๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 26 Ocak 2011, 17:35:16



Konu Başlığı: Nikâh akdinin sıhhat sebebleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Ocak 2011, 17:35:16
75. Nikâh Akdinin Sıhhat Sebebleri


Bu bab da

1. Evlenme Akdi,

2. Bu Akdin Yeri,

3. Bu Akdin Şartlan, ol­mak üzere- üç rükne ayrılmaktadır. [11]

 

1. Nikâh Akdinin Şekli:
 

Bu rükünde -Bu akid için gerekli olan izin ne demektir? Bu akdin sıhhati için kimin izni muteberdir? Bu akid muhayyerlik üzerine yapılabilir mi, ya­pılamaz mı? Taraflardan biri kabulü geciktirdiği zaman akid sahih olur mu, yoksa hemen kabul etmek şart mıdır? diye dört konu işlenecektir. [12]

 

A-Nikâh İzn:
 

Bu akdin sıhhati için gereken izin iki çeşittir. Erkeklerle dul kadınlar için telaffuzla, kendilerinden izin istenen kızlar için ise muvafakat anlamını veren sükut ile de olur. Bu akid için izin vermemek ise gerek erkek, gerek dul kadın ve gerekse kazlar için telaffuzla olur. «Kızın izninde -eğer onu ev­lendiren kimse, babası veyahut babasının babası değil ise- telaffuz şarttır» diyen bazı Şâfıi mücteh idlerin in bu görüşünden başka, bu her üç mes'elede de ihtilâf yoktur. «Kızın izni için sükut kâfidir» diyen cumhur, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in,

«Dul, evlenmesinde velisinden daha yetkilidir. Kız evlendirilirken ona danışılır. Onun izni de susmasıdır» [13] hadisine dayanmıştır. Ulema, evlen­me akdinin, izninde telaffuz şart olan kimse tarafından icra edildiği zaman evlenme veya evlendirme manalarını ifade eden NİKAH veya TEZVÎC la­fızları ile caiz olduğunda müttefiktirler. Fakat eğer HİBE, SATIŞ veya SA­DAKA lafızları ile yapılırsa sıhhatinde ihtilâf etmişlerdir.

Bu ihtilâfın sebebi de, evlenme akdinde niyet şart olduğu gibi, ona has olan lafızla da icra edilmesi şart mıdır, değil midir diye ihtilâf etme­leridir. Evlenme akdini, sıhhati için ikisi de şart olan akidlerden sayanlar, «Evlenme akdi nikâh veya tezvicden başka lafızlarla caiz değildir», onu, sıhhati için lafız şart olmayan akidlerden sayanlar ise «Hangi lafızla olursa olsun, eğer ondan şer'i mânâ anlaşılıyorsa, yani eğer o lafız şer'i ve lügavî mânâlar arasında müşterek ise caizdir» demişlerdir. [14]


[11] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/417.

[12] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/417.

[13] Mâlik, Nikâh, 38/2, no: 4.    .

[14] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/417-418.