> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Bidayetül Müctehid > Kırâdın şartları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kırâdın şartları  (Okunma Sayısı 1054 defa)
02 Şubat 2011, 18:12:02
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Şubat 2011, 18:12:02 »



113. Kırâd'ın Şartları


Ulemanın tümüne göre Kırâd akdinde koşulması caiz olmayan şartlar, özet olarak her birine göre garara veyahut daha fazla mechuliyete yol açan şartlardır. Bütün ulema müttefiktirler ki, sermaye sahibi ile sermayeyi işle­ten kimseden birinin, kendine üzerinde anlaştıkları kâr hissesinden ayn ola­rak bir menfaat şart koşması caiz değildir. Zira o zaman, üzerinde anlaşüklan hissenin kânn kaçta kaçı olduğu bilinmez olur. Taraflardan birinin -satış, kiralama, borçlanma veyahut herhangi bir hizmet teklifi gibi- kendine bir men­faat şart koşmasını caiz görmeyen İmam Mâlik bu kaideye dayanmıştır. İşte ulemanın, üzerinde ittifak ettikleri şartlar -her ne kadar teferruatta ihtilaf et­mişlerse de- özet olarak bunlardır.

İhtilaf ettikleri meselelerden biri şudur: Sermayeyi işleten kimsenin, kârın hepsini kendine şart koşması caiz midir, değil midir? İmam Mâlik «Ca­izdir», İmam Şafiî «Caiz değildir» İmam Ebû Hanife de «Bu, borçlanmadır, Kırâd değildir» demiştir. İmam Mâlik «Bu, sermaye sahibinin işleticiye yap­tığı bir iyiliktir. Sermaye sahibi çok büyük bir kârdan kendine en az bir hisse­yi şart koşabildiğine göre, hiç hisse almaması da caizdir» demiştir. İmam Şâfıî ise, «Bunda garar vardır. Zira eğer sermaye zarara uğrarsa, zarar serma­ye sahibine aittir. İşte bunun borçlanmadan olan farkı budur. Eğer kâr gelir­se, sermaye sahibine bir şey yoktur» demiştir.

İhtilaf ettikleri mes'elelerden biri de şudur: Sermaye sahibi, sermayenin ziyanından işleticinin sorumlu olmasını şart koşabilir mi, koşamaz mı? İmam Mâlik «Sermaye sahibinin bunu şart koşması caiz değildir ve bu şart koşulduğu takdirde akid fesada gider» demiştir. İmam Şafiî de buna katılır. İmam Ebû Hanife ile tabileri ise, «Şart batıldır. Fakat akid sahihtir» demiş­lerdir. İmam Mâlik «Çünkü bu şartın koşulması ile, bu akidte zaten mevcut olan garar daha da büyür. Bunun için akid fasittir» demiştir. İmam Ebû Hani­fe ise, bu şartı da satış akdinde koşulması caiz olmayan, şarta kıyas ermiştir. Zira İmam Ebû Hanife, yukarıda geçen Berire'nin hadisine dayanarak, şartlı satışın batıl olmadığını, ancak şartın batıl olduğunu benimsemiştir.

Sermaye sahibinin -işleticiye, yalnız bir cins eşyada veyahut bir çeşit, ya da yalnız bir yerde veyahut bir kısım insanlarla ahm-satan yapmasını şart koşması gibi- işleticiyi serbest hareket etmekten menetmesinin caiz olup oljmadığında da ihtilaf etmişlerdir. îmam Mâlik ile İmam Şafiî, «Yalnız bir cins eşyanın alım-satımı yapmayı şart koşmak caiz değildir. Ancak eğer alım-satımı şart koşulan eşya cinsi, yılın her mevsiminde bulunuyorsa, o za­man caizdir» demişlerdir. İmam Ebû Hanife ise, «Yalnız bir cins eşyanın alım-satımını şart koşmak caizdir ve şart koşulduğu takdirde işleticinin bu şarta uyması gerekir. Şayet aykırı davranırsa sorumlu olur» demiştir. îmam Mâlik ile İmam Şafiî, «Bu şartı koşmakta işleticiye -alım-satım alanını da­ralttığı için- büyük bir garar vardır» demişlerdir. İmam Ebû Hanife ise -ser­maye sahibinin işleticiye, eşyalar içerisinde yalnız bir cins eşyanın alım-satımını yapmamasını şart koşması halinde nasıl bütün ulema, bu şartı koş-.maktaki garan hafif görerek işleticinin bu şarta uyması gerektiğini söylemiş-lerse- sermaye sahibinin işleticiye, yalnız bir cins eşyanın ahm-satımını yapmasını şart koşmasındaki garan da hafif görmüştür.

Cumhûr'a göre muayyen bir süre ile sınırlandırılmış olan Kırâd akdi ca­iz değildir. îmam Ebû Hanife ise caiz görmüştür. Caiz görmeyenler, «Çünkü süre ile sınırlandırmada işleticinin imkânları kısıtlanmış olur ve dolayısıyla büyük zararlara uğramasına yol açar. Zira çok kere henüz satılmamış birçok mallar işleticinin elinde bulunurken, Kırâd akdinin süresi bitmek üzere oldu­ğundan işletici malları ucuz fiatla satmak zorunda kalır ve böylece büyük za­rarlara uğrar» demişlerdir. Süreyi caiz görenler de Kırâd akdini kiralama ak­dine kıyas etmişlerdir.

Sermaye sahibinin, kânn zekâtını işleticinin kendi hissesinden çıkar­masını şart koşmasının caiz olup olmadığı hakkındaki ihtilafları da bu bâbtandır. îmam Mâlik Muvatta'da «Caiz değildir» demiş ve Eşheb de ken­disinden, caiz olmadığını söylediğini rivayet etmiştir. Îbnu'l-Kasım ise îmam Mâlik'in «Caizdir» dediğini rivayet etmiştir. îmam Şafiî de îmam Mâlik'in görüşünü katılır. Caiz görmeyenler, hem bu şartı sermaye zekâtının işleticiye ait olması şartına kıyas etmişlerdir. Çünkü bu şartın caiz olmadı­ğında ihtilaf yoktur. Hem de «Eğer bu şart caiz olursa, gerek işleticinin ve ge­rek sermaye sahibinin kârdan olan hisselerinin ne kadar olduğu bilinmez olur. Çünkü zekâtın vacib olacağı zaman, sermaye kârının ne kadar olacağı belli değildir» demişlerdir. İbnu'l-Kasım da, «Her ne kadar bu şartın kabulü ile hisselerin ne kadar olduğu bilinmez oluyorsa da, her bir hissenin, kânn kaçta kaçı olduğu yine de bilinir. Çünkü zekâtın, zekât düşen mala olan oranı malumdur. O zaman sermaye sahibi, işleticiye kânn üçtebirini, dörttebirini veyahut yansını şart koşarken, sanki ondan kânn kırktabirini istisna etmiş gibi olur. Bu ise caizdir ve sermayenin zekâtını şart koşmak gibi değildir. Çünkü sermaye zekâtının, her ne kadar miktan biliniyorsa da, kâra olan ora­nı belli değildir. Bazan kâr o kadar az olur ki, sermayenin zekâtı onu yutar ve işleticinin bunca emeği boşa gitmiş olur» demiştir. İşleticinin sermaye sahibine bu şartı koşması hakkında ise, îmam Mâlik'in mezhebinde iki kavil var­dır. Kimisi «İşletici, sermaye sahibine bunu şart koşabilir. Fakat sermaye sa­hibi, işleticiye şart koşamaz» demiş, kimisi de bunun aksini söylemiştir.

Ulema, sermayeyi işletenin, kendisine yardım edecek bir uşağa kârdan hisse verilmesini şart koşmasının caiz olup olmadığında da ihtilaf etmişler­dir, îmam Mâlik, îmam Şâfîî ve îmam Ebû Hanife «Caizdir» demişlerse de, İmam Mâlik'in tabilerinden Eşheb «Caiz değildir» demiştir. Caiz görenler, «Bir sakıncası yoktur. Sanki sermaye sahibi iki kişi ile Kırâd akdini yapmış olur» demişlerdir. Caiz görmeyenler de, «Bu, sermaye sahibine fazladan ya­pılan bir tekliftir» demişlerdir. Sermayeyi işletenin kendi uşağına hisse iste­mesine gelince: Süfyan Sevrî «Caiz değildir. Uşağa ancak ecr-i misil düşer. Çünkü eğer caiz olduğunu söylersek, sermayeyi işletenin kârdan hisse mik­tan meçhul olur» demişlerdir. [2]

 

[2] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/339-341.

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kırâdın şartları
« Posted on: 26 Nisan 2024, 11:05:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kırâdın şartları rüya tabiri,Kırâdın şartları mekke canlı, Kırâdın şartları kabe canlı yayın, Kırâdın şartları Üç boyutlu kuran oku Kırâdın şartları kuran ı kerim, Kırâdın şartları peygamber kıssaları,Kırâdın şartları ilitam ders soruları, Kırâdın şartlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes