๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑ => Bayanlar & Cinsel Hayat => Konuyu başlatan: benefşe üzerinde 10 Mart 2009, 00:49:37



Konu Başlığı: Ergenlikte cinsel danışmanlık...
Gönderen: benefşe üzerinde 10 Mart 2009, 00:49:37

Ergenlik, hem ergen hem ebeveyn için birçok bakımdan zor bir dönemdir. Bu dönemde kız ve erkek çocukların hem bedenlerinde hem de sosyal yaşamlarında birçok değişiklik olur. Hormonların değişimi, ergenin bedeninin erişkin bir kadın veya erkek olarak şekillenmesini sağladığı gibi, cinsel konulara ilgisini de arttırır. Sosyal davranışlarında da cinsiyetine uygun değişiklikler görülür.

Çocuklarının ergenlik dönemine girmesi, ebeveynler açısından da birçok zorluk ve kaygı yaratır. Erişkinler her zaman olduğu gibi çocuklarını korumak isterler, ama ergen artık koruma davranışlarını aşırı bir tepkiyle reddetmekte ve kendi kararlarını kendisi vermek istemektedir. Öte yandan, kendi ayakları üzerinde durabilen bir erişkin bireyin yetişme çağlarında giderek daha fazla inisiyatif alabilmesi gerekli ve istenen bir özelliktir. Hemen tüm ailelerde bu dönemde iletişim sorunları yaşanır, bazen bu sorunların aşılabilmesi için bir aile terapistinin danışmanlığı gerekebilir. Aslında ergenliğin yalnızca çocuk için değil çevredeki erişkinler için de bir davranış değişikliği gerektirdiğini, bu anlamda bir geçiş dönemi olduğunu söyleyebiliriz.

Ergenlik öncesi yıllarda, ebeveyn ile çocuk arasındaki iletişim iyi kurulduysa, bu dönemin sorunları daha kolay atlatılacaktır.

Ergenler çoğunlukla kafalarındaki soruların yanıtlarını ebeveynlerinden değil, arkadaşlarından, kitaplardan ve internetten ararlar. Bu döneme kadar, evde cinsellik konuşulmadıysa, ergen artık bu konuda ebeveynleriyle konuşmayacaktır. Erişkinlerin cinsellik konusunda bilgilendirme girişimlerini de genellikle geçiştirecek ve büyük olasılıkla bunları zaten bildiğini söyleyerek reddedecektir. Erişkinlerin "biz onunla arkadaş gibiyizdir, bana her şeyini anlatır" inancı da cinsellik söz konusu olduğunda pek geçerli olmayacaktır. Unutmamalıyız ki, biz dolaylı mesajlarımızla ona cinselliğin kişiye özel ve gizli olduğunu öğrettik. Bizim için küçük olsa da, kaygılarımız olsa da, şimdi o da büyüdü ve kendi cinsel yaşamını kendine saklamak en doğal hakkı.

Oysa ergenin cinsel ilgisindeki artışı gözleyen ebeveynler, onun cinsel yaşamında atacağı adımlardan kaygılanmakta, bu konuda kendini koruyabilecek durumda olup olmadığını bilememektedir. Elbette ki çocuklar için olduğu gibi ergenler için de doğru cinsel bilgilerin ebeveyn veya yakın çevredeki erişkinlerden alınabilmesi, merak edilen zamanda tüm soruların doğru bir şekilde yanıtlanabilmesi çok iyi olurdu. Örneğin cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel taciz ve tecavüzden korunma, istenmeyen gebelikten korunma yollarını erişkinler kadar ergenlerin de mutlaka bilmesi gerekir.

Ergen ve genç erişkinlerin cinsel davranışları, genellikle tam bir cinsel birleşmeden çok öpüşme, sarılma, sürtünme şeklindeki cinsel etkinliklerden oluşur. Bu cinsel davranışların da cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve gebelik riski oluşturabileceğini bilmeleri, kendilerini korumaları açısından çok önemlidir. Birçok kişi, cinsel birleşme olmadan da gebe kalınabileceğini, cinsel birleşme dışındaki etkinliklerde de hastalık bulaşabileceğini iyi bilmemektedir.

Cinsel eğitim ve danışmanlık, çocukluktan itibaren yaşam boyunca kişinin gereksinimlerine uygun şekilde verilmeli ve sürdürülmelidir.

Cinsel eğitimin okullarda yaygınlaşmadığı ülkemizde, bu konuda ebeveynlere de ergen veya genç erişkinlerin görece daha rahat konuşabileceği cinsel danışmanlık yapabilecek öğretmen, hemşire, psikolog ve hekimlere de çok iş düşmektedir.