๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 20:42:39



Konu Başlığı: Hibenin şartları
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 20:42:39
150. Hibenin Şartları


Hibe'nin sıhhat şartlarına gelince: Bunların en meşhuru, hibe edilen şeyin hibe edildiği kimseye teslimidir. Bunun şart olup olmadığında ihtilaf etmişlerdir. Süfyan Sevrî, îmam Şafiî ve Imam.Ebu Hanife'ye göre, hibenin sıhhat şartlarından biri hibe edilen şeyin hibe edildiği kimseye teslim edilmesidir. Şayet teslim edilmezse hibe, hibe eden kimseye lazım gelmez, îmam Mâlik ise, «Hibe, akid ile münakid olur ve -tıpkı satışta olduğu gibi-hibe eden kimse hibe ettiği şeyi hibe ettiği kimseye teslime zorlanır. Şayet o kimse, kendisine hibe edilen şeyi istemekte gevşeklik ederek, hibe eden kimse iflas edinceye veyahut hastalanmcaya kadar teslim almazsa hibe bozulur», İmam Mâlik'e göre eğer hibe eden kimse hibe ettiği şeyi teslim etmeden satarsa, eğer hibe edilen kimse durumu bildiği halde istemekte gevşeklik etmiş ise, kendisine, hibe edilen şeyin satış bedelinden başka bir şey düşmez. Ancak eğer satıldıktan hemen sonra istemeye kalkışırsa o zaman, hibe edilen şeyi bizzat alır. Şu halde îmam Mâlik'e göre teslim, hibenin sıhhati için değil, kesinleşmesi için, İmam Şafiî ile İmam Ebû Hanife'ye göre ise sıhhati için şarttır. îmam Ahmed ile Ebû Sevr ise, «Teslim, ne hibenin sıhhati, ne de kesinleşmesi için şart değildir» demişlerdir, ki Zahirîler de bu görüştedirler, îmam Ahmed'ten, tartılıp ölçülebilen şeylerde teslimin şart olduğunu söylediği de rivayet olunmuştur.
Buna göre, hibede teslimi şart görmeyenler hibeyi de satışa kıyas etmişlerdir. Bunlar ayrıca, «Bütün akidlerde asıl, teslimin -şart olduğunu gösteren bir delil bulunmadıkça- şart olmadığıdır» demişlerdir. Hibede teslimi şart görenler de, hem yukarıda geçen Hz. Ebû Bekir'in olayına hem de Hz. Ömer'den, söylediği rivayet olunan «Niçin bazı kimseler oğullarına mallarından birşey hibe ettikleri halde, o şeyi ellerinde tutarlar da eğer onlardan herhangi birinin oğlu ölür ve kendisi kalırsa 'Malımdır, elimdedir, kimseye vermemişimdir' der. Eğer kendisi ölür de oğlu kalırsa 'Ben bunu oğluma vermişimdir' der. Bu doğru bir davranış değildir. Çünkü kini herhangi bir kimseye bir şeyi verir de o şeyi elinde bırakıp o kimseye teslim etmezse, yaptığı bu hibe geçersizdir» sözüne dayanmışlardır. Derler ki: Hz. Ömer'in bu sözü, ashâb tarafından üzerinde icma' edilen bir şeydir. Zira hiçbir sahabînin Hz. Ömer'e, bunu söylediği için itiraz ettiği rivayet olunmamıştır.
İmam Mâlik ise, her ikisine, yani hem kıyasa, hem ashâbtan gelen bu rivayetlere dayanmış ve hibenin bir akid olma vasfına bakarak sıhhati için teslimin şart olmadığı ve ashâb'ın, kötü niyetleri önlemek için hibede teslimi şart koştuklarına bakarak kesinleşmesi için şart olduğu görüşünde bulunmak suretiyle kıyas ile rivayetleri telif etmiştir.
Fukahanm cumhuruna göre baba, velayeti altında bulunan küçük oğlu ile sefih olan büyük oğluna herhangi bir kimsenin hibe ettiği bir şeyi nasıl kendisi teslim alıyorsa, kendisinin de onlara hibe ettiği şeyi yine kendisi teslim alır. Ancak kendisinin onlara hibe ettiği şeyi teslim alması için, onlara hibe ederken halka duyurması ve buna şahit tutması kâfidir. Bu da alün ve gümüş olmayan ve paraya çevrilemeyen mallara mahsustur. Fukahaya göre bunun dayanağı da, İmam Mâlik'in îbn Şihâb tarikiyle Said b. el-Müsey-yeb'ten Hz. Osman'ın söylediğini rivayet ettiği «Kim henüz, kendisine verilen herhangi bir şeyi teslim alabilecek çağa gelmeyen çocuğuna bir şey verir ve ona o şeyi verdiğini halka duyurur ve buna şahit tutarsa, o şeyi elinden çi-karmasa bile çocuğun adına teslim almış sayılır» sözüdür. İmam Mâlik ile tabileri ise, «Eğer çocuğa hibe ettiği şey, içinde oturduğu bina veyahut elbise ise üstünden çıkarması şarttır. Çıkardıktan sonra da şayet bir daha giyerse hibe bozulur» demişlerdir. îmam Mâlik ile tabileri diğer şeylerde ise, cumhurun dediği gibi, yani «Çocuğa hibe ettiğini halka duyurup buna şahit tutması kâfidir» demişlerdir. Altın ve gümüş hakkında ise; İmam Mâlik'ten değişik rivayetler gelmiştir. Bir rivayete göre, «Yanmdan çıkanp başkasının eline sokmamışsa çocuğa hibe etmiş sayılmaz», bir rivayete göre «Eğer bir kaba koyarak, ağzım mühürler ve çocuğa hibe ettiğine dair şahit tutarsa kâfidir» demiştir.
İmam Mâlik'in tabileri arasında bu konuda vasinin de baba gibi olduğunda ihtilaf yoksa da, annenin baba gibi olup olmadığında ihtilaf etmişlerdir. Îbnu'l-Kasım «Anne, baba yerine geçmez», îmam Mâlik'in tâbüerinden diğerleri ise «Geçer» demişlerdir, ki îmam Ebû Hanife de bu görüştedir, îmam Şafiî de «Babanın babası da baba yerine geçer» demiştir. İbnu'l-Vehb'e göre annenin annesi anne yerine, annenin kendisi de baba yerine geçer. 7


7 İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/109-110.


Konu Başlığı: Ynt: Hibenin şartları
Gönderen: Ceren üzerinde 24 Aralık 2019, 18:24:25
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: Hibenin şartları
Gönderen: Sevgi. üzerinde 10 Ocak 2020, 06:12:10
Aleyküm selâm. Rabbim ilmimizi artırsın inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Hibenin şartları
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 10 Ocak 2020, 06:22:37
Hibe yapılan kişiye mutlaka teslim edilmelidir yoksa doğru olmaz


Konu Başlığı: Ynt: Hibenin şartları
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Ocak 2020, 06:56:57
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun