Konu Başlığı: Paraların değişiminde sahte ve eksik paralar Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 24 Ocak 2011, 17:22:03 4. Altın ve Gümüş Paraların Değişiminde Sahte ve Eksik Paralar: Ulema, bir kimse bir dinan birkaç dirhem ile değiştirdikten sonra dirhemlerden bir tanesini sahte bularak geri vermek isterse, değiştirme akdi bozulur mu, bozulmaz mı diye ihtilaf etmişlerdir. imam Mâlik, «Bozulur. Şayet dinarlar birden çok olursa her bir dinar için kaç dirhem ödenmiş ise, o kadar dirhem geri verilinceye kadar birdina-nn satışı bozulur. [10] sayıyı bir dirhem aşınca da, bu sefer ikinci dinann kıymeti doluncaya kadar iki dinann satışı bozulur ve böylece devam eder» demiştir, îmam Mâlik «Şayet adam sahte olan dirhemi kabul edip geri vermezse, hiçbir şey lazım gelmez» demiştir. İmam Ebû Hanife de «Sahte olan dirhemin geri verilmesi ile satış bozulmaz ve eğer sahte olan dirhem veyahut dirhemler satın alınan dirhemlerin yansı veyahut yansından fazla olmazsa, onlan sağlam dirhemlerle değiştirmek caizdir. Şayet geri verilen dirhemler dirhemlerin yansı olursa, o zaman satış yalnız o dirhemlerde bozulur» demiştir. Süfyan Sevri de «Sahte olan dirhemleri geri verdikten sonra, isterse onlann yerine sağlam dirhem alır, isterse sahte olan dirhemlerin kıymeti kadar dinarlarda ortak olur» demiştir. İmam Ahmed de «Sahte dirhemleri -ister az, ister çok olsun- geri vermekle satış bozulmaz» demiştir. îmam Şafiî'den ise, dirhemlerin sahte çıkması ile satışın hem bozulduğunu, hem bozulmadığını söylediği rivayet olunmuştur. Buna göre bu mesele hakkında dört görüş vardır: 1- Sahte dirhemlerin geri verilmesi ile satış bozulur. 2- Sahte dirhemlerin geri verilmesi ite satış bozulmaz ve onların yerine sağlam dirhemler almak caizdir. 3- Geri verilen sahte dirhemler az olduğu zaman satış bozulmaz. Çok olduğu zaman bozulur. 4- Kişi sahte olan dirhemleri sağlam dirhemlerle değiştirmek veyahut onların kıymeti kadar dinarlarda ortak olmak arasında muhayyerdir. Bu ihtilâfın sebebi, "Tarafların birbirlerine sattıkları altın veya gümüşleri, satış yerinde birbirlerine teslim etmeye imkan bulamadıkları zaman, bu imkansızlık yüzünden satış fesade gider mî? Şayet fesada gidiyorsa, teslimi imkansız olan altın veya gümüşün çokluğu ile azlığı arasında fark var mıdır?" diye ihtilaf etmeleridir. Satın alman altın veya gümüşün eksik çıkmasına gelince: İmam Mâlik'in mezhebinde bunun hakkında değişik görüşler vardır. İmam Mâlik bir kez, «Eğer eksikliği kabul ederse satış caizdir. Karşılık isterse -sahte çıktığı zaman nasıl satış bozuluyorsa- satış bozulur», bir kez de «Eksikliği kabul de etse, satış bozulur» demiştir. Fakat bu ikinci görüş zayıftır. Ulema, satış yerinde teslim edilmesi gereken altın veya gümüşten sadece bir kısmı teslim edilip, diğer bir kısmının teslimi sonraya bırakılırsa satışın tamamı mı, yoksa yalnız teslimi sonraya bırakılan kısmın satışı mı bozulur diye keza ihtilaf etmişlerdir. Kimisi «Satışın tamamı bozulur» demiştir, ki İmam Şafiî bu görüştedir. Kimisi de «Yalnız teslimi sonraya bırakılan kısmın satışı bozulur» demiştir. İmam Ebû Hanife ile iki arkadaşı İmam Mu-hammed ve İmam Ebû Yûsuf da bu görüştedirler. Mâliki mezhebinde ise, bu her iki görüş de vardır. Bu ihtilâf, bir akidle hem haram, hem helâl bir satış yapıldığı zaman, akdin tamamı, mı, yoksa yalnız harama dair olan kısmı mı batıldır diye edilen ihtilafa dayanır. [11] [10] Buharı, 34/76, no: 2174; Müslim, Musâkât, 22/15, no: 1586. [11] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/261-262. |