Konu Başlığı: Maldaki artışlar Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 15 Şubat 2011, 15:36:03 2. Maldaki Artışlar: Malda meydana gelen artışa gelince[10]: Bu da iki çeşittir. Biri -yavrunun büyümesi, zayıfın semizlenmesi veyahut hastanın iyileşmesi gibi- Allah tarafından, biri de, malı gasbedenin eliyle meydana gelen artışlardır. Birinci surette mal, eski durumunu muhafaza etmiş gibi sahibine geri verilir. İkinci surette ise, İbnu'l-Kasım'm Mâlik'ten rivayetine göre artış iki çeşittir. Birincisi -elbisenin boyanması veyahut binanın nakışlanması gibi- malı gasbeden kimsenin kendi malından ona birşey katmasıyla meydana gelen, ikincisi ise -buğdayı öğütmek, kumaşı dikmek veyahut tahta kalaslarını biçip sandık yapmak gibi- içinde, malı gasbeden kimsenin işçiliğinden başka bir şey bulunmayan artışlardır. Bunlardan da birincisi yine iki çeşittir. Ya gasbedenin -arsada bina yapması halinde olduğu gibi- yaptığı ilaveyi geri alması mümkün olur, ya -elbiseyi boyaması veyahut kavuta yağ koyması gibi- yaptığı ilaveyi geri alması mümkün olmaz. Birinci surette, mal sahibi isterse gasbeden kimseye malının eski durumuna getirilmesini teklif eder, isterse ilavesine yıkılmış veya sökülmüş farzederek değer biçer de, malını ilave ile birlikte teslim alır. Bu da, eğer gasbeden kimse yaptığı ilaveyi ücretle yaptırmış ve aynı zamanda ilave bir değer taşıyorsa böyledir. Eğer ücretle yaptırmamış veyahut ücretle yaptırdığı halde bir değer taşımıyorsa, gasbeden kimse mal sahibinden herhangi bir istekte bulunamaz. Çünkü bu durumda, gasbettiği malı eski durumuna getirmek zorundadır. Şayet mal sahibi bunu kendisinden istemezse kendisi mal sahibinden hiçbir şey isteyemez. İkinci surette de mal sahibi isterse gasbedenin boya parasını verir de, malını alır, isterse ona, malını gasbettiği gündeki kıymetini ödettirir. Ancak eğer, gasbeden kimse -kavuta yağ koymak gibi- gasbettiği yiyecek maddesine bir yiyecek katmış ise, o zaman mal sahibi bu iki şık arasında muhayyer değildir. Eğer gasbedilen malı ölçülen veyahut tartılan cinsten ise, kendisinden gasbedilen miktarı, eğer ölçülüp tartılan cinsten değilse, kendisinden gasbedildiği gündeki kıymetini istemekten başka bir şey yapamaz. Çünkü eğer malına katılan şeyin kıymetini vererek malını alırsa ribalı bir işlem yapmış olur. Birinci taksimin ikinci suretine, yani gasbedilen malda gasbedenin işçiliğinden başka bir katkısının bulunmadığı haline gelince; Bu da iki kısımdır. Zira gasbedenin maldaki işçiliği, ya -elbisenin yırtık veyahut sökük yerlerini dikmek gibi -malın ismini değiştirmeyecek derecede az olur, ya da tahta kalaslarını çekerek sandık haline getirmek veyahut altın veya gümüş külçelerini eritip bilezik, gerdanlık ve benzeri süs takısı haline getirmek gibi- malın adını değiştirecek derecede çok olur. Birinci surette, gasbedenin mal üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Mal sahibi, onun işçilik ücretini vermeden malını alır. İkinci surette ise, mal zayi olmuş sayılır. Yani eğer mal Ölçülüp tartılan cinsten ise, gasbedene gasbettiği miktar, eğer ölçülüp tartılan cinsten değilse gasbettiği günün kıymeti lazım gelir. İşte gasbedilen malın -gasbeden kimse elinde ister değişikliğe uğrasın, ister uğramasın- hükmü budur. [11] [10] Hanefî mezhebine göre bunlar mal sahibinindir. [11] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/90-91. |