Konu Başlığı: Namaz mükellefi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Ocak 2011, 16:52:08 3. Namaz Mükellefi: Namazın kime farz olduğu hususunda ihtilâf yoktur. Bütün ulema, namazın bulûğ (ergenlik) çağına eren her müslümana farz olduğunda müttefiktirler. [10] 4. Namaz Kılmayanın Hükmü: Namazın farziyetini inkâr etmemekle beraber, namaz kılmayan ve kendisine "Namaz kıl" denildiği halde kılmamakta direten kimseye lâzım gelen ceza hususunda ihtilâf etmişlerdir. Kimisi, öldürülür, kimisi tekdir ve hapsedilir demiştir. Öldürülür diyenlerden kimisi, kâfir sayılarak öldürülür demiştir. Bu görüş îmam Ahmed, îs-hak ve İbnu'l-Mübârek'in görüşüdür. Kimisi de, ceza olarak öldürülür demiştir. Bu da îmam Mâlik ile îmam Şafii'nin görüşüdür. îmam Ebû Hanife ile tabi'leri ve Zahiriler ise bu adamın namaz kılınca-ya kadar hapis ve tekdir edilmesinin gerektiği görüşünde olanlardandır. Bu değişik görüşlerin sebebi; hadis rivayetlerinin değişik olmasıdır. Çünkü sabittir ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz: «Müslüman kişinin kanı -bir daha küfre dönmek, evli iken zina etmek ve bir kimseye karşılık olmayarak bir kimseyi öldürmek suçları olmak üzere üç suçtan birini işlemedikçe- helâl olmaz» [11] diye buyurmuştur. Büreyde'den rivayet olunan bir hadis de şöyledir: «Bizi küfür ehlinden ayıran ahd (sınır) namazdır. Şu halde namazı terk eden kimse küfre dönmüş olur»( 1). Câbir'in hadisi de şöyledir: «Küfür, yahut şirk ile kul arasında, namaz kılmamaktan başka bir sınır yoktur» [12] Bu iki hadiste geçen KÜFÜR kelimesinden, gerçek küfrü anlayanlar, bunu birinci hadisteki «Bir daha küfre dönmek» sözünün bir tefsiri imiş gibi kabul etmişlerdir. Bu kelime ile, namazı terk edenler kınanmış ve tehdit edilmiştir ve:. «Mü'min kişi zina ederken, mü'min olarak zina etmez ve mü'min kişi hırsızlık yaparken mü'min olarak hırsızlık yapmaz» [13] hadisinde olduğu gibi «Bu adamın işi mü'min olmayan kimsenin işidir» demek istenmiştir diyenler ise, namazı terk edeni kâfir saymadıkları için; öldürülmez demişlerdir. Ceza olarak öldürülür diyenlerin görüşü ise zayıftır ve -eğer mümkünse- «emredilen şeylerin başı olan namaz ile nehyedilen şeylerin başı olan adam öldürmek arasında, baş olma bakımından benzerlik vardır. Şu halde adam öldürmenin cezası nasıl öldürülmek ise, namazı terk etmenin cezası da öldürülmektir» demekten başka, bu görüşün bir dayanağı yoktur. Bu da zayıf bir kıyas-ı şebeh (benzerlik kıyası)dır. Kısacası, KÜFÜR kelimesi hakikat olarak ancak dini yalanlamak mânâsında kullanılır. Namaz kılmayan kimse ise -namazın farziyetİni inkâr etmedikçe- malûmdur ki yalanlayıcı değildir. Şu halde biz iki şey arasında bulunuyoruz: Hadisteki KÜFÜR kelimesinden, ya hakiki mânâsını anlayacağız ki o zaman: «Peygamber (s.a.s) Efendimiz namazın farziyetini inkâr edeni kasd buyurmuştur» demek suretiyle hadisi te'vil edeceğiz, ya da: «Ha Namaz kiki mânâsında kullanılmamıştır» diyeceğiz ki bunun da iki ihtimali vardır: Ya, «bu adamın hükmü kâfirin hükmüdür, her ne kadar kâfir değilse de, öldürülme ve diğer hukukî yönlerde kâfirin hükmüne tâbidir» demektir, ya da tehdit etmek ve kınamak için «Mü'min kişi zina ederken mü'min olarak zina etmez» hadisinde olduğu gibi «Bu adamın işi kâfirin işidir. Çünkü kâfirler ancak namaz kılmazlar» demek istenmiştir. Birinci ihtimâle -elimizde bir delil bulunmadığı için- gidilemez. Zira bu hüküm şeriatte gidilmesini gerektiren bir yoldan henüz sabit olmamıştır. Bilakis bu adam müslüman olduğu için kanının helâl olmadığı sabit olmuştur. Çünkü bu adam sabit olan yukarıdaki hadisin saydığı üç suçlunun dışındadır. Bunu düşün. Zira bu -Allah bilir- açık bir şeydir. Şu halde biz iki ihtimal karşısında bulunuyoruz: Ya -eğer KÜFÜR kelimesini, kendisinden anlaşılan hakiki mânâya hamledersek- kelamda bir mahzuf (düşmüş üye)takdir etmeliyiz ya da onu müstear (mecaz) mânâya hamletmeliyiz. Yukarıdaki hadiste, kâfir olduğu için veya ceza olarak öldürülmesi gereken kimseler nassen bildirilmişken onu; «Bu adam her ne kadar mü'min ise de kâfirin hükmüne tabi'dir» mânâsına hamletmek ise usûle aykırıdır. Bunun içindir ki bu söz de «Kişi, günah işlemekle kâfir olur diyenlerin sözüne benzer» demişlerdir. [14] [10] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/217. [11] Tirmizî, Diyâu 14/10, no: 1402; Nesâî, 7/103; îbn Mâcc, Hudud, 20/1, no: 2533, [12] Müslim, İman, 1/35, no: 82; Ebû Dâvûd, Sünrtet, 34/15, no: 4678. [13] Buhârî, Mezâlim, 46/30, no: 2475; Müslim, iman, 1/24, no: 57. [14] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/217-219. Konu Başlığı: Ynt: Namaz mükellefi Gönderen: Ceren üzerinde 10 Ocak 2020, 21:03:27 Esselamu aleyküm.rabbim bizleri namazını kılıp ruhen ve bedenen huzura kurtuluşa erişen kullardan eylesin inşallah...
Konu Başlığı: Ynt: Namaz mükellefi Gönderen: Sevgi. üzerinde 20 Ocak 2020, 13:53:49 Aleyküm selâm. Rabbim bizleri hakkıyla adabına uygun şekilde namazını kılanlardan eylesin inşaAllah
Konu Başlığı: Ynt: Namaz mükellefi Gönderen: Mehmed. üzerinde 22 Ocak 2020, 18:19:05 Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun
|