Konu Başlığı: Hakimin görev ve yetkileri Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Şubat 2011, 17:48:57 197. Hakimin Görev ve Yetkileri Ulema, hakimin -ister Allah, ister kul hakkı olsun- bütün haklarla ilgili olan davanın halli, velisi bulunmayan kadınların evlendirilmesi ve öksüz çocuklara kayyim veya vasî tayin edilmesi konularında, devlet başkanının naibi olup onun yetkisine sahip olduğunda müttefik iseler de, camilere îmam tayini ile bir yolculuğa çıktığı veyahut hastalandığı zaman -devlet başkanının izni olmaksızın- kendine naib tayini hususunda yetkili olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Hakimin, zekât memurları ile -vali ve,askerî komutanlar gibi- devletin diğer memurları üzerinde bir yetkiye sahip olmadığında ve -sefih olan kimselerin mâli harcamalarına hacir konulabildiği görüşünde olanlara göre- sefih olan kimselerin mali harcamalarına hacir koyma yetkisinin hakime ait olduğunda ulema müttefiktirler. Bu babın meselelerinden biri de şudur: Bir kimseye ait olmayan bir malın, hakim tarafından o kimseye ait olduğuna karar verilmesi ile, o mal o kimseye helâl olur mu, olmaz mı? Zira ulema, hakimin zahire göre olan kararının ne bir haramı helâl, ne de bir helâli haram kılmadığında müttefiktirler. Bu da eğer taraflann anlaşmazlığı bir mal ile ilgili olursa böyledir. Çünkü Peygamber (s.a.s) Efendimiz, «Ben ancak bir insanım. Siz, anlaşmazlıklarınızı hallettirmek için bana geliyorsunuz. Kiminiz kiminizden daha çeneli ve kendini haklı göstermede daha yetenekli olabilir. Ben de ona, kendisinden dinlediğim şekilde hükmederim. Kim ki kardeşinin hakkından herhangi bir şeyi kendi lehine hükmedersem, sakın o şeyi almasın. Zira o şey onun için ateşten koparmış olduğum bir parçadır» [3]buyurmuştur. Taraflarin anlaşmazlığı kadın ile ilgili olduğu zaman ise, hakimin zahire göre hükmetmesi ile gerçeğin değişip değişmediği hususunda ihtilâf etmislerdir. Cumhur, «Gerçek, hakimin zahire göre hükmetmesi ile değişmez. Meselâ: iki yalancı şahidin beyanları üzerine, aralarında evlilik bağı bulunmayan bir erkek ile kadının birbirleri ile evli olduklarına hakimin karar vermesi, o kadını o erkeğe helâl kılmaz. Zira bu hususta mallarla kadınlar arasında fark yoktur» demiştir. îmam Ebû Hanife ile tabiierinin cumhuru ise «Hakimin karan ile kadın o yabancı kimseye helâl olur» demişlerdir. Cumhurun deayanağı yukarıda geçen hadisin umumudur. Hanefîler ise, «lİakimin birbirleriyle müîâane eden kadın ile kocasının birbirinden boşandıklarına karar vermesi, şeriatta sabit bir hükümdür. Halbuki ikisinden birinin yalan söylediği kesindir. Bununla beraber birbirinden aynlmalan lazım gelir ve kadın o kocaya haram, başkasına helâl olur. Eğer yalan söyleyen erkek ise, bu kadın, hakimin karan ile ona haram olur. Eğer yalan söyleyen kadın da olsa, yine böyledir. Çünkü kadın zina işlemekle -ulemanın çoğuna göre- kocasından boşanmış olmaz» demişlerdir. Cumhur ise «Hakimin mülâa-ne üzerine kadın ile kocasının birbirinden aynlmalanna karar vermesi, kesin olarak birinin yalancı olduğu bilindiği için onlara bir cezadır» demiştir. [4] [3] Buhârî, Hiyel, 90/10. [4] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/355-356. |