๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 17:22:48



Konu Başlığı: İtikâfi bozan haller
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 17:22:48
5. İ'tikâfi Bozan Haller:


İ'tikâfın manilerine gelince: Namaz, Zikir ve Kur'an tilaveti gibi yukarıda i'tikâfın amelleri olduğunu söylediğimiz şeyler dışında, bütün iş ve hareketler i'tikâfm manileridir. Mecburi bir iş için olmazsa, i'tikâfta olan bir kimse mescidden çıkamaz. Bütün ulema bunda müttefiktirler. Çünkü sabittir ki Hz. Âişe «Rasûlullah (s.a.s) i'tikâfta iken başını pencereden hücreme sokar ve eğerdi de saçını tarardım. İ'tikâfta iken eve girmezdi. Ancak bir ihtiyaç üzerine girerdi» 17demiştir. Mecburi bir ihtiyaç olmadan mescidden çıkan kimsenin i'tikâfı ne zaman bozulur, diye ihtilâf etmişlerdir.
İmam Şâfıi «Çıkar çıkmaz bozulur» demiştir. Kimisi «Ayni saatte dönmezse», kimisi de «Aynı günde dönmezse bozulur» demiştir, t'tikâfta olan kimsenin i'tikâf ettiği mescidin hücresinden başka yerlere girip-giremediğinde de ihtilâf etmişlerdir.
İmam Mâlik, İmam Şafii ve İmam Ebû Hanife «Girebilir» demişlerdir.
Kimisi de 'Girerse i'tikâfı bozulur' demiştir.
İmam Mâlik 'İ'tikâfta olan kimse, alım satım ve nikâh akitlerini yapabilir» demişse de, diğerleri «Yapamaz» demişlerdir.
Bu ihtilafın sebebi, bu hususu açıklayan birnass'ın bulunmayışı ve ihtilâf ettikleri şeyi ittifak ettikleri şeye kıyas etmeleridir.
î'tikâf etmek isteyen kimse, i'tikâf ta yapılması caiz olmayan bir şeyi şart koşabilir mi? Yani böyle bir şeyi şart koştuğu zaman, o şart ona, i'tikâfta o şeyi yapmanın cevazını sağlar mı? Meselâ «On gün i'tikâf etmeği nezrettim. Fakat hasta ve cenazelere gidebilmek şartı ile» der ve i'tikâfa girerse, hasta ve cenazelere gidebilir mi, gidemez mi diye ihtilâf etmişlerdir.
Fukahamn çoğu «Böyle bir şartın faydası yoktur, giderse i'tikâfı bozulur» demişlerdir.
îmam Şafii ise .«Faydası vardır ve giderse i'tikâfı bozulmaz» demiştir.
Bu ihtilâfın da sebebi, i'tikân hacca tayas etmeleridir. Çünkü hacc ile i'tikâfın ikisi de, mubah olan birçok şeylere mani birer ibadet oldukları halde, hacc'da böyle bir şart koşulabilir. Zira Peygamber (s.a.s) Efendimiz Dubaa ismindeki kadına, «Hacc'a niyet edip ihrama gir ve nerede hac menasikini tamamlamaktan alıkonursan ihramdan çıkmayı şaft koş» buyurmuştur. Şu halde i'tikâfa girmekte de böyle bir şart koşulabilir. Fakat bu kıyasın aslı olan hac, aynı ihtilâf bulunduğu için bu kıyas zayıftır.
î'tikâfta tetabu' (peşpeşelik) nezredilirse veyahut -bazılarının dediği gibi- «mutlak olarak nezredilen i'tikâfta da tetabu' şarttır» dersek, tetabu1 ne ile kesilir ve kesildiği zaman, i'tikâfı yeni baştan yenilemek mi, yoksa ondan kaç gün kalmışsa sadece o günleri tamamlamak mı lâzımdır diye ihtilâf etmişlerdir. Çünkü kimisi, «Hastalıkla tetabu' kesildiği zaman, sadece kalan günleri tamamlamak lâzımdır» demiştir. Bu, İmam Mâlik, îmam Ebû Hanife ve îmam Şafii'nin görüşüdür.
Kimisi de; «Yeni baştan i'tikâf etmek lâzımdır» demiştir. Bu da Süfyan Sevrî'nin görüşüdür. î'tikâfta aybaşı haline giren kadının sadece kalan günleT rini tamamlayacağında -zannedersem- ihtilâf etmemişlerdir. î'tikâfta deliren veyahut baygın düşen kimse hakkında da, 'Yalnız kalan günlerini mi tamamlayacak yoksa yeni baştan mı i'tikâf edecek?' diye ihtilâf etmişlerdir.
Bu ihtilâfın da sebebi, bunlar hakkında herhangi bir nassın rivayet olunmayışıdır. Bunun için ulema da, bunu «zihar» keffaretinin orucu gibi aralıksız olarak tutulması şart olan ibadetlere kıyas edip etmemekte ihtilâf etmiş ve bu yönden aralarına bu niza' (ihtilâf) girmiştir.
Cumhur nafile olarak i'tikâfa giren kimseye, özürsüz olarak i'tikâfını kestiği zaman kaza lâzım geldiği görüşündedir. Zira sabittir ki, Peygamber (s.a.s) Efendimiz Ramazan'ın son on gününde i'tikâf etmek istemiş ve fakat bundan vazgeçtiği için Şevval ayında bunu kaza etmiştir.
Nezir ile vacib olan i'tikâfın kesilmesi halinde ise, kaza lâzım geldiğinde -kanaatimce- ihtilâf yoktur. Cumhur, «î'tikâfta büyük bir günah işleyen kimsenin de i'tikâfı kesilir» demiştir.
Bu bab'ın asıl ve kaideleri arasında yer alan mes'eleler işte bunlardır. Basan veren ve yegâne yardımcı Cenâb-ı Allah'tır. 18


17 Müslim, Hayd, 3/3, no: 297.
18 İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/79-81.



Konu Başlığı: Ynt: İtikâfi bozan haller
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Ocak 2020, 14:33:15
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: İtikâfi bozan haller
Gönderen: Züleyha üzerinde 06 Ocak 2020, 03:16:22

Allah razi olsun selam ve dua ile....


Konu Başlığı: Ynt: İtikâfi bozan haller
Gönderen: Sevgi. üzerinde 07 Ocak 2020, 07:17:38
Aleyküm selâm. Bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: İtikâfi bozan haller
Gönderen: Mehmed. üzerinde 08 Ocak 2020, 14:28:42
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun