๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 22 Ocak 2011, 18:28:45



Konu Başlığı: Namaz vaktinin girmesi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 22 Ocak 2011, 18:28:45
3.  Namaz Vaktinin Girmesi:


Namaz vakti girdikten sonra teyemmüm etmenin, teyemmümün sıhhati için şart olup olmadığı hususuna gelince: Kimisi, Şarttır demiştir. Bu görü­şün sahibi imam Şafii ile İmam Mâlik'tir. Kimisi de: Şan değildir, demiştir. Bunu diyen de îmam Ebû Hanife, Zahirîler ve îmam Mâlik'in tabi'lerinden îbn Şa'ban'dır.

Bu ihtilâfın sebebi de şudur: Birinci görüşün sahipleri: «"Ey iman etmiş olanlar, namaza kalktığınızda.." [14] mealindeki: âyet-i kerimesi de, namaza kalkılacağı zaman abdest almak ve eğer su bulunmazsa teyemmüm etmek emredilmiştir. Tabiidir ki, namaz vakti gir­meden namaza kalkılamaz. Bu nedenle, namaz vaktinin girmesi; abdestin ve teyemmümün sıhhati için şarttır. Fakat namaz vakti girmeden önce abdest al­manın caiz olduğu şeriatte başka delillerle sabittir. Teyemmüm ise, hakkın­da herhangi bir delil bulunmadığından âyetten anlaşılan hükmüyle kalmış­tır» derler.

İkinci görüş sahipleri de, bu âyette «Namaza kalktığınızda» tabiri «Bil­fiil namaza kalktığınızda» demek değil, «Namaz kılmak istediğinizde» de­mektir. Halbuki bu istek, namaz vakti girmeden önce de olur. Kaldı ki «Bilfi­il namaza kalktığınızda» demek olsa bile bundan ancak, namaza kalkılacağı zaman, abdest almanın veya teyemmüm etmenin vacib olduğu anlaşılır, da­ha önce alınan abdestin veya edilen teyemmümün- -eğer teyemmüm namaza kıyas edilmezse- caiz olmadığı anlaşılmaz» derler. Şu halde vakit girmeden edilen teyemmümün caiz olmadığını söyleyenler, teyemmümü namaza kı­yas ettikleri için bunu söylemişlerdir. Bu ise zayıf bir kıyastır. Çünkü teyem­mümün, namazdan çok, abdeste kıyas edilmesi daha uygundur. Bunu iyice düşün. Zira teyemmümün sıhhati için namaz vaktinin girmesini şart koşmak, teyemmümü vakitli ibadetlerden kılmaktır. Bu ise zayıf bir düşüncedir. Çün­kü ibâdetlere vakit tanımak ancak, sem'î (âyet ve hadis) delile bağlıdır. Son­ra; vakitten önce teyemmümün caiz olmadığını söylemek, ancak namaz vak­ti gelinceye kadar su bulacağını uman kimse hakkında olabilir ki, bu durum­da teyemmümün caiz olmaması vakitten önce olduğu için değil, daha namaz vakti olmadan suyun bulunabileceği ihtimali içindir. Zira bu adam. namaz vakti gelinceye kadar her an su bulabilir. Bunun içindir ki namaz vakti gel­dikten sonra da, bu mezhebte üç çeşit görüşte bulunulmuştur:

Kimisi, vaktin evvelinde; kimisi: ortasında, kimisi de: ancak sonunda teyemmüm edilebilir demiştir. Fakat bazı yerler vardır ki, kişi namaz vakti gelinceye kadar su bulamayacağım kesinlikle bilir, şayet bulsa da o zaman teyemmümü bozulur, teyemmümün haddi zatında fasid olması lazım gel­mez Kaldı ki, su bulmak nasıl namaz vaktinden önce mümkünse, namaz vakti girdikten sonra da mümkündür. O halde vakitten önce ve vakitten sonra edilen teyemmümlere ayrı ayrı hükümler tanıyıp birincisine fasit ve ikincisi­ne caiz demek manasızdır. Böyle şeylere--elde sem'î bir delil bulunmazsa-ddilmemelidir. Kaldı ki vakit girmeden teyemmümün caiz olmaması suyu bulma ihtimalinden dolayı ise, teyemmümün ancak vaktin sonunda caiz ol­ması lâzım gelir. [15]


[14] Mâide,5/6.                                                                           

 

[15] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/172-173.