๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Bidayetül Müctehid => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 27 Ocak 2011, 18:56:17



Konu Başlığı: Bayram tekbirleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 27 Ocak 2011, 18:56:17
E- Bayram Tekbirleri:


Ulemanın çoğu «Kişi bayram namazına giderken tekbir getirmeğe baş­lar» demişlerdir. Bu, îbn Ömer ile ashab ve tabiinden bir grubun görüşüdür. imam Mâlik, İmam Ahmed, îshak ve Ebû Sevr de bunu benimser.

Kimisi de «Tekbir getirme zamanı akşamdan, yani Şevval hilâli görülür görülmez başlayıp bayram namazına duruluncaya kadar devam eder» de­miştir [563]. Bunlara göre eğer kişi hacc'da değilse, durum kurban bayramındada böyledir.

Ibn Abbas'dan da «Tekbir getirmek imamın getirmesine bağlı olup eğer imam getirmezse cemaat de getirmez» dediği rivayet olunmuştur.

Ulema: «Hac günlerinde her farz namazdan sonra tekbir getirilir» demişlerse de bu tekbir getirme müddeti hakkında bir hayli ihtilâf etmişlerdir. Ulemadan bir cemaat de «Bu müddet, arefe günü sabah namazından başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar devam eder» demiştir. Süf-yan Sevrî, îmam Ahmed ve Ebû Sevr bunu benimser.

Kimisi «Bayramın birinci günü öğle namazından başlayıp dördüncü günü sabah namazına kadar devam eder» demiştir. Bu da îmam Mâlik ile İmam Şafii'nin görüşüdür.

Zührî de, «Şehirlerde imam, bayramın birinci günü öğle namazından sonra tekbir getirmeğe başlayıp bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar devam eder. Zira sünnet hep bu şekilde devam edegelmiştir» demiş­tir.

Kısacası; bu mes'elede ihtilâf çoktur. Îbnü'l-Münziron çeşit görüş nak­letmektedir. Bunun sebebi de şudur: Çünkü bu hususta nakledilmiş Peygam­ber (s.a.s) Efendimiz'in bir hadisi yoktur [564]. Nakillerin hepsi ashabın fiilleri­dir. Ashab ihtilâf edince, ashabtan sonrakiler de ihtilâf etmişlerdir. Bayramlarda tekbir getirmenin menşei,

"Allah'ı sayılı günlerde zikredi­niz" [565]âyet-i kelimesidir. Çünkü bu âyet-i kerimeye muhatab olanlar, her ne kadar başta hac'da olanlar ise de, cumhur bu hitabın hac'da olmayanlara da şamil olduğu görüşündedir. Ashab da her ne kadar tekbir getirme müddeti hakkında ihtilâf etmişlerse de onlardan devralınan amel de bu yoldadır. Tekbir getirmenin müddetli oluşu belki de bu müddetler arasında bir muhayyer­liktir. Çünkü ashab her ne kadar bu müddetin miktannda ihtilâf etmişlerse de hepsi müddetli olduğunda müttefiktirler.

Kimisi de «Farz namazlardan sonra tekbir getirmek, cemaatle namaz kılanlara mahsustur» demiştir.

Ulema, tekbir getirmenin -müddeti hakkında ihtilâf ettikleri gibi- keyfi­yetinde de ihtilâf etmişlerdir. îmam Mâlik ile îmam Şafii, «Üç kere Allahu Ekber denilir» demişlerdir.

Kimisi «Üç kere Allahu Ekber denildikten sonrada denilir» demiştir. Bir grup da «Bunda şart olan belli bir keyfiyet yok­tur» demiştir.

Bu ihtilâfın sebebi, şeriatte bunun için belli bir keyfiyet tayin edil­mediği halde ulemadan çoğunun, şeriatten, belli bir keyfiyetin şart olduğunu anlamalarıdır. Tekbir getirmenin müddeti hakkında şeriatte bir nass bulun­madığı halde bu müddette ihtilâf etmelerinin sebebi de yine budur. Ramazan bayramında bayram namazına gitmeden önce bir şey yemenin, kurban bay­ramında ise, namazdan dönülünceye kadar bir şey yememenin ve bayram na­mazına ayrı ayn yollardan gidip gelmenin müstehab olduğunda -bunlar Pey­gamber (s.a.s) Efendimiz'in fiili ile sabit olduğu için[566] ulema müttefiktir­ler. [567]


[563]  (a) Ebû Hanife'ye göre, Ramazan'da yolda camiye giderken tekbir getirilmez; imâmeyne (Ebû Yûsuf ile Muhammed'e) göre, tekbir getirilmesi sünnettir.

[564] Bu konuda merfu' hadis vardır: Dârakutnî, 2/92, no: 27; Beyhâkî, 3/315.

[565] Bakara, 2/203.

[566] Ahmed, 5/353; Tirmizî, Ideyn, 385, no: 540.

[567] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/424-426.