๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 01 Şubat 2011, 18:39:53



Konu Başlığı: Kitabet akdinin hükümleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Şubat 2011, 18:39:53
163. Kitabet Akdinin Hükümleri



Kitabet akdinin hüküm ve şartlarına gelince: Bu hükümler çoktur. Fakat akla öyle geliyor ki içinde en önde, "Kendisi ile kitabet akdi yapılan köle ne zaman azad olur? Ne zaman köle kalır? Henüz azad olmamış veyahut köle kalmamışken ölürse hüküm nedir? Kendisi ile beraber kitabet akdine nesi gi­rer, nesi girmez? Hangi tasarrufları hükümsüzdür, hangileri sahihtir?" konu­lan gelir. Bunun için, biz de bu konulara ilişkin olan meseleleri -verdiğimiz sıraya göre- birer birer ele alacağız... [10]

 

1.  Miikatebin Azatlanma Vakti:
 

Ulema, kendisi ile kitabet akdi yapılan kölenin kitabet bedelinin bütün taksitlerini ödediği zaman azatlandığmda müttefik iseler de, bir kısmını öde­dikten sonra gerisini ödeyemeyecek duruma düşen kölenin azatlanıp azatlanmadığında ihtilaf etmişlerdir.

Cumhur, «Borcunun tamamını ödeyemeyen köle, borcundan tek bir ku­ruş kaldıkça azatlanamaz» demiştir. Seleften ise, cumhurun bu görüşünden başka dört çeşit görüş daha rivayet olunmuştur:

1- Bizzat kitabet akdi ile azatlanmış olur.

2- Borcundan ödediği miktar oranında azatlanır.

3- Borcunun yansını ödediği zaman azatlanır.

4- Eğer borcunun üçtebirini öderse azatlanır, yoksa köle kalır.
Cumhur, Ebû Davud'un Arar b. Şuayb'dan Amr'ın, babasından, babası­nın da dedesinden Peygamber Efendimiz'den buyurduğunu rivayet ettiği,

«Hangi bir köle yüz nûgû (ûkiye) gümüş üzerinde kitabet akdini yaptığı zaman, eğer borcunu ödeyip sadece on nûgûsu kalırsa, yine kaledir ve hangi

bir köle yüz dinar üzerinde kitabet akdini yaptığı zaman, eğer borcunu ödeyip sadece on dinarı kalırsa, yine köledir» [11] hadisine dayanmıştır. «Bizzat kitabet akdi ile azatlanır» diyenler de, kitabet akdini satış akdine kıyas ede­rek, «Efendisi ile kitabet akdini yapan köle, kendini efendisinden sanki satın almıştır. Bu duruma göre, kendisini sahibinden satın alan bir yabancı, nasıl iflas ettiği zaman sahibi o kimseden borcundan başka bir şey istemiyorsa kendisi de borcunu ödeyemeyecek bir duruma düştüğü zaman sahibi kendi­sinden, borcundan başka bir şey isteyemez» demişlerdir. Borcundan ödediği miktar oranında azatlandığı görüşünde olanların dayanağı da, Yahya b. Kü-seyr'in İkrime'den, îkrime'nin de İbn Abbas'dan Peygamber Efendimiz'in buyurduğunu rivayet ettiği,

«Kendisi ile kitabet akdi yapılan köle, taksitlerinin tamamını ödeme­den öldürüldüğü zaman sahiplerine, taksitlerini verdiği kadar, hürün ve kendisinden köle kalan kadar da kölenin diyeti verilir» [12] hadisidir. Ne-saî'nin rivayet ettiği bu hadisin sıhhatında -îkrime tarafından rivayet edildiği kesinlikle bilinmediği için- ihtilaf edilmiştir. Nasıl ki Amr b. Şuayb'ın hadis­lerinde edilen ihtilaf da, bu hadislerin bir yazılı kağıttan nakledildikleri için­dir. Rivayet olunduğuna göre Hz. Ali de, İbn Abbas'tan rivayet olunan bir ha­disin muhtevasını benimserdi. Hz. Ömer'den de: «Köle borcunun yansını ödediği zaman azatlanır» dediği rivayet olunmuştur. îbn Mes'ud da «Köle, borcunun üçtebirini ödediği zaman azatlanır» derdi. Ashâb-ı Kiram'ın söz ve görüşleri her ne kadar hüccet değilse de, zahir şudur ki herhangi bir şey hak­kında bir fikir beyanında bulundukları zaman o fikir hakkında Peygamber Efendimiz'den işitmiş oldukları bir sünnet mevcuttur.

Mesele hakkında, «Köle, borcunun dörtteüçünü ödediği zaman azatla­nır ve geri kalanı ile efendisine borçlu kalır» diye bir beşinci görüş de vardır. Kimisi de «Köle ancak, kendi kıymetini ödedikten sonra azatlanır» demiştir, ki Hz. Aişe, Zevci b. Sabit ve ibn Ömer bu görüştedirler. En meşhur olan riva­yete göre, Hz. Ömer ile Ümü Seleme cumhur gibi söylemişlerdir. îslâm fu-kahası da bunların görüşüne dayanmışlardır. Çünkü bunlardan gelen bu ri­vayetin sıhhatında ihtilaf yoktur. îmanı Mâlik de Muvatta'ında bunu rivayet etmiştir. Bu görüş ayrıca köle sahiplerinin mallarının korunması bakımın­dan daha uygundur. [13]

 


[11] Ebû Dâvûd, M, 23/1, no: 3927.

[12]  Nesaî, 8/45.

 

[13] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/189-190.