> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Bidayetül Müctehid > İspat yolları ve araçları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İspat yolları ve araçları  (Okunma Sayısı 902 defa)
31 Ocak 2011, 19:07:59
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Ocak 2011, 19:07:59 »



198. İspat Yolları ve Araçları



Hakim, -şahitlik, yemin, yeminden çekinme ve ikrar olmak üzere- dört şeye veyahut bu dört şeyden birine dayanarak karar verir. Buna göre bu bâb dört fasıldan ibarettir. [5]

 

1. Şahitlik:

 

Şahitlik hakkındaki konuşmamız -şahitliği kabul olunan kimselerin va­sıflan, cinsiyetleri ve sayılan olmak üzere- üç konu hakkındadır. [6]

 

A- Şahidin Nitelikleri:
 

Şahitliği kabul olunan kimsenin şartlan; -adil olması, ergenlik çağma ermesi, müslüman olması, köle olmaması ve kendisinden şüphe edilmemesi olmak üzere- beş şeydir, ki bu beş şeyden bir kısmının şart olduğunda ittifak, bir kısmında da ihtilaf vardır.

Şahidin adil olması şartında bütün ulema müttefiktirler. Zira Cenâb-ı Hak, bu şart ile ilgili bir âyette, "Şahitlerden güveneceğiniz bir erkek ile iki kadın şahit olabilirler" [7] bir başka âyette de "İçinizden adaletli iki kişiyi şahit tutun" [8] buyurmuştur. Ulema ancak adaletin ne demek olduğunda ih­tilaf etmişlerdir. Cumhur, «Adalet, müslümanliktan fazla bir vasıf olup kişi­nin, şeriatta vacip ve müstehab olan şeyleri gözetmesi ve haram ile mekruh olan şeylerden de çekinmesi demektir» demiştir. İmam Ebû Hanife ise «Ki­şinin adil sayılması için, görünüşte müslüman olması ve kendisinden her­hangi bir kötü vasfın görülmemesi kâfidir» demiştir.

Bu ihtilafın sebebi, yukanda da söylediğimiz gibi- FISK'ın karşıtı olan ADALET kelimesinin anlamında tereddüt etmeleridir. Zira fasık olan kimsenin şahitliğinin kabul olunmadığında müttefiktirler. Çünkü Cenâb-ı

Hak "Ey iman etmiş olanlar, eğer fasıkm biri size bir haber getirirse iç­yüzünü araştırmadan herhangi bir girişimde bulunmayın. Yoksa bil­meden bazı kimselere fenalık edersiniz de sonra ettiğinize yanarsınız"

[9] buyurmuştur. Fakat tevbe edip yaptıklarından pişmanlık duyduğu, her­kesçe bilinen fasıkın şahitliği kabul olunur. Meğer fasık oluşu KAZÎF suçun­dan ileri gelmiş olsun. Zira, bu kimse tevbe de etse, imam Ebû Hanife «Şahit­liği kabul olunmaz» demiştir. Fakat cumhur, bu kimsenin şahitliğinin kabul olunduğunu benimser.

Bu ihtilafın sebebi, -yukarıda da geçtiği üzere "İffetli kadınlara zi­na isnad edenlere seksen değnek vurun. Onların şahitliklerini hiçbir za­man kabul etmeyin. Onlar fasık olanların tâ kendileridir. Ama bundan sonra tevbe edip düzelenler bunun dışındadır" [10] âyet-i kelimesindeki is­tisna, kendisine en yakın olan hükme mi döner, yoksa âyette geçen bütün hü­kümlere döner de, birincisi olan, onlara dayak atma cezası istisnadan muhas-sas (ayrı) mıdır, zira cezanın tevbe ile sakıt olmadığı icma ile sabittir, diye ih­tilaf etmeleridir.

Adil olması şart olan şahidin, ergenlik çağına ermesinin de şart oldu­ğunda ulema müttefiktirler. Ancak çocukların öldürme ve yaralama olayla­rında birbirleri aleyhine şahitliklerinin kabul olunup olunmadığında ihtilaf etmişlerdir. Cumhur -yukarıda da söylediğimiz üzere- şahitte adaletin, ada­let için de ergenlik çağına ermenin şart olduğunda icma bulunduğunu ileri sürerek, «Çocukların şahitliği kabul olunmaz» demiştir, imam Mâlik'e göre de çocukların şahitliği şahitlik değil, bir hal karinesidir. Bunun içindir ki imam Mâlik, çocukların şahitlik etmeden- korkutulmamaları için- dağılma­mış olmalarını şart koşmuştur.

Mâliki uleması, çocuklar arasında bir büyük bulunduğu zaman da, şa­hitliklerinin kabul olunup olunmadığında ihtilaf etmişlerdir. Mâlikî ulema­sı, büyük şahitlerde şart olan sayının çocuklarda, şart olduğunda müttefiktir­ler. Fakat çocuklarda erkekliğin şart olup olmadığında ihtilaf etmişlerdir. Mâlikîler, çocukların kendi aralarında vâki olan öldürme olayları için şahit­liklerinin kabul olunmadığında ihtilaf etmişlerdir, imam Mâlik'in bu hususta -Abdullah b. Zübeyr'den çocukların şahitliğini kabul ettiğine dair gelen riva­yetten başka- hiçbir dayanağı yoktur, imam Şafiî, «Abdullah b. Zübeyr'den gelen bu rivayeti, çocukların şahitliğinin kabul olunduğuna delil yapmak is­teyenlere 'Abdullah b. Abbas da çocukların şahitliğini reddetmiştir*. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'den de, çocukların şahitliğinin geçersiz olduğu anlaşılmak­tadır diye karşılık vermelidir» demiştir. îmam Mâlik'in bu görüşüne, Ibn Ebî Leylâ ile tabiinden bir cemaat da katılmıştır. îmam Mâlik'in çocukların şahit­liğine cevaz vermesi, genel maslahata dayanan kıyasa cevaz vermesi kabi- Ündendir.

Şahidin müslürnan olması şartına gelince: Ulema, şahit için müslüman olmasının da şart olduğunda müttefiktirler. Ancak, Allah'ın "Ey iman etmiş olanlar, herhangi biriniz, kendisine ölüm geldiği için vasiyet ederken içinizden iki adil kimseyi, şayet ölüm musibeti başınıza geldiğinde yol­culukta olup da, sîzden olan iki kişiyi bulamazsanız, sizden olmayan iki kişiyi şahit tutun" [11]buyurduğu için, yolculukta edilen vasiyyete müslüman olmayan kimseleri şahit tutmanın caiz olup olmadığında ihtilaf etmiş­lerdir, imam Ebû Hanife «Cenâb-ı Allah'ın bu âyet-i kerimede koştuğu şart­lar içinde, müslüman olmayan kimseleri şahit tutmak caizdir» demiştir, îmam Mâlik ile imam Şafiî ise, âyetin mensuh olduğunu söyleyerek, «Bu  şartlar içinde dahi olsa, müslüman olmayan kimselerin şahitliği geçerli de­ğildir» demişlerdir.

Şahidin hür olması şartına gelince: Cumhur, bunun da şart olduğu görü­şünde ise de, Zahirîler «Kölenin şahitliği caizdir. Çünkü zahir şudur ki, şahit­te sadece adalet şarttır. Köleliğin ise, şahitliğin kabul olunmamasında tesiri yoktur. Meğer Allah'ın kitabı, Peygamberin sünneti veyahut icmasından bu­na dair bir delil bulunsun» demişlerdir. Herhalde cumhur, köleliğin küfür­den ileri gelen bir sonuç olduğu için, kölenin şahit olamayacağını söylemiş­tir.

Şahitten şüphe edilmemesi şartına gelince: Ulema, kişinin, lehinde şa­hitlik ettiği kimseyi sevdiği için yalancı şahitlik ettiğinden şüphe edildiği za­man, şahitliğin kabul olunup olunmadığında ihtilaf etmişlerdir. Ancak bu şüpheye bazı yerlerde değer vermekte, bazı yerlerde değer vermemekte ihti­laf etmişlerdir.

Şüpheye değer verildiğinden kabul olunmadığında ittifak edilen şahit­liklerden biri, babanın oğluna ve oğulun babasına şahitliğidir. Annenin oğlu­na ve oğulun annesine şahitliği de böyledir. Şüpheden dolayı kabulünde ihtilaf edilen şahitliklerden biri de eşlerin birbirlerine şahitlikleridir. îmam Mâlik ile İmam Ebû Hanife «Kabul olunmaz», îmam Şafiî, Ebû Sevr ve Ha­san, «Kabul olunur», îbn Ebî Leylâ ile Nehâî de «Kocanın karısına şahitliği kabul olunur. Karının kocasına şahitliği kabul olunmaz» demişlerdir.

Kabul olduğunda ittifak edilen şahitliklerden biri de -eğer devamlı ken­disinden yardım ve iyilik görmüyor ve -îmam Mâlik'in dediği gibi- eğer ken­di üzerinden herhangi bir lekeyi kaldırmak için şahitlik etmiyorsa- kardeşin kardeşe şahitliğidir. Ulemadan yalnız Evzâî «Şahitlik etmekte kendisi için bir yarar bulunsun bulunmasın, kardeşin kardeşe şahitliği caiz değildir» de­miştir.

Kişinin düşmanı aleyhinde şahitlik etmesinin caiz olup olmadığı hak­kındaki ihtilaf da bu bâbtandır. imam Mâlik ile îmam Şafiî «Geçersizdir»,

îmam Ebû Hanife «Geçerlidir» demişlerdir.

Cumhurun dayanağı, Peygamber Efendimizin buyurduğu rivayet olu­nan,       

«Ne düşmanın şahitliği, ne de doğ­ruyu söyleyip söylemediğinde şüphe edilen kimsenin şahitliği kabul olunur» [12]hadisi ile, Ebû Davud'un Peygamber Efendimizden buyurduğunu rivayet ettiği,

«Köylünün şehirli aleyhinde şahitliği kabul olunmaz. Çünkü köylü şe­hirde olup bitenleri pek göremez»[13] hadisidir. îşte cumhurun naklî yönden olan delilleri bunlardır. Cumhur, aklî yönden de, «Çünkü kişinin düşmanı aleyhinde doğru şahitlik ettiğinden şüphe edilir. Şüphenin ise -kişinin öldür­düğü kimseden miras alamaması ve hasta iken boşadığı kadının kendisinden miras alması gibi- şer'î hükümlere tesir ettiğinde icma vardu*» demiştir. İCadı Şüreyh, Ebû Sevr ve îmam Davud'un yer aldığı ikinci grup da, «Diğerleri şöyle dursun, adil olduğu zaman babanın bile oğluna şahitliği geçerlidir» de­mişlerdir. Bunlann da dayanağı, "Ey iman etmiş olanlar, kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak ada­leti gözetin" [14] âyet-i kelimesidir. Zira bir şeyin emrolunması o şeyin kafi ol­masını gerektirmektedir. Meğer emrolunan şey -kişinin kendine şahitlik et­mesi gibi- icma ile istisna edilmiş bulunsun. Bu grup aklî yönden de, «Bir kimsenin şahitliğinin kabul olunmayışı, doğru şahitlik ettiğinden şüphe edil­diği içindir. Şeriat ise bu şüpheye, ancak fasık olan kimseler hakkında değer vermiştir. Kişi adil olduğu zaman, onun için böyle bir şüpheye yer yoktur. Zira adalet ile yalancılık bir arada olamaz» diyebilirler. [15]


[5] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/357.

[6] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/357.

[7] Bakara, 2/282.

[8] Talâk, 65/2.

[9] Hucurât, 49/6.                                                   

[10] Nûr,24/4.

[11] Mâide, 5/106.   

[12] Ebû Dâvûd, Merâsîl, 43; Bcyhâkî, 10/201.

[13] JEbûDâvûd  18/17,no: 3602.

[14] Nisa, 4/135.

[15] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/357-360.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İspat yolları ve araçları
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:31:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İspat yolları ve araçları rüya tabiri,İspat yolları ve araçları mekke canlı, İspat yolları ve araçları kabe canlı yayın, İspat yolları ve araçları Üç boyutlu kuran oku İspat yolları ve araçları kuran ı kerim, İspat yolları ve araçları peygamber kıssaları,İspat yolları ve araçları ilitam ders soruları, İspat yolları ve araçlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes