> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Bidayetül Müctehid > Gebe kadınların iddeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gebe kadınların iddeti  (Okunma Sayısı 892 defa)
23 Ocak 2011, 17:30:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 23 Ocak 2011, 17:30:50 »



dd- Gebe Kadınların îddeti


Karnında bir şey kıpırdadığında onu çocuk zanneden kadınlar ise, ge­belik süresinin en çoğunu beklerler ki, Mâliki mezhebinde bunda ihtilâf edil­miştir. Kimisi «Dört sene» kimisi «Beş senedir» demiştir. Zahiriler de «Dokuz aydır» demişlerdir.

Cenabı Hak "Yüklü kadınların iddeti de, doğum yapnıalarıyla ta­mamlanır" [68] buyurduğu için, boşanan gebe kadınlann iddetlerinin doğum yapmalanyla sona erdiğinde ihtilâf yoktur. [69]

 

b- Cariyelerin İddeti
 

Boşanan cariyelere gelince: Bunlar da hür kadınlar gibi -adetten kesil­miş olanlar, müstehaze olanlar, adet görme yaşında olup da adet gören ve görmeyenler olmak üzere- kısımlara ayrılırlar. Adet görenlerin iddeti -cumhura göre- iki kere adet görmeleridir. İmam Dâvûd ile Zahirîler ise «Ca­riyenin de iddeti -hür kadının iddeti gibi- üç kere adet görmesidir» demişler­dir ki İbn Şîrîn de buna katılır. Zahirîler "Boşanan kadınlar, kendi kendile­rine üç aybaşı halini beklerler" âyet-i kerimesinin zahirine dayanmışlardır. Zira caıiye de «Boşanan kadın» deyiminin şumülü içindedir. Cumhur ise bir «KIYAS-IŞEBEH» yaparak cariyeyi bu umumdan çıkarmışlardır. Zira -bilindiği üzere- kölenin talâk sayısı ile .zina cezası hürünkinin yansıdır. Bunun için iddetinin de hürün iddetinin yarısı olması lazım gelir. Şu halde hür kadı­nın iddeti üç aybaşı hali olduğuna göre cariyehinki de birbuçuk aybaşı hali olması gerekir. Fakat bir aybaşı hali ikiye bölünemediği için cariyenin iddeti iki aybaşı hali olmuştur.

Adetten kesilmiş olan veyahut henüz adet görmeyen cariyeye gelince: İmam Mâlik ile Medine fukahasımn çoğuna göre bunun da -hür kadın gibi-iddeti üç aydır. Fakat İmam Şafii, İmam Ebû Hanife, Süfyan Sevrî, Ebû Sevr ve bir cemaat «Birbuçuk aydır» demişlerdir, Kıyas'da -eğer âyetin umumunu tahsis edersek- bunu gerektirmektedir. Herhalde İmam Mâlik, adet gören ca­riyenin iddetini, cariyenin talâk sayısıyla zina suçu cezasına kıyas etmişse de, adetten kesilen cariyenin iddetinde bu kıyası yapmamıştır. Halbuki kıyas her ikisinde de aynıdır.

Adet gönne yaşında olup da adetten kesilen ve fakat niçin kesildiği bi­linmeyen cariyeye gelince: Bunun hakkındaki ihtilâf, hür kadın hakkındaki ihtilâf gibidir. Müstehaza olan cariye hakkındaki ihtilâf da keza müstehaza olan bir kadın hakkındaki ihtilâf gibidir. [70]

 

c- İddetin Bozulması
 

Fukaha, kendisiyle gerdeğe girilmeden boşanan kadının iddeti olmadgında müttefik iseler de, kişi Ric'î Talâk ile boşadığı karısını, iddeti esna-ıda bir daha nikâhı altına döndürdükten sonra, kendisiyle cinsi münasebet bulunmadan bir daha boşarsa, bu kadının iddeti ikinci boşanmadan dolayı nilenir mi, yenilenmez mi diye ihtilâf etmişlerdir. İslâm fukahasınm ımhûru «Yenilenir» demişlerse de, kimisi «Birinci boşanmadan dolayı ndisine lazım gelen iddetinde kalır» demiştir ki bu, îmam Şafii'nin iki kav­iden biridir. îmam Dâvûd da «Bu kadın ne eski iddetini tamamlamak, ne de ni baştan bir iddet beklemek zorunda değildir» demiştir. Kısacası, İmam Eâlik'e göre, ilâ eden kimsenin geri dönmesinden başka, bütün geri dönme -kadına dokunulmasa bile- iddeti bozarlar, îmam Şafii ise «Kişi, boşadığı ansını tekrar nikâhı altına döndürdükten sonra ve kendisiyle münasebette bulunmadan bir daha boşarsa, bu kadına yeni boşamadan dolayı iddet lazım elmez. Eski iddetinden ne kadar kalmışsa onu bekler» demiştir ki, en zahir lan da budur.

İmam Mâlik'e göre, kişinin nafakasını veremediği için ayrıldığı kansı-ı tekrar nikâhı altına geri döndürmesinin sıhhati de ona nafaka vermesine ağlıdır. Eğer ona nafaka verirse geri döndürmesi sahihtir ve -eğer onu boşaıışsa- iddeti bozulur. Eğer ona nafaka vermezse kadın eski iddetinde kalır. ayet henüz iddette iken ikinci sefer kendisiyle evlenirse, bu hususta İmam 4âlik'ten iki rivayet gelmiştir. Birisine göre iki.iddet birbirine girer. Birine ,öre de, ikinci evlenişten yeni bir iddet lazım gelir. Birinci rivayet, iddetin, adının gebe olup olmadığını öğrenmek için vaz'edildiği düşüncesine dadanmaktadır. Zira iki iddetin birbirine girmesi halinde de kadının gebe olup bîmadığı öğrenilir. İkinci rivayet de «İddet taabbüdî bir hükümdür. Şu halde pelâl olan her cinsi münasebetin yenilenişinde iddetin de yenilenmesi gerekir» düşüncesine dayanır.

İmam Mâlik'e göre, boşanan cariyenin henüz iddette iken azadlanma-;ıyla, iddeti değişmez. İmam Ebû Hanife de «Ric'î talâk ile boşanan cariye ıenüz iddette iken azadlanırsa, iddeti hür kadının iddetine dönüşür. Fakat cesin olarak boşanan cariyenin iddeti, azadlanmasıyla değişmez» demiştir, mam Şâfıi ise «Her iki halde de, iddeti hür kadının iddetine dönüşür» demiş-ir.

Bu ihtilâfın sebebi, iddet, evlenmenin mi, yoksa ayrılmanın mı ıhkâmındandır diye ihtilâf etmeleridir. «Evlenmenin ahkâmı ndandır» di­yenler, «Cariyenin iddeti, azadlanmasıyla değişmez» demişlerdir. «Ayni-nanın ahkâmındandır» diyenler ise, «Cariye evli iken azadlandıktan sonra boşandığı zaman nasıl iddeti hür kadının iddeti ise, boşandıktan sonra da azadlanırsa, iddeti hür kadının iddeti olur» demişlerdir.

Kesin ve ric'î talâk ile boşanan cariyeler arasında ayırım yapanlar ise, «Çünkü ric'î talâk ile boşanan kadın, iddette bulunduğu sürece evli bulunan kadının ahkâmına tabidir. Bunun içindir ki kocası öldüğü zaman eğer henüz iddeti bitmemişse, kocasına -bütün fukahamn ittifakıyla- varis olur ve iddeti, kocası ölen kadının iddetine dönüşür» demişlerdir.

Kadınların iddeti hakkındaki bahsimizin birinci kısmı işte budur. [71]


[69] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/81.

[70] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/81.

[71] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/82-83.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gebe kadınların iddeti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 04:49:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gebe kadınların iddeti rüya tabiri,Gebe kadınların iddeti mekke canlı, Gebe kadınların iddeti kabe canlı yayın, Gebe kadınların iddeti Üç boyutlu kuran oku Gebe kadınların iddeti kuran ı kerim, Gebe kadınların iddeti peygamber kıssaları,Gebe kadınların iddeti ilitam ders soruları, Gebe kadınların iddetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes