๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 24 Ocak 2011, 17:39:27



Konu Başlığı: Doyurma keffaretinin miktarı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 24 Ocak 2011, 17:39:27
e-  Doyurma Keffaretinin Miktarı:



 Her yoksula ne kadar verileceği hususunda ihtilâf etmişlerdir. İmam lâlik ile İmam Şafii ve tabileri, 'Her yoksula Peygamber (s.a.s) Efendi-niz'in avucu ile bir avuç verilir' demişlerdir. îmam Ebû Hanife ile tabileri ise, 'îki avuç, yani yarım sa' verilir' demişlerdir.

Bu ihtilâfın sebebi, kıyasın hadis ile çelişmesidir. Zira eğer bu fidye, hakkında nass bulunan «Ezâ» fidyesine kıyas edilirse iki avuç olması âzım gelir. Eğer yukarıda geçen Arabi'nin hadisine bakılırsa bir avuç olması âzım gelir. Zira bu hadisin bazı rivayetlerinde, Peygamber (s.a.s) Efendi-niz'e getirilen zenbiîde onbeş sa' -ki her birsa' dört avuçtur- hurma vardı di-/e söylenmektedir [86], Fakat bundan, keffaret miktarının altmış avuç olduğu ınlaşıhyorsa da, her bir yoksula bir avuç vermenin gerektiği anlaşılmaz. [87]

 

f- Keffaret Sebebinin Tekrarı:
 

Ulema, Ramazan'da cima'nın bir günde tekrarlanması halinde yalnız bir keffaret ve edilen cima'nın keffareti verildikten sonra bir başka günde bir da­ha cima edilmesi halinde de cima'lann sayısı kadar keffaret lâzım geldiği hu­susunda müttefik iseler de, ettiği cima'nın keffaretini vermeden bir başka günde bir daha cima' eden kimse hakkında ihtilâf etmişlerdir.

İmam Mâlik, İmam Şâfıi ve bir cemaat, 'Her bir gün için bir keffaret lâzım gelir'demişlerdir.

îmam Ebû Hanife ile tabileri ise: 'Değişik günlerde de olsa, cima' ettik­ten sonra keffaret vermeden bir daha cima1 eden kimseye yalnız bir keffaret lâzım gelir' demişlerdir.

Bu ihtilâfın sebebi, keffaretleri şer'î hadlere kıyas etmekte ihtilâf etmeleridir. Keffaretleri şer'î hadlara kıyas edenler, 'Nasıl birkaç kere zina eden kimse, sadece bir sefer had ediliyorsa, bunun da tekerrür eden cima'lan için yalnız bir keffaret lâzım gelir' demişlerdir.

Had, cezadan başka bir şey değildir. Keffaretlerde ise bir nevi sevap Ivardır diyerek bu ikisi arasında benzerlik bulunmadığını ileri sürenler ise, i 'Her bir gün için ayrı bir keffaret lâzım gelir' demişlerdir. [88]

 

g-  Doyurma Keffaretinde Yeterlik:
 

Keffaret vacib olduğu zaman, vermeye gücü yetmeyen kimse sonradan gücü yeter bir duruma gelirse, yine de vermek zorunda mıdır, yoksa sakıt mı olur, diye ihtilâf etmişlerdir.

Evzâî, 'Keffaret, vacib olduğu zaman gücü yetmeyenden sakıt olur' demistir. İmam Şâfıi ise, bunda tereddüt etmiştir:

Bu ihtilafın sebebi, bu mes'elenin şeriatte meskût geçmesi­dir. Keffaretlerin de borçlar gibi olması muhtemel olduğu gibi, -ki bu du­rumda, kişinin keffaret vermeye gücü yettiği zaman vermesi gerekir- 'Eğer böyle olsaydı Peygamber (s.a.s) Efendimiz bunu açıklardı demek de müm­kündür. Orucu bozduğunda ihtilâf edilmeyen şeylerle bile bile Ramazan orucu­nu bozan kimsenin hükümleri işte bunlardır. [89]


[86] Ebû Dâvûd, Savmt 8/37, no: 2393.

[87] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/55-56.

[88] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/56.

[89] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/56-57.