmenin emrolunduğunu söylemiştir. Cumhur, kadına namaz için bir baş örtüsü ile bir entarinin kâfi geldiğinde de müttefiktir. Çünkü rivayete göre Ümmü Seleme, Peygamber Efendi-miz'e "Kadın nasıl bir libas içinde namaz kılmalıdır?" diye sormuş, Efendimiz (s.a.s): «Baş örtüsü ile ayaklarının yüzünü kapatacak kadar uzun entari içinde» diye cevap vermiştir .[119] Hz. Aişe (r.a.)'den de rivayet olunmaktadır ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz: «Cenâbı ALLAH, hayız görme yaşına girmiş kadının baş örtüsüz olarak kıldığı namazı kabul buyurmaz» [120] buyurmuştur. Bu hadis, Meymûne ve Ümmü Seleme'den de rivayet olunmuştur. Bunun için fıkıh âlimlerinin hepsi bu yolda fetva vermiş ve «Eğer kadın mahrem yerlerini kapatmadan namaz kılarsa -namaz vakti çıkmış olsa bile-namazını bir daha kılması lâzım gelir» demişlerdir. Yalnız İmam Mâlik: «Eğer henüz vakit çıkmamışsa bir daha kılar, çıkmışsa kılmaz» demiştir. Cumhur, evin hizmetçisi olan cariyenin baş ve ayaklan açık olduğu halde namaz kılabileceğini benimser. Yalnız Hasan Basrî ona, başını örtmeyi vacib görmüş, Atâ ise müstehab'dır demiştir. Bu ihtilâfın sebebi, mutlak olarak yasaklanan bir şeyden sakınmak, namazın sıhhati için de şart mıdır, değil midir diye ihtilâf etmeleridir. Şarttır diyenler «O şeyden sakınmadan namaz kılmak caiz değildir» demişlerdir. Şart değildir diyenler ise «O şeyi yapan kimse günah işlemiş olmakla beraber namazı caizdir» demişlerdir ki bu, gasb edilen evde namaz kılmak kabilinden bir şeydir. Bu mes'eledeki ihtilâf ise meşhurdur. [121] [106] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/255. [107] A'râf,7y31. [108] Müslim, Tefsir, 54/2, no: 3028. [109] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/255-256. [110] Ebû Dâvûd, Hammâm, 25/2, no: 4014. [111] Buhârî,ıSa/m,8/12,no:371. . [112] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/256. [113] Nûr, 24/31 [114] Ahzâb, 33/59. [115] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/256-257. [116] A"râf,7/31. [117] Buhârî, Satât, 8/10, no: 367; Müslim, Libâs, 37/20, no: 2099. [118] Buhârî, Salât, 8/9, no: 365; Muslin:, Sclât, 4/52, no: 515. [119] Ebû DâvÛd, Salât, 2/84, no: 6-1'J; İMkim, 1/250. [120] Ebû Dâvûd, Salât, 2/8S, ,,: 611; Tirmizî, Salât, 2/277, no: 377. [121] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/257-258. |