๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 01 Şubat 2011, 18:24:38



Konu Başlığı: Hastalıkta veya ölümden sonrasında azatlama
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Şubat 2011, 18:24:38
160. Hastalıkta veya Ölümden Sonrasında Azatlama



Köle azatlamanın ahkâmından, ulemanın ihtilaf ettikleri bir meşhur me­sele daha vardır. O da, bütün kölelerini ya hastalığında, ya da öldükten sonra azatlayan kimsenin meselesidir. İmam Mâlik, İmam Şafiî, bu iki imamın tabileri, İmam Ahmed ve bir cemaat, «Kişi hastalığında bütün kölelerini azatladığı zaman, eğer onun başka malı yoksa, ölümünden sonra köleler üç bölük yapılır ve aralarında kura çekilerek kuranın isabet ettiği bölüğün azatlanmasına hükmedilir. Öldükten sonra kölelerinin azatlanmasını vasiyyet eden kimse de böyledir» demişlerdir. Fakat Eşheb ile Asbağ, hastalıkta olan azatlamada İmam Mâlik'e muhalefet ederek, «Kura ancak vasiyyette olur. Kişinin, hastalığında azatladığı köle de, MÜDEBBER, yani efendisi tarafın­dan kendisine 'Ben öldükten sonra sen hürsün' denilen köle hükmündedir» demişlerdir. Çünkü Mâliki uleması arasında, efendilerinin bir sözde kendile­rine, «Ben öldükten sonra siz hürsünüz» dediği kölelerden her birinin üçtebi-rinin azatlandığında ihtilaf yoktur. İmam Ebû Hanife ile tabileri, kişinin, hastalığında azatladığı köleler hakkında, «Eğer terekenin üçtebirinden çok iseler, herbirinin üçtebiri», başkaları ise «Hepsinin üçtebiri azatlanır» de­mişlerdir. Ancak bunlardan kimisi, «Hepsinin kıymet bakımından üçtebiri azatlanır» demiştir, ki İmam Mâlik ile İmam Şâfıî bunlardandırlar. Kimisi de «Sayı bakımından üçtebiri azatlanır» demiştir. Şu halde köleler altı tane ol­duğu zaman -İmam Mâlik'e göre- kıymet bakımından üçtebiri azatlanmış olur. Bu üçtebiri ister iki tane, ister daha az, ister daha çok olsun. Bu da, köle­ler üç bölük olmaya zorlandıktan sonra yine kura ile olur. «Sayı bakımından üçtebiri azatlanır» diyenlere göre ise, eğer köleler alü tane olurlarsa, iki tane­si azatîanmış olur. Yedi tane oldukları takdirde de, iki köle ile bir kölenin üç­tebiri azatlanır.

Hicaz uleması, Basra muhaddislerinin İmran b. Husayn'dan, «Adamın biri öleceği sırada altı kölesini azatladı ve bu kölelerden ba§ka malı yoktu. Peygamber Efendimiz köleleri yanına çağırtıp onları üç bölük yaptı ve aralarında kura çekerek iki tanesini azatladı. Diğer dört tanesi ise eskisi gibi köle kaldılar» [19] mealinde rivayet ettikleri hadise dayanmışlardır. Bu hadisi Buhârî ile Müslim müsned olarak, îmam Mâlik de mürsel olarak kaydetmiş­lerdir. Hanefîler ise -tevatür yolu ile sabit olan kaidelere aykın düşen tek kişi hadisleri reddettiklerine dair adetleri vechi ile- bu hadisi reddetmişlerdir. Hanefîler «Efendi, kölelerinden herbirini tam olarak azatlamak istemiştir: Eğer kölelerden başka malı olsaydı, onun bu azatlaması icma' ile geçerli olurdu. Fakat başka malı olmadığı için herbiri tam olarak azatlanamaymca, herbirinin -hiç olmazsa efendisinin azatlayabileceği- üçtebirinin azatlanmış olması lazım gelir» derler. Halbuki burada bu kaide, şeriatın açık olarak bili­nen kaidelerinden değildir. Çünkü diyebiliriz ki: «Eğer herbirinin üçtebiri azatlanırsa hem varisler, hem azatlanan köleler zarar görmüş olurlar. Zira şe­riat, bir kısmı azatlanan kölenin tamamının azatlanmasını gerekli kılmıştır. Burada, ise, buna imkan bulunmayınca bütün üçtebirlerin belirli birkaç şa­hısta toplanması lazım gelir, ki hadisin zahiri de budur»

Ulema, azatlanan kölenin malında da ihtilaf etmişlerdir. Bir cemaat «Malı efendisinindir», diğer bir cemaat da «Kendisinindir» demişir. Ashâbtan tbn.Mes'ud ile fukahadan îmam Ebû Hanife, Süfyan Şevrî, imam Ahmed ve tshak birinci görüştedirler. Abdullah b. Ömer, Hz. Âişe, Hasan Basrî, Atâ, imam Mâlik ve Medine fukahası da ikinci görüşü benimsemiş­lerdir. Dayanakları da, Ibn Ömer'in «Peygamber Efendimiz,

'Her kim bir köleyi azatlarsa, kölenin malı köleye aittir. Meğer efendi kölenin malını kendine şart kosmuş olsun' buyurdu» [20] mealindeki hadisi­dir. [21]


[19] Ebû DâvÛd, Itk, 23/10, no: 3958.

[20] Ebû Dâvûd,  23/11, no: 3962.

[21] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/177-178.