๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ocak 2011, 17:52:22



Konu Başlığı: Secdenin şekli
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ocak 2011, 17:52:22
7. Secde'nin Şekli:



Peygamber (s.a.s) Efendimiz,

 «Yedi aza üzerinde secde etmekle emrolunmusumdur» [224] diye buyurduğu için ulema; -yüz, eller, dizler ve ayak uçları olmak üzere- yedi uzuv üzerinde secde edildiğinde ittifak et­mişlerse de, yüzünü yere koyup da diğer herhangi birini yere koymayan kim­senin namazı fasid midir, değil midir diye ihtilâf etmişlerdir. Kimisi: "Fasid değildir. Çünkü secde, yalnız yüzü yere koymak demektir", demiştir.

Kimisi de hadisin zahirine bakarak «Eğer kişi hadiste geçen her yedi uz­vunu da yere koymazsa namazı fasiddir» demiştir.

Ulema, secdede alın ve burnun ikisini yere değdirmenin cevazında müt­tefik iseler de, bunlardan yalnız biri ile yetinmenin cevazında ihtilâf etmiş­lerdir. İmam Mâlik: «Yalnız burun üzerinde secde etmek caiz değil, fakat yalnız alın üzerinde caizdir». îmam Ebû Hanife «Yalnız burun üzerinde de caizdir». İmam Şafii «Her ikisini de yere değdirmek vacibtir» demişlerdir.

Bunun da sebebi, kelime medlulünün hepsini yerine getirmek ge­rekli midir, yoksa medlulün bir kısmı ile yetinilebilir mi, diye ihtilâf etmele­ridir. Çünkü Peygamber (s.a.s) Efendimiz «Yedi uzuv üzerinde secde etmek­le emrolunmusumdur» diye buyururken «Bunlardan biri yüzdür» demiş­tir.

Bundan, yüzün bir kısmını yere değdirmenin vücubunu anlayanlar, «Alın ve burundan birini yere değdirmek kâfidir» demişlerdir.

«Secde, alnı yere değdirmek demek olup yalnız burnunu yere değdirene secde etmiş denilemez» diyenler ise, alın üzerinde secde etmeyi caiz görüp burun üzerinde caiz görmemişlerdir. Bu görüş, emredilen bir şeyin cüzleri arasında ayırım yaparak bu cüzlerin bazılarının hepsi yerine geçtiğini, bazı­larının da geçmediğini söyleyenlerin mezhebine göredir. Bunu aklında tut. Zira bu, bu babda bir kaidedir. Eğer bu kaide olmasaydı, burnundan bir kıl yeri kadar yere değen kimseye de secde etmiş denilebilecekti. Hadisten, yü­zün tamamını yere değdirmenin vücubunu anlayanlar ise, «secde ederken hem alnı, hem burnu yere değdirmek vacibtir» demişlerdir.

îmam Şâfıi «Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in secdesi, bu hadisteki ihti­mali ortadan kaldırarak hadisi tefsir etmiştir. Çünkü rivayete göre namazla­rından bîrini bitirip dönerken hem alnı, hem burnu üzerinde çamur lekeleri görülmüştür. Şu halde Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in fiili, mücmel olan bu hadisinin tefsiridir» demiştir..

Ebû Ömer b. Abdilberr, «Hadis hafızlarından bir gaip İbn Abbas'm ha­disini rivayet etmiş ve hadisde burun ile alnın ikisini de zikretmişlerdir» de­miştir.

Kadı -îbn Rüşd- da «Muhaddislerden kimisi yalnız alnı zikretmiştir ki her iki rivayet de Müslim'de vardır .[225]Bu ise îmam Mâlik'e hüccettir» de­miştir.

Secde ederken, elleri çıplak olarak yere koymanın secdenin sıhhat şartı olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. îmam Mâlik «Şarttır», bir grup da «şart değildir» demişlerdir. Sangın katlan üzerinde secde etmenin cevazında da ihtilaf etmişlerdir. Kimisi «Caizdir», kimisi «değildir» demiştir. Kimisi de «Sangın katlan az olursa caizdir, çok olursa değildir» demiştir. Kimisi de «Ahimi sangının katlan üzerine koyanın alnından bir miktar yere değerse caizdir, hiç değmezse caiz değildir» demiştir. Bu ihtilâflann hepsi mezheb imamlan ve fukaha arasında mevcuttur. Buhârî'den «ashab ve selef sarıkları üzerinde secde ederlerdi» diye rivayet olunmaktadır. Ellerin çıplak olmasını şart koşmayanlar, îbn Abbas'ın «Peygamber (s.a.s), yedi uzuv üzerinde sec­de etmemizi ve elbise ile saçlanmızı namaza başlarken düzeltmemizi emret­ti» mealindeki hadisi ile ihticac etmiş, aynca elleri dizlere ve mest içinde na­maz kılmanın cevazına kıyas etmişlerdir. İbn Abbas'ın hadisindeki umum ile, sank üzerinde secde etmenin cevazı için de ihticac etmek mümkün­dür. [226]

 

8. Dizler Yukarıda Oturuş'.
 

Peygamber (s.a.s) Efendimiz -ÎK'A denilen köpek oturuşu gibi- namaz­da çömelerek oturmaktan nehyettiği için [227]ulema, namazda ÎK'A denilen şe­kilde oturmanın kerahetinde müttefik iseler de, nehyedilen bu oturuşun şeklinde ihtilâf etmişlerdir. Kimisi; «Nehyedilen İK'A, kişinin her iki uyluğunu dikip kalçaları üzerinde oturmasıdır» demiştir. Bu çeşit oturuşun namazın oturuş şekillerinden olmadığında ihtilâf yoktur. Kimisi de «Nehyedilen ÎK'A kişinin iki secde arasında kalçalarını topukları üzerine koyup ayaklan-nın üzerinde oturmasıdır» demiştir. Bu da İmam Mâlik'in görüşüdür. Zira, îbn Ömer'in, «eğer ayakîanmda ağrı olmasaydı bu şekilde oturmazdım» di­ye söylediği rivayet olunmuştur [228]

Müslim'in kaydettiğine göre îbn Abbas ise «iki secde arasında ayaklar üzerinde bu şekilde oturmak Peygamberimiz'in sünnetidir» [229] demiştir.

Bu ihtilâfın sebebi, nehyedilen ik'adan murat lugavî mânâsı mıdır, yoksa şeriatın bu kelimeden kasdettiği oturuşun ayrı bir şekli midir diye te­reddüt edilmesidir.

«îk'a'dan murat lugavî mânâsıdır» diyenler, «Nehyedilen oturuş köpe­ğin oturuşudur» demişlerdir.

«Ondan şer'î mânâ murattır» diyenler ise, «İk'a, namazda nehyedilen oturuş şekillerinden biridir» demişlerdir.

Bunlar îbn Ömer'in «İki ayak üzerinde oturmak namazın sünnetlerin­den değildir» sözünden, hadiste nehyedilen ik'anm iki ayak üzerinde otur­mak olduğuna inanmışlardır ki zayıf bir görüştür. Çünkü lugavî mânâsından başka, şer'î mânâsının da bulunduğu sabit olmayan kelimeleri, -şer'î mânâda kullanıldığı sabit olmadıkça- lugavî mânâlara hamletmek vacibtir. Fakat şer'î mânâlarının da bulunduğu sabit olan kelimeler öyle değildir. O kelimeler bilakis -lugavî mânâda kullanıldığını gösteren bir delil bulunmadıkça şer'î mânâlara hamledilirler. Üstelik, İbn Abbas'ın hadisi de bu görüşe aykiridır. [230]


[224] Buhârî, Ezan, 10/134, no: 812; Müslim, Salât,4/44, no: 230.

[225] Müslim, Salât, 4/44, no: 228,231.

[226] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/294-295.

[227] İbn Mâce, Îkâmetü's-Salât, 5/22, no: 896.

[228] Mâlik, Salât, 3/12, no: 50.

[229] Müslim, Mesâcid, 5/6, no: 536.

[230] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/297.



Konu Başlığı: Ynt: Secdenin şekli
Gönderen: Ceren üzerinde 20 Ocak 2020, 20:26:43
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: Secdenin şekli
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 22 Ocak 2020, 06:27:41
Secde için gerekli uzuvları yere koymalıyız bir uzuv eksik olsa o secde kabul olmaz


Konu Başlığı: Ynt: Secdenin şekli
Gönderen: Mehmed. üzerinde 23 Ocak 2020, 17:09:47
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapan kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Secdenin şekli
Gönderen: Sevgi. üzerinde 24 Ocak 2020, 01:36:57
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri hakkıyla namazını kılanlardan eylesin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun