> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Bidayetül Müctehid > Bâîn talâktan dönme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bâîn talâktan dönme  (Okunma Sayısı 1169 defa)
23 Ocak 2011, 17:41:10
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 23 Ocak 2011, 17:41:10 »



2. Bâîn Talâk'tan Dönme


A- Bâîn Talâklar ve Sonuçlan
 


Kesin olan talâklar, üç talâk ile olan boşanmalardır. Ancak bazı haller­de kadın mutlak veyahut üçten aşağı talâk ile de boşunsa, kesin olarak boşan­mış olur. Bu da kendisiyle gerdeğe girilmemiş olan kadın ile, bedel mukabilinde boşanan kadınlardır. Kendisiyle gerdeğe girilmeyen kadını boşamanın, üçten aşağı talâk ile de olsa, kesin boşanma olduğunda ih­tilâf yoktur. Fakat bedel mukabilinde olan boşanmanın kesin boşanma olup olmadığında ihtilâf edilmiştir. Mutlak veyahut üçten aşağı talâk ile olan ker sin boşanmadan sonra dönmek, ancak yeni bir nikâh akdiyle olur ki bu da, kadına yeniden bir mehir verilmesini, hem kendisinden, hem velisinden izin alınmasını gerektirir. Ancak bunda -cumhura göre- iddet süresinin bitmesi şart değildir. Yalnız bazıları şâzz bir görüşte bulunup, «Bedel mukabilinde boşanan kadınla -iddet süresi bitmeden- ne kocası, ne de başkası evlenemez» demişlerdir. Herhalde bunlar, iddet süresi bitmeyen kadınla evlenme yasak-lığını sebebsiz bir taabbüd görmüşlerdir.

Üç talâk ile boşanan kadına gelince: Bütün fukaha müttefiktirler ki, bu kadın, bir başka koca ile evlenip kocası onunla cima etmedikçe eski kocasıy­la bir daha evlenemez. Zira sabittir ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz zamanın­da «Rufae b. Semvâl, karısı Vehb kızı Temime'yi üç talâk ile boşamış ve bu kadın Abdurrahman b. Zübeyr ile evlenmiştir. Fakat Abdurrahman b. Zü-beyr onunla cinsi münasebette bulunmak isteğinde bulundu ise de yapama­dığı için onu boşamışttr. Bunun üzerine Rüfae bu kadınla tekrar evlenmek isteyip durumu Peygamber (s.a.s) Efendimiz'e arzetmistir. Peygamber (s.a.s) Efendimiz,

«O, balcağızı tatmadıkça yani cima' etmedikçe sana helâl olmaz» diyerek Rufae'yi bu kadınla evlenmek­ten menetmiştir [55], Said b. el-Müseyyeb ise, şâzz bir görüşte bulunup, «Ka­dın yalnız evlenme akdiyle de eski kocasına helâl olur. Çünkü 'Eğer bundan sonra kadını boşarsa, kadın başka birisiyle evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz' âyet-i kerimesi âmm olup onda cima şartı yoktur» de­miştir. Hasan Basrî'den başka, bütün fukaha, «İki tenasül aletinin birbirine dokunması, kadını eski kocasına helâl kılar» demişlerse de, Hasan Basrî, «Cima' ile birlikte meninin inmesi de şarttır» demiştir. Fukahamn cumhuru, «Zina cezasını gerektiren, oruç ve haccı bozan, üç talâk ile boşanmış olan ka­dını eski kocasına helâl kılan kan ile kocaya evlilik vasfını kazandıran ve kadına mehir verilmerini gerektiren, sadece iki tenasül aletinin birbirine dokunmasıdır' demişlerdir. İmam Mâlik ile İbn Kasım da «Üç talâk ile boşa­nan kadını eski kocasına helâl kılan cima ancak, mubah ve sıhhatli bir evlen­me akdinde olan, oruçlu, hacc ihramında, aybaşı halinde ve itikafta değilken yapılan cima'dır. Hristiyan veya yahudi olan bir kocanın cima'ı, hristiyan ve­ya yahudi olan kadını eski kocasına helâl kılamaz. Baliğ olmayan çocuğun cima'ı da, kadını eski kocasına helâl kılamaz» demişlerdir. İmam Şafii, İmam Ebû Hanife, Süfyan Sevrî ve Evzât ise bunların hepsinde İmam Mâlik ile Îbnü'l-Kasım'ın görüşüne katılmayıp, «Cima' fasid bir nikâhta ve caiz olmadığı bir vakitte dahi olsa, kadını eski kocasına helâl kılar» demişlerdir. Bunlara göre, delinin, hristiyan veya yahudi olan kocanın, buluğa yaklaşan çocuğun, hatta -eğer ferce sokabilecek bir haşefe miktarı kalmışsa- tenasül aleti kesilen kimsenin bile cima'ı kâfidir. Bütün bu ihtilâflar, âyet-i keri­mede geçen nikâh kelimesi, eksik olan bu tür cima'lara da şâmil midir, değil midir diye edilen ihtilâfla ilgilidir. [56]

 

B-Hülle Nikâhı                   
                     

Ulema, bu babtan olmak üzere hülle nikâhının da sahih olup olmadı­ğında ihtilâf etmişlerdir. Hülle nikâhı; üç talâk ile boşanan kadını tekrar eski kocasına helâl kılmak için onu bir başkasıyla evlendirmektir. İmam Mâlik «Bu nikâh fasid olduğu gibi şart da fasiddir. Kadınla gerdeğe girilmiş olsa bi­le nikâh bozulur ve aynı zamanda bu nikâhla kadın eski kocasına helâl ol­maz» demiştir. İmam Mâlik'e göre kadının niyetine değil, erkeğin niyetine bakılır. Yani eğer erkek, kadını eski kocasına helâl kılmak için nikâhlamışsa -kadının maksadı da bu değilse bile nikâh fasiddir. Eğer erkeğin maksadı normal bir evlenme ise -kadının maksadı eski kocasına helâl olmak dahi olsa- nikâh sahihtir. İmam Şafii ile îmam Ebû Hanife ise «Niyetin tesiri yoktur, nikâh sahihtir ve bu nikâhla kadın eski kocasına helâl olur» demişlerdir ki, İmam Dâvûd ile bir cemaat da bu görüştedirler. Kimisi de «Nikâh sahihtir. Fakat şart batıldır. Yani bu nikâhla kadın eski kocasına helâl olmaz» demiş­tir. Bu da, İbn Ebî Leylâ'nın görüşüdür ve Süfyan Sevrî'den de rivayet olun­muştur.        .

İmam Mâlik ile tabileri; Hz. Ali, İbn Mes'ud, Ebû Hüreyre ve Ukbe b. Âmir'in Peygamber (s.a.s) Efendimiz'den naklettikleri,

«Allah üç talâk ile boşanan kadını, eski kocasına helâl kılmak için nikahlayan kimse ile bu nikâha rıza gösteren kadının kocasına la'net eylesin»  hadi siyle istidlal etmişlerdir. Zira Pey­gamber (s.a.s) Efendimiz'in, faiz yiyen ve içki içeni tel'in etmesi, nasıl faiz ve içkiyi yasaklaması demek ise, bunları da tel'in etmesi, bu nikâhı yasaklaması demektir. Yasak ise, yasaklanan şeyin fasid olduğunu gösterir ve yasaklanan bir nikâh da şer'î nikâh deyiminin şümulüne giremez.

Diğer grup da âyet-i kerimede geçen «kadın başka birisiyle evlenmedikçe bir daha kendisine helâl olmaz» tabirindeki umuma bakmışlardır. Zira bu nikâh da -maksat ne olursa olsun- bir evlenmedir. Bunlar «Gasbedilen bîr yerde namaz kılmanın yasaklanması, nasıl o yerde kılman namazın fasid ol­duğunu göstermiyorsa, bu nikâhın da yasaklanması bu nikâhın fasid olduğu­nu göstermez ve nikâh fasid olmayınca, şartın da fasid olmaması evleviyeüe lazım gelir» demişlerdir.

îmam Mâlik'in, kadının niyetine bakmayışının sebebine gelince: Çün­kü eğer erkek kadına uymazsa, kadının maksadı hiçbir şey ifade etmez. Kal­dı ki boşanma yetkisi kadının elinde değildir. [57]

 

C- Üç Talâk'tan Sonra Yeniden Evlenme
 

Ulemanın bu babta ihtilâf ettikleri bir mes'ele de şudur: Bir veya iki talâk ile boşanan bir kadın, iddet süresi bittikten sonra bir başkasıyla evlenir ve bu yeni kocası da onu boşar veyahut ölürse, eski kocasıyla tekrar evlendi­ği taktirde eski kocası tekrar üç talâk yetkisine sahip olur mu, yoksa bu hü­küm yalnız üç talâk ile boşanan kadına mı mahsustur?

«Bu hüküm üç talâk ile boşanan kadına mahsustur» diyenler, «Bu ka­dının yeni bir koca ile evlenmesinin tesiri yoktur. Eski kocası onu bir talâk Üe boşamış ise, iki talâkı, iki talâk ile boşamışsa, bir talâkı kalmıştır» demişlerdir. «Üç talâk ile boşanan kadının bir başkasıyla evlenmesi, eski kocasına tekrar üç talâk yetkisini kazandırdığına göre, ona, bir veya iki talâk yetkisini kazandırması evleviyetle lazım gelir» diyenler ise «Boşanan kadın -kaç talâk ile boşanmış olursa olsun- bir yenisi ile evlendi mi, eğer bir daha eski kocasına varırsa, eski kocası tekrar onu üç kere boşama yetkisine sahip olur» demişlerdir. [58]


[55] Buhârî, Sehâdâu 52/3, no: 2639; Müslim, Nikâh, 16/17, no: 1433; Mâlik, Muvatta', 28/8, no:

[56] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/69-70.

[57] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/70-71.

[58] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 3/71.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bâîn talâktan dönme
« Posted on: 19 Nisan 2024, 01:50:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bâîn talâktan dönme rüya tabiri,Bâîn talâktan dönme mekke canlı, Bâîn talâktan dönme kabe canlı yayın, Bâîn talâktan dönme Üç boyutlu kuran oku Bâîn talâktan dönme kuran ı kerim, Bâîn talâktan dönme peygamber kıssaları,Bâîn talâktan dönme ilitam ders soruları, Bâîn talâktan dönmeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes