๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 23 Ocak 2011, 17:43:35



Konu Başlığı: Ricî talâkta dönme
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 23 Ocak 2011, 17:43:35
1. Ric'î Talâk'ta Dönme
 



Cenâb-ı Hak "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler.. Eğer kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler" [50] buyurduğu için, bütün fukaha, ric'î talâk ile karısını boşayan kimsenin, kadın daha iddet süresinde iken ondan muvafakat almaksızın onu tekrar nikâhı altına geri döndürebildiğinde ve onu döndürebilmesi için de, onunla gerdeğe girdikten sonra boşamış olmasının şart olduğunda müttefiktirler. Fukaha bu geri döndürmeyi ağızla söylemenin ve aynı zamanda iki şahidin huzurunda olmasının gerektiğinde de müttefik iseler de, «İki şahidin huzurunda olması, sıhhati için şart mıdır değil midir? Eğer ağzıyla bir şey. söyleyip sadece kadınla cinsi münasebette bulunursa onu geri döndürmüş sayılır mı, sayılmaz mı?» diye ihtilâf etmişlerdir. İki şa­hidin'huzurunda olması İmam Mâlik'e göre müstehab, İmam Şafii'ye göre vacibtir.

Bu ihtilâfın sebebi, kıyas ile âyetin zahiri arasında bulunan çeliş­medir. Zira "Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun ya da uygun bir şekilde onlardan ayrılın. İçinizden de iki âdil kimseyi şahid tutun" [51] âyet-i kerimesinin zahirinden, iki şahid hu­zurunda olmasının vacib olduğu anlaşılmaktadır. Bu hakkı, kişinin şahidsiz olarak geri alabildiği diğer haklarına kıyas etmek ise, bu hakkın da şahidsiz olarak geri alınabileceğini gerektirmektedir. Bunun için İmam Mâlik kıyas ile âyeti -âyetteki emri nedbe hamletmek suretiyle- telif etmiştir.

Kadını ne ile geri döndürmenin gerektiğine gelince: Kimisi «Geri dön­dürmek ancak ağızla olur» demiştir ki, İmam Şafii bu görüştedir. Kimisi de «Kadını, onunla cinsi münasebette bulunmakla da geri döndürmek mümkündür» demiştir. Bunlar da iki kısma aynimi şiardır. Bir kısmı, «Cinsi mü­nasebetle, kadının geri döndürülmesi kasdedilmezse, kadın geri alınmış ol­maz» demişlerdir. Çünkü bunlara göre, herhangi bir şeyi gösteren bir fiil, o şeyi ağızla söylemenin yerine ne zaman ki o fiille o şey kasdedilirse geçer. İmam Mâlik bu görüştedir. İmam Ebû Hanife de «Cinsi münasebetle kadını geri döndürmek kasdedilsin edilmesin onunla kadın geri dönmüş olur» de­miştir, îmam Şâfli ise, geri döndürmeyi de nikâha kıyas ederek, «Cenâb-ı Al­lah iki şahid tutmayı emretmiştir. Şahid tutmak da ancak, ağızla söylendiği zaman mümkündür» demiştir.

İmam Mâlik ile İmam Ebû Hanife arasındaki ihtilâfın sebebi şu­dur: Çünkü İmam Ebû Hanife'ye göre ric'î talâk ile boşanan kadınla cinsi mü­nasebette bulunmak helaldir. Zira bu kadın da, kendisiyle İLÂ veyahut 71-HAR edilen kadın gibidir. Çünkü ric'î talâk ile evlilik bağı tamamen kalk­maz. Bunun içindir ki biri ölünce diğeri ona varis olur. İmam Mâlik'e göre ise kadını geri döndürmedikçe onunla cinsi münasebette bulunmak haramdır. Bunun içindir ki cinsi münasebette bulunurken kadını geri döndürmeyi kas-detmek gerekir.

İşte ric'î talâk ile boşanan kadını geri döndürebilmenin şartlan hakkın­da ettikleri ihtilâflar bunlardır.

Ulema, ric'î talâk ile boşanan kadın henüz iddet süresinde iken kocası onunla ne dereceye kadar birlikte olabileceği hakkında da ihtilâf etmişlerdir, îmam Mâlik «Kocası yalnız olarak onun yanında kalamaz, ondan izin alma­dan yanma giremez ve onun saçma bakamaz. Fakat beraberlerinde başkası bulunduğu zaman onunla birlikte yemek yiyebilir» demiştir. Fakat İbnü'l-Kasım «İmam Mâlik, kişinin ric'î talâk ile boşadığı karısıyla birlikte yemek yiyebildiği görüşünden rucu' etmiştir» demiştir. İmam Ebû Hanife de «Ric'î talâk ile boşanan kadının, kocasına kendini süslemesinde, güzel kokular sü­rünmesinde, tırnaklarını kınalamasında ve gözlerine sürme çekmesinde sa­kınca yoktur» demiştir ki, S üfyan Sevrî, İmam Ebû Yûsuf ve Evzâî de bu gö­rüştedirler. Bunların hepsi, «Kadının yanına habersiz olarak, ona ya sözle veyahut -öksürme veya papuçlanndan ses çıkarmak gibi- bir hareketle geldi­ğini bildirmeden girmesinin caiz olmadığını» söylemişlerdir.

Ulema bu babtan olmak üzere şu mes'elede de ihtilâf etmişlerdir. Bir kişi karısının gıyabında onu ric'î talâk ile boşadıktan sonra henüz iddet süresi bitmemişken bir daha onu nikâhı altına döndürürse ve kadın da sadece boşandığını işitip, geri alındığını işitmediği için iddet süresi bittikten sonra ev­lenirse ne olur?

İmam Mâlik MUVATTA'da «Bu kadın -yeni kocası onunla gerdeğe girmiş olsun olmasın- yeni kocasınındır» demiştir. Evzâî ile Leys b. Sa'd da buna katılır. Fakat İbnü'l-Kasım, îmam Mâlik'in, bu görüşünden rucu' edip, «Eski kocası daha hak sahibidir» dediğini rivayet etmiştir. İmam Mâlik'in Medineli olan talebeleri ise onun eski görüşünü benimseyip, «İmam Mâlik bu görüşünden dönmemiştir. Çünkü MUVATTA'da yer verdiği bu görüşünü, vefat edinceye kadar talebelerine okutuyordu» demişlerdir. İmam Mâlik, Muvatta'da, ayrıca Hz. Ömer'in de bunu benimsediğini söylemektedir, îmam Şafii ile Küfe uleması olan İmam Ebû Hanife ve diğerleri ise, «Yeni kocası onunla gerdeğe girmiş olsun olmasın, onu nikâhı altına geri döndüren eski kocası daha hak sahibidir» demişlerdir ki, Ebû Dâvûd ile Ebû Sevr de bu görüştedirler. Bu görüş aynı zamanda Hz. Ali'den de rivayet olunmuştur ve en zahir olan görüş de budur. Bu mes'ele hakkında Hz. Ömer'den de «Onu nikâhı altına geri döndüren kocası, isterse onu kabul eder, isterse onu yeni kocasına bırakıp ona verdiği mehri geri alır» dediği rivayet olunmuştur, îmam Mâlik'in, birinci görüşüne delili, İbn Vehb'in Yunus'tan, Yunus'un İbn Şihab'tan, İbn Şihâb'm Said b. el-Müseyyeb'den rivayet ettiği, «Karısını bo­şadıktan sonra onu tekrar nikâhı altına döndüren ve'fakat bunu, kadının id­det süresi bitip başkasıyla evleninceye kadar gizli tutan kimse hakkında sün­net şudur ki: Bu adam bu kadın üzerinde bir hak iddia edemez. Kadın yeni evlendiği kimsenin karışıdır» [52] hadisidir. Fakat derler ki: Bu hadis yalnız İbn Şihab'tan rivayet olunmuştur. Diğer grubun delili de şudur: «Bu kadının, evlenmeden önce, eski kocasının hakkı olduğunda icma' vardır. Eski kocası­nın, onu nikâhı altına geri döndürmesi sahih olduğuna göre, yeni kocasıyla evlenmesi fasiddir. Çünkü başkasıyla evlenmesi -o başkası ister onunla ger­değe girmiş olsun, ister olmasın- onu eski kocasının nikâhı altından çıkara­maz» ki en zahir olan budur ve Tirmizi'nin kaydettiği «Peygamber (s.a.s) Efendimiz,

'Hangi kadın iki kişi ile evlenirse, önce hangisiyle evlenmiş ise, onun­dur ve hangi adam bir malını iki kişiye satarsa, önce kime satmış ise, mal onundur' buyurdu» [53] hadisi de buna tanıklık etmektedir[54]


[50] Bakara, 2/228.

[51]  Bakara, 2/282.      

[52] tbn Vehb, Musannef, ?; Saîd b. Mansur, Sünen, ?.

[53] Tirmizî, Nikâh, 19, no: 1116.

[54] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/65-67.



Konu Başlığı: Ynt: Ricî talâkta dönme
Gönderen: Sefil üzerinde 09 Eylül 2015, 23:02:14
Esselamu aleykum ; Evlilik üzerine ağır meseleler inşaallah bu meseleleri okuyarak öğrenir gerektiği zaman soran kardeşlerimize yardımcı oluruz

Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Ricî talâkta dönme
Gönderen: Sevgi. üzerinde 07 Şubat 2020, 04:00:06
Esselâmü Aleyküm. Vesileniz ile bir çok bilgiler ediniyoruz elhamdülillâh. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Ricî talâkta dönme
Gönderen: Züleyha üzerinde 22 Şubat 2020, 01:56:28
Allah razi olsun hocam selâm ve dua ile