๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 02 Şubat 2011, 18:02:59



Konu Başlığı: Fâsid kırâdın hükümleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 02 Şubat 2011, 18:02:59

2. Fâsid Kırâd'ın Hükümleri:



Ulema müttefiktirler ki fasit olan Kırâd'ın hükmü, akdi feshetmek ve eğer henüz sermaye ile alım-satım yapılmamışsa sermayeyi sahibine geri vermektir. Ancak eğer sermaye harcanıp onunla eşya satın alınmış ise, o za­man sermayeyi işletene ücret mi, kâr hissesi mi düşer diye birkaç görüş var­dır:

1- Benzeri olan sahih akidlerde, sermayeyi işletene kârın kaçta kaçı ve­riliyorsa ona o kadar verilir. Bunu İbn Mâcişûn, İmam Mâlik'ten rivayet et­miş olup, gerek kendisi ve gerek Eşheb bu görüştedirler.

2- Benzeri olan işler için ne kadar ücret veriliyorsa ona o kadar ücret ve­rilir. Bunu da İmam Şafiî, İmam Ebû Hanife ve İmam Mâlik'in tabilerinden Abdülaziz b. Ebû Seleme demişlerdir. Abdülvehhab da İmam Mâlik'ten ge­len rivayetlerden birinin bu yolda olduğunu nakletmiştir.

3- Üzerinde anlaştıkları kâr hissesiyle, benzeri olan sahih akdin kâr his­sesinden hangisi daha az ise, o verilir. Bu da, eğer Kırâd akdinin fesadına yol açan şart, sermaye sahibi tarafından koşulmuş ise böyledir. Eğer sermayeyi işleten kimse tarafından koşulmuş jse, o zaman iki kâr hissesinden hangisi daha çok ise o verilir. Bu görüş de İmam Mâlik'ten gelen rivayetler arasında yer almıştır.

4- Taraflardan birinin, diğer taraf aleyhine kendisi için bir menfaat şart koştuğu zaman, eğer şart koştuğu menfaat kendisine has olan menfaatlardan değil ise, benzeri olan sahih akdin kâr hissesi, eğer kendisine has olan menfa­atlardan ise, benzeri olan işin ücreti verilir. Bu da, Mutarrif, îbn Nâfi İbn Abdühakem ve Asbağ'ın görüşüdür. İbn Habib de bu görüşü benimsemiştir. İbnu'l-Kasım ise, fasit olan Kırâd akidleri hakkında birbirini tutmayan sözler söylemiştir. İbnu'l-Kasmı sözlerinden birinde -ki en çok tekrarladığı sözü budur- «Fasit olan Kırâd akidlerinde sermayeyi işletene, Kırâd'ın benzeri olan işlerin ücreti düşer», birinde de: «Benzeri olan sahih Krrâd'ın kâr hissesi düşer» demiştir. Mâliki uleması da onun birbirleriyle çelişen bu iki sözünü uzlaştırmada ihtilaf etmişlerdir.

Kimisi, bu iki söz arasındaki çelişkiyi, İbn Abdühakem ile Mutarrif in yaptıkları ayırım mânâsında yorumlamıştır. îbn Habib'le -Allah rahmet ey­lesin- dedem, bunu benimsemişlerdir. Kimisi de hiçbir sebep göstermeden, «İbnu'l-Kasım'ın görüşü şudur ki: Yedi durumdan başka, fasit olan Kırâd akidlerinin hepsinde, benzerleri olan işlerin ücreti lazım gelir. Ancak yedi yerde, benzerleri olan sahih kırâdların kâr hissesinin lazım geldiğini nassen söylemiştir, ki bu yedi yerden biri, sermayesi eşya olan Kırâd akdidir. Biri, veresiye olarak satın alman eşyanın parasına kefil olmakla yapılan Kırâd ak­didir. Biri, süre ile sınırlandırılmış olan Kırâd akdidir. Biri, mübhenı olan, yani açıklanmayıp kapalı bırakılan Kırâd akdidir, Biri, sermaye sahibinin herhangi bir kimseye, kârdan sana hisse verilmek üzere al şu parayı işlet' de­diği Kırâd akdidir. Biri, anlaşmazlığa düşen taraflardan ikisinin de sözünün akla uymadığı ve aynı zamanda ikisinin de yemin ettiği Kırâd akdidir. Biri de, sermaye sahibi sermayeyi işleticiye teslim ederken ona 'Peşin para ile bir şey satın alma' dediği halde işleticinin peşin para ile eşya satın aldığı veyahut piyasada mevcut olmayan bir malı, istisna ederek 'Falanca maldan başka bir şeyin alım-satımını yapma' dediği halde -piyasada o mal bulunmadığı için-sermayeyi işletenin başka şeyleri alıp sattığı Kırâd akdidir» demiştir, ki bunu bir sebebe bağlamak lazımdır. Yoksa, İbnu'l-Kasım'ın iki sözü arasındaki çelişki bununla ortadan kalkmış olmaz.

Abdülvehhab da İbnü'l Kasım'dan, «Eğer Kırâd'ın fasit oluşu akdin bo­zukluğu yüzünden doğarsa, benzeri olan sahih Kırâd'ın kâr hissesi, eğer ta­raflardan birinin, diğerinden -kâr hissesinden başka- bir menfaat istemesi yüzünden olursa, benzeri olan işin ücreti lazım gelir» diye ayrıntılı bir söz söylediğini nakîetmiştir. Halbuki bunun tersini söylemek daha uygundur.

Fasid Kırâd'm benzeri olan işin ücreti ile, benzeri olan sahih kırâd'ın kâr hissesi arasındaki fark da şudur: Ücret -fasit kırâd kâr getirmiş olsun ol­masın- sermaye sahibinin zimmetine taalluk eder. Sahih kırâd'ın kâr hissesi ise fasit kırâd kâr getirdiği zaman düşer, kâr getirmediği zaman, sermayeyi işletene bir şey düşmez. [7]


[7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/346-348.